Mevsim sebze ve meyvelerini tüketin:
Vücudunuzu mevsime uyarlayın. Ekim ayında en çok yiyeceğimiz meyveler; elma, armut, portakal, mandalina, kivi, muz ve incir olmalı. En çok tüketeceğimiz sebzeler ise; turp, roka, göbek marul, maydanoz, taze soğan ve sarımsak olabilir.
Güneşten yararlanın:
Her gün 15 dakika kadar direkt güneş ışığına maruz kalın.
Bol bol hareket edin:
Sakin ve yavaş olun, acele etmeyin yürümeyi keyifli hale getirin. Her gün mümkünse 10 dakika bile olsa açık havaya çıkıp güneş altında yürürseniz, D vitamini ihtiyacınıza da destek vermiş olursunuz.
Bol miktarda ve sürekli su için:
Her gün 2-3 litre su içerseniz; vücudunuzun ısı farkına uyum sağlaması kolaylaşır, iç dolaşımı açılır, ödem probleminiz kalmaz, kendinizi daha hafif hissedersiniz.
Doğal yiyeceklerle beslenin:
Yapay olan, paket içinde olan ve işlem görmüş rafine edilmiş, saflaştırılmış yiyeceklerden olabildiğince uzak durun.
Az az ve sık sık beslenin:
2-3 saatte bir enerji alacak şekilde günde 5-6 öğün tüketin.
Yoğurt ve sütü ihmal etmeyin:
Her gün 2 su bardağı süt veya yoğurt tüketmek ani ısı farkında oluşan ödemi azaltır.
Kuruyemişlerden yararlanın:
Her gün bir avucunuz kadar taze ceviz, taze fındık, taze bademi karışık olarak veya sırayla tüketin. Bu kuruyemişler Omega-3, mineral yoğunluğu ve E vitamini içeriği ile vücudumuzu güçlendir. Ayrıca bu kuruyemişlerin içinde bulunan flavonoidlerin en yoğun ve işlevsel olduğu zamanlar taze çıktığı zaman olan sonbahar mevsimidir.
Kahvaltıyı geciktirmeyin:
Güne başladıktan sonra 1 saat içinde kahvaltı yapın.