Türkiye Cumhuriyeti'nin en güçlü ve köklü sivil toplum örgütlerinden biri olan 1903 doğumlu, 113 yaşındaki ulu çınar
Beşiktaş için 2016 özel bir yıl oldu. Tarih kitapları ileride bu yılı
Beşiktaş'ın yükseliş sürecindeki dönüm noktalarından biri olarak yazacak, nesiller bu yeni yükselişe tanıklık edecek,
Beşiktaşlılar keyifle yaşayacak...
2016'yı yaşarken... Gururluyuz; çünkü
Beşiktaş'ın geçmişine, büyüklüğüne yakışır, geleceğine maddi ve manevi güç ve değerler katıp ışık tutacak
Vodafone Arena gibi kalıcı değerler ürettik. Mutluyuz; çünkü 2009'dan bu yana hasret kaldığımız, geçen yıl kıl payı kaçırdığımız şampiyonluğa bu yıl bütün ülkenin "
Hak etti" alkışları arasında ulaştık. Ve bunu her daim yanımızda olan taraftarımıza yeni stadımızda omuz omuzu yaşadık. Huzurluyuz;
Balkan,
Çanakkale Savaşla- rı'nda verdiğimiz şehitlerimizin emanetini, şimdiye kadar hizmet eden bizden önceki
Beşiktaşlılar'ın verdiği bayrağı "
Şerefiyle oynayarak, Hakkıyla kazanarak" layıkıyla taşıdık. Hüzünlüyüz; çünkü
Süleyman Seba, Şevket Yorulmaz, Ali İhsan Karayiğit, babam Abdulkadir Orman gibi ismini burada yazsam sayfalara sığmayacak
Beşiktaş'a hizet etmiş isimleri, stat inşaatında vefat eden kardeşimizi
Dolmabahçe'deki yeni evimiz
Vodafone Arena'da misafir edemedik. Umutluyuz; çünkü uzun yıllar modern bir stattan ve bu yüzden rakiplerimizden totalde yaklaşık
500 milyon dolara yaklaşan gelir farkına son veriyoruz. Az parayla çok iş yapma ve başarma becerisine ulaştığımız ve yeniden dizayn ettiğimiz stat, sponsorluk, kira ve marketing gelirlerini artırdık.
Dünya Kulübü hedefi ve yolunda onlarca yeni tesis ve proje hazırladık. Eminiz; çünkü Türk futbolunun en eski ve lokomotif kulüplerinden biri olarak kutup yıldızı olmaya devam edecek.
Beşiktaş için güneşli günler geldi.
Allah'ın izniyle de öyle devam edecek. Gururluyuz; çünkü "
ŞEREFinle oyna, HAKKInla kazan" diyen taraftara "
Herkes için adalet" diyen bir camiaya ve duruşa sahibiz... Siyahın beyazı, gecenin gündüzü tamamladığı ve anlamlandırdığı gibi rakiplerimizin varlığı ve rekabetinden mutluluk duyuyoruz. Onların gücünün artması ve zorlu bir rakip olmasından rahatsızlık duyan bir
BEŞİKTAŞ değil, aksine varlıklarından keyif alan bir
BEŞİKTAŞ'ız.. Bu yüzden gittiğimiz her deplasmanda saygı duyuyor, seviliyor ve takdir ediliyoruz. Çünkü; bundan sonra da büyük hedeflerin peşinde koşarken, mütevazı duruşumuzu bozmayacağız. Adalet diyerek, centilmence yarışarak ve hak edilmiş başarıların peşinde koşmaya devam edeceğiz. İddialıyız; çünkü
Beşiktaş Türkiye'dir. Beşiktaş Türkiye Cumhuriyeti'dir. Sadece armamızda değil kalbimizde taşıdığımız ay yıldızı en yükseğe çıkarmak ve dalgalandırmak temel gayemiz.
Yakın gelecekte UEFA, Şampiyonlar Ligi kazanma hedefini koyduk.