Türkiye'nin 75 milyondan fazla olan nüfusunun yaş ortalamasının 29 olduğunu, bu nedenle nüfusun yarısının 12 Eylül'le ilgili yaşadığı bir şey olmadığını kaydeden Günaydın, 12 Eylül'ün anlatılması, yazılması ve okunması gerektiğini söyledi.
Günaydın, ''12 Eylül 1980'nin beş tane, kafalarına göre büyük şapka giyen generalin yaptığı hareket olmadığını, benzerlerinin Güney Amerika'da, Uzak Asya'da sıklıkla tekrarlanan faşist bir hareket olduğunu'' ifade ederek, ''Bu generaller ağızlarından vatanseverlikten başka söz çıkarmıyorken, darbeyi yaptıkları gün 'ABD'de bizim çocuklar başardı' diye karşılandı. Kenan Evren darbe sonrası konuşmasında, işçi ücretlerinin yüksekliğinden ve grevlerden söz etti. Yani 12 Eylül'ün temel gerekçelerinden birinin yükselen sınıf mücadelesi olduğunu söyleyebilirim'' diye konuştu.
Darbe sonrası, insanların kitaplıklarındaki kitaplar nedeniyle işkence gördüğünü kaydeden Günaydın, ''Bugün açıktan kitap yakılmıyor belki ama henüz basılmamış metinler bilgisayarlar üzerinden tutuklanıyor'' dedi.
Günaydın, ''12 Eylül'ün Türkiye'nin üzerinden bir silindir gibi geçtiğini'' belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Binlerce insan öldürüldü, binlerce insan, insan onurunun ayaklar altına alındığı dar koridorlarda işkencecilerle baş başa kaldı. Bugün, 12 Eylül'ün baskısını yapan faşizm ve onun güçleri tarafından sahte demokrasi ve liberal demokrasi öyküleriyle karşı karşıyayız. Amerika'nın Yeşil Kuşak Programı'nın bugünkü nesli, bize 12 Eylül hapishaneleri üzerinden propaganda yapıyor.''