Kendini laik sanan aydın kesim, zamanında başörtülü arkadaşlarımı, kardeşlerimi, insanlarımı; üniversitelere almadılar, eğitim haklarını ellerinden aldılar, devlet kurumlarına almadılar, çalışma haklarını ellerinden aldılar. Bu noktadan baktığımızda, onları cahil bırakmaya, onları ekonomik yönden zayıf bırakmaya kimin hakkı vardı? Sonra Twitter'a dönüp baktığım zaman; yine herkesi kastetmiyorum, gerçek laiklik anlayışını anlamış, anlayışlı insanlardan bahsetmiyorum, demokrasiden bahseden. Şunu da söylemeliyim ki; Biz grupla haline ayrılıp, birbirimize kızarak demokrasi yaratamayız, bu bir gerçek. Twitter'a dönüp baktığım zaman yine Atatürk diyen, laiklik diyen insanların benim bir yazıma, tamamını okumadan kalkıp sadece başlığından dolayı, sadece kendimizi ait hissetmediğimiz bir kesimden dolayı Tepki vermek adına, suçlama, aşağılama, küfür… İkinci paragrafta zaten ben söylemişim; ben hata yaptım. Bunun en çok ortasında olan benim. Kabul eden benim. Kim çıkıp böyle bir şeyi gösterir ki genç kızlara ben bunu yaptım siz yapmayın. Ben o kapitalist sistemin bize öğretmeye çalıştığı özgürlükten geliyorum ve bunun zararını gördüm, asıl özgürlük bu değil, asıl erdemler bu değil diye ben kendimi öne atmışım. Kimsenin söz söylemeye hakkı var mı? Ben dinden mi bahsetmişim? Beni bir takım konularla ilgili suçluyorsun, ya da küfür ediyorsun, ya da hakaret ediyorsun. Bu hangi laiklik anlayışına sığar, hangi demokrasiye sığar, hangi insan sevgisine sığar.
KEMAL DERVİŞ, ÜLKEYE GETİRİLEN SİPARİŞ ADAYLARIN ÖRNEĞİ
Beni düşündüren bir konu var. Zamanında ülkemize sipariş adaylar getirildi. Kemal Derviş bunların örneği. Ülkeye büyük bir ekonomik zararı oldu. Paralel ile ilgili olarak şunu da söyleyeyim; bugün ülkeye verdiği milyarlarca dolar bir zarar var. Ülkesini gerçekten seven insan, ülkesinin birliğini düşünen bir insan neden seçimden sonra da hataları ortaya çıkarmadı? Bunları hep soru işareti olarak bırakıyorum, doğru değil.
EMİNE ÜLKER TARHAN YA DA MERAL AKŞENER CUMHURBAŞKANI ADAYI OLSAYDI SEVE SEVE OY VERİRDİM
Sipariş adaylar var. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun kim olduğunu, geçmişini bilmiyorum. Baktığınız zaman ben bir kadınım, Emine Ülker Tarhan'ı severim, bir kadın olarak da beğenirim. Siyasi görüşlerinden katıldıklarım da vardır. Onu aday çıkarsalardı ben seve seve gider oy verirdim ya da Meral Akşener. Neden bunlar aday çıkmadı da kendi menfaatleri doğrultusunda ortaya bir aday atıldı? Ben gidip oy vermem.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NİN KURUMLARI BENİ BELLİ GEREKÇELERLER DİNLEYEBİLİRLER
Beni neden dinlediklerinin net sebeplerini onlara sormak gerek. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin belli kurumları, özel hayatıma karışmadıkları sürece beni belli gerekçelerle dinleyebilirler. Ancak bugün duyduğunuz, okuduğunuz kadarıyla ilk önce dini bir amaçla ortaya çıktığını söyleyen bir yapıdan bahsediyoruz. Ülke, millet sevdasından, bayrak aşkından ya da dini arayışlarından birtakım inançlarından ya da boşluklarından bu gibi yapılara katılmış insanları, masumane duyguları olanları tamamen dışında tutuyorum. Sen bir dini amaçla çıktın, insanları kendine böyle inandırdın, sonra da kalktın devlet içerisinde başka bir devlet oluşturmaya ve ele geçirmeye çalıştın. Senin amacın ne? Senin arkanda kim var?
KENDİ YANINDA KULLANABİLSİNLER DİYE BENİ DİNLEYİP AÇIĞIMI YAKALAMAYA ÇALIŞTILAR
17 Aralık'a geleyim. Sen yine seçimler öncesinde ekonomisi iyi giden, istikrar sağlamış bir ülkeyi karıştırmak, kutuplaştırmak adına bir takım tapeler ortaya çıkarttın. Sonra insanları günlerce tweetlerle, ne zaman yeni bir şeyler çıkacak diye kendi içinde kutuplaştırmaya çalıştın. Bu da yetmedi, benim gibi kendi hayatına bakan, yaptığı işi en iyi şekilde icra etmeye çalışan bir insanı neden dinledin? Benim bulduğum fikir, benim bir açığımı yakalamaya çalıştılar ki, ilerde kendi yanında kullanabilsin diye. Çünkü sen iyi niyetli değilsin. Ben burada iyi niyet görmüyorum. İyi niyetli olan biri neden beni dinlesin?
DİNLEMELERLE İLGİLİ YASAL BİR GİRİŞİMİM OLMADI, DEVLET BENİM HAKKIMI KORUDU
Yasal bir girişimim olmadı ama yapmayı düşünüyorum. Devlet bugün o kadar güzel üstesinden geldi ki bunun, benim de hakkımı korudu. Bunu ortaya çıkararak, basına vererek. Vermeyebilirdi, ben bunu hiçbir zaman öğrenemeyebilirdim. Ama bu zaten üstesinden gelinen bir şey. Bu yüzden henüz yasal bir işlem başlatmadım. Bir noktada zaten uğraşıyorum, çabalıyorum. İnsan ne yaparsa kendine yapar. Onlara söyleyebileceğim tek şey bu.