Hürriyet'e göre, 9 tutuklu vekilin durumuna benzer bir olayı 1957'de eski Cumhuriyetçi Millet Partisi Genel Başkanı Osman Bölükbaşı yaşadı. Milletvekiliyken TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmada, "hükümetin manevi şahsiyetine hakaret ettiği" gerekçesiyle yargılanan Bölükbaşı, şimdi müzeye dönüştürülen Ulucanlar Cezaevi'ne konuldu. Ekim 1957'de, cezaevindeyken yeniden seçilen Bölükbaşı, hemen tahliye edilmedi. Milletvekilleri Meclis'te yemin ederken radyodan duyan Bölükbaşı'nın koğuşta diğer mahkûmların önünde pijamalı halde esas duruşa geçip ant içmesi siyasi tarihte ilginç bir anekdot oldu. Mahkeme, seçimden 1 ay sonra 29 Kasım 1957'de Bölükbaşı'nı serbest bıraktı. Mevzuata göre milletvekili yemin etmeden özlük haklarına kavuşamıyor ve TBMM üyelik haklarını kullanamıyor. And içme törenine gelemeyen milletvekillerinin katıldıkları ilk oturumda yemin etmesi gerekiyor.
Seçilen 9 milletvekili tahliye olsalar da şu anda yargılandıkları suçlamalarda dokunulmazlık kazanmayacak. Anayasa'nın 83'üncü maddesine göre, seçimden önce soruşturmasına başlanan Anayasal düzen ve devlet bütünlüğü aleyhine suçlarda dokunulmazlık kuralı işlemiyor. Terör örgütü üyeliğinden yargılanan milletvekillerinin davaları devam edecek.
Tekin ve Cihaner'in durumu farklı
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin'in resmi evrakta sahtecilik suçlamasıyla 2,5 yıl hapis cezası aldığı Yargıtay'daki dosyası ise devlet bütünlüğüyle ilgili olmadığından askıya alınacak. CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner'in "görevi kötüye kullanma, imar kirliliği" gerekçesiyle yargılandığı dava dururken, Ergenekon'la ilgili yargılaması sürecek.