Galatasaray Yönetim Kurulu, dün Ali Sami Yen Stadı'nda bulunan kulüp binasında yaptığı toplantıda teknik direktör Frank Rijkaard'ın durumunu masaya yatırdı. Sarı-kırmızılı kulübün ikinci başkanıMehmet Helvacı yaklaşık iki saat süren toplantının ardından kısa bir açıklama yaptı. Hollandalı teknik adamın Galatasaray'da kalıp kalmayacağı konusunda net bir ifade kullanmayan Helvacı, "Bugün (dün) futbolla ilgili ne varsa hepsi konuşuldu. Nihai kararları önümüzdeki günlerde açıklayacağız. Alınan bazı kararlar var ancak, bunları şu anda açıklamayı düşünmüyoruz" dedi.
POLAT YEMEKTE TEBLİĞ ETTİ
Kulislerden sızan bilgilere göre sarı-kırmızılı yönetimin, teknik direktör Rijkaard ile yolların ayrılmasına karar verdiği öğrenildi. Hollandalı hocanın, yaklaşık 5 milyon euro'yu bulduğu belirtilen tazminatı nedeniyle karar kamuoyuna açıklanamadı. Başkan Adnan Polat, yönetim toplantısının ardından teknik direktör Rijkaard ile buluştu. Polat'ın birlikte yemek yediği Hollandalı hocaya alınan kararı bildirdiği ve bugüne kadarki hizmetleri için teşekkür ettiği öğrenildi. Tazminat sorununun birkaç gün içinde çözülmesinin ardından Rijkaard resmen gönderilecek.
İKİ GÖRÜŞ
İSTİFA ET POLAT!
Bir takım Süper Lig'in 8 haftasında dört mağlubiyetle, 12 puan kaybedip puan cetvelinde dokuzunculuğa düşüp, Avrupa Ligi'nde bir mahalle takımına elenmişse, bunun suçlusu kimdir? Kesinlikle Adnan Polat ve onu yönlendiren Mehmet Helvacı ile Yiğit Şardan'dır.
Diyeceksiniz ki başka sorumlu yok mu? Elbette, var. Adnan Sezgin , Rijkaard ve kankası Neeskens ile futbolcular. Bunlar benim muhatabım değildir. Bu isimlerin hepsi maaşlı memurdur. İşlerini iyi yapamıyorlarsa onları ya yollarsın ya da kovarsın.
Galatasaray'daki işleri sadece kiralık bir stat, iki şirketi birleştirme, hatalarla dolu tüzük, bitmemiş stadın locaları ile koltuklarını satmak, sponsor gelirlerini şimdiden harcayıp borcu zirveye çıkarmakla, futbol takımlarının geleceğini tehlikeye atmak değildir.
Ayrıca tutarsız laflar da bunun çabasıdır. Evet, Adnan Polat yönetimi, yandaşları Yiğit Şardan ve Mehmet Helvacı ile birlikte resmen iflas etmiştir. Bu iflasın karşılığı tektir ve onun da adı sizler için 'İSTİFA'dır.
İSMET TONGO
ŞARK MESELESİ
Güç dengelerinin birbirine yaklaştığı günümüz futbolunda, takımın omuriliğinden bir oyuncunun yokluğu sıkıntı yaratabilir. Ki Galatasaray'ın uzun süredir, birden fazla omuriliği yok. Yani Rijkaard'ın "Bir türlü tam kadro çıkamadık" serzenişi boşa değil. Bu, madalyonun bir yüzü...
Ama diğer taraftan, Galatasaray'da, Osmanlı'nın son dönemindeki gibi ciddi bir "Şark meselesi" var. Daha doğrusu Rijkaard'ın "Şark"a bakış meselesi var. Tıpkı, sanki kendisi defalarca dünya şampiyonu olmuş da, "Türkiye kendini dünya sıralamasında birinci sanıyor" diyen vatandaşı Hiddink gibi Türkiye'yi küçümsüyor. Doğal olarak Türkleri de küçümsüyor, hatta açıkça aşağılıyor.
Dökülen Misimovic'in çok iyi oynadığını söyleyebiliyor ama Türk oyuncuları isim vererek açık açık eleştiriyor. Hatta "Bu kadroda iş yok" bile diyor. Hollandalı, geçmişi zaferlerle dolu bir komutan olabilir ama burada ordusu ile arasını iyi tutamadı. Ve unutmamak gerekir ki savaşı askerler kazanır!
Netice olarak; Rijkaard, Galatasaray takımını yönetemedi. Oyuncular da komutanlarını istemedi.
Kimbilir, belki de gitmesi için yardımcı bile olmuşlardı.
