BÖLGEDE İZOLE OLDU:
One Minute, ardından Mavi Marmara olayıyla Türkiye ile ilişkileri tamamen kopan İsrail bu konuda ne yapacağını şaşırdı. Arap Baharı ve sonrasında yaşananlar İsrail'i bir hayli zor durumda bıraktı. Ard arda yaşanan olaylar, İsrail'in Ortadoğu'da izole edilmesine neden oldu. Lübnan, Arabistan, Mısır'ın İsrail'e olan tavrını sertleştirmesi İsrail'de büyük paniğe yol açtı. Filistin'in BM'de yapılan oylamada 138 ülkenin 'Evet' oyuyla devlet statüsü kazanması, İsrail'de tehlike çanlarının çalması anlamına geldi. Artık bir şeyler yapılmalıydı.
LIEBERMAN GİTMELİYDİ:
Türk düşmanlığıyla bilinen İsrail eski Dışişleri Bakanı Avigador Lieberman'ın kabinede olmaması gerekiyordu. Çünkü İsrail, özür konusunda daha önce de birçok girişimde bulunmuştu ama Lieberman, hep karşı çıkmıştı. Başbakan Netanyahu, Lieberman'ı artık istemiyordu. ABD de, Lieberman'ın şahin tavrından pek hoşlanmıyordu. İşte bu dönemlerde İsrail Adalet Bakanlığı, Lieberman hakkında, 'görevi kötüye kullanmak' ve 'dolandırıcılık' suçlarından dava açtı. İşte bu hamle sonrasında 14 Aralık 2012'de istifa etmek zorunda kalan Lieberman, 23 Ocak'taki seçimlerde milletvekili seçilmeyi başardı. Ancak İsrail kanunlarına göre, hakkında dava açılan biri hükümette yer alamazdı. Böylece Lieberman, saf dışı bırakıldı.
TÜRKİYE'NİN KARARLILIĞI:
Başbakan Erdoğan, Viyana'daki '5. Medeniyetler İttifakı'nda, "Tıpkı siyonizm, antisemitizm gibi, tıpkı faşizm gibi İslamofobiyanın da insanlık suçu olarak görülmesi kaçınılmaz hal almıştır" demişti. Bu sözler ABD ve İsrail'de tepkilere neden olsa da, bir gerçeğin de yansıması olarak kabul edildi. Türkiye'nin İsrail konusunda son derece kararlı bir tutum izleyeceğinin kanıtı olarak kabul edilen bu sözler, İsrail'i özre iten nedenlerden biri oldu.
'APOLOGY' ŞARTI
Başbakan Erdoğan, Eskişehir- Konya Yüksek Hızlı Tren (YHT) açılışında İsrail'in özrü konusunda da açıklamalar yaptı: Diklenmeden dik durarak, bugünlere geldik. Yaklaşık üç yıllık süreçte çok görüşme yapıldı, bir çok aracı oldu. Sayın Obama da bu işin üzerinde hassasiyetle duruyordu. Biz 'Özür, tazminat ve ambargo şartı yerine getirilmeden normalleşme sürecine giremeyiz' dedik. Özür ifadesi yerine üzüntü beyanını gönderdiler. 'Hayır olmaz kesinlikle apology (özür) olacak' dedik. Eğer mutabık kaldığımız şekil olursa, telefon görüşmesini yapabiliriz' dedik. Son olarak yazılı metni de görmek istedim ve sonra 'tamam' dedik.
GAZZE SEFERİ GELECEK AY
Başbakan Erdoğan, "Gazze'ye ne zaman gideceksiniz?" sorusuna şu cevabı verdi: Nisan ayında gitmeyi düşünüyorum."
