Örümcek ağları kendine yüksek hızla çarpan nesneleri yırtılmadan esneyerek frenler. Tekrar gerisin
geriye yaylanmadığından nesne ters yöne fırlamaz, yapışır kalır. Örümcek ağının esneme kapasitesi
bugün yapay olarak üretilmiş en iyi telin neredeyse dört katıdır.
Bu maddeyi yapay olarak elde etmeyi hala başaramayan bilim insanlarının örümcek çiftliği kurup,
örümcekleri sağarak, ipliklerini aldıklarını biliyor muydunuz? Yaklaşık 2,5 santimetre boyundaki bu
örümceklerden günde hayvan başına 320 metre (yaklaşık 3-5 gram) iplik elde ediliyor ve bu iplikler
ABD ordusuna kurşun geçirmez yelek yapmada kullanılıyor.
Dünyada 34 bin örümcek cinsi tespit edilmiştir. Yani her cins örümcek farklı özellikler taşır.
Örümceklerin hepsinde zehir bezleri vardır, ama karadul örümceği, kahverengi örümcek gibi çok az
türü insana zarar verebilir. Dünyanın en büyük örümceği ise Güney Amerika'nın kuzey kısmında
yaşayan 'Goliath Trantula' isimli dev örümcektir. Erkeğinin bacağının boyu 25 santimetreyi bulur.
Kurbağaları, kertenkeleleri, fareleri ve hatta küçük yılanları yakalayıp yiyecek kadar güçlüdür.
Örümcekler, diğer böceklerden farklı olarak sekiz bacağa ve sekiz göze sahiptirler. Büyüme safhasında
bir bacak kırılırsa yerine yenisi gelebilir. Vücutları iki parça olup arka kısmındaki bezlerden ağ üretimi
başlar, buradaki çok ince deliklerden sıvı ve damlalar halinde verilen ağ malzemesi dışarı çıkar çıkmaz
donar.
Örümcek ağının her tarafı yapışıcı değildir. Kurban ağa yakalanınca yapışkan kısmı bildiklerinden
kendileri de ağa yakalanmadan onun yanına kadar giderler. Örümcek ağını amacına göre farklı
şekillerde örer. Ağdaki ipliklerin de cinsleri yerlerine göre farklıdır. Yumurtaların sarmalanması için
ürettiği yumuşak iplik onu aynı zamanda bir uçurtma gibi uçurabilir. Ağın ana yapısı, dairesel
kısımları, avı yakalayacak kısmı için elastikiyetleri ve sağlamlıkları farklı ipler üretir.
Örümceklerin birçok türünde erkeğine göre 4 - 5 kat büyük olan dişinin çiftleştikten sonra erkeğini
yediği doğrudur. Ancak bu erkeklerin bir gecelik zevk uğruna katlandıkları bir sonuç değil, kendi
nesillerini devam ettirebilmek, kendi evlatlarını ürettirebilmek için kendilerini dişiye kurban
etmeleridir.