Felç kalma riskine rağmen...

Omuriliğindeki kitlenin alınması "yüzde 90 felç riski" taşımasına rağmen ameliyat olmayı tercih eden hemşirelik öğrencisi Burcu Bozkurt, Prof. Dr. Alper Kaya'nın yaptığı başarılı operasyonla sağlığına kavuştu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :02 Mayıs 2015 , 00:00 Güncelleme Tarihi :02 Mayıs 2015 , 12:58
Felç kalma riskine rağmen...

İÇİNDEKİLER

İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Öğrencisi Burcu Bozkurt, hasta olduğunu ayaklarındaki his kaybıyla fark ettiğini söyledi.

Küçüklüğünden bu yana devam eden idrar yapamama sorunu olduğunu, yaşı ilerledikçe de bunun arttığını ifade eden Bozkurt, "Gündüzleri okula, geceleri nöbete gidiyordum. Ağırı olunca, hastaları çok kaldırıp indirdiğim için fıtık olduğumu, fıtığın da siniri sıkıştırdığını düşündüm. 3-4 ay sonra sağ ayağımdaki his kaybı artmaya başlayınca doktora gittim. MR'da omuriliğimde büyük bir kitle tespit edildi" dedi.

Bozkurt, doktorların kendisine "Çok iyi bir doktora gitmen gerekiyor" dediğini belirterek, şöyle devam etti:

"Ankara, İzmir, İstanbul'da gittiğim pek çok hastanede doktorlar yüzde 90 felç kalma riski taşıdığımı söyledi. Bunu 26 yaşında bir genç kıza söylediğiniz zaman büyük etki yaratıyor. Bundan sonraki hayatımda yatağa, tekerlekli sandalyeye bağımlı kalacağımı düşünmek gerçekten çok büyük bir travma yaratıyor. Bu tür ameliyatlar için mükemmel kabiliyeti olan doktor bulmak gerekiyor. Yaşamınızı etkileyecek bir olay. Prof. Dr. Alper Kaya'ya ulaştım. Beni ameliyat etti. Gerçekten de Alper Bey'e güvendiğim için çok şanslıyım. 15 Ekim 2014'te 6 saat süren ameliyatın ardından ayaklarımı eskisi gibi hissettiğimi fark edince benim için eşi benzeri bulunmaz bir mutluluk oldu. 1 hafta içinde taburcu edildim. Şu anda mükemmel bir şekilde yürüyorum ve ayaktayım. Tekrardan sağlığıma kavuştum. Alper Bey gibi doktora başvurmam ve onun ellerin altına yatmam benim için verilmesi zor ama arkasında durduğum bir karardı. Diğer bütün doktorların bana 'Yüzde 90 felç kalırsın' demesinin ardından bana verdiği güven çok önemliydi. Bu tür tanıları olan hastalar gerçekten yürümek istiyorsa, araştırıp ve iyi bir doktora gitsinler."

"TEDAVİ OLMAZSA TEKERLEKLİ SANDALYEYE MAHKUM OLUR"

Prof. Dr. Alper Kaya da Bozkurt'tun omuriliğinin içinde dermoid tümör olduğunu belirterek, bu tür tümörlerin daha fetus seviyesindeyken bazı kalıntı hücrelerin omuriliğin içerisinde kalması ve yaş ilerledikçe burada çoğalmasıyla oluştuğunu anlattı.

Bu tümörlerin kanser hücreleri olarak kabul edilmediğini ifade eden Kaya, omurilik içerisinde böyle bir dokunun büyümesinin çok büyük sıkıntı yarattığını, özellikle çocuklarda işeme alışkanlığında bozulma, idrarını yapamama ya da idrar kaçırma meydana geldiğini söyledi.

Kaya, ileriki aşamalarda büyük tuvaleti tutamama ya da yapamama gibi şikayetlerin ortaya çıktığını, bacaklarda kuvvetsizlik ve sonunda tam felç meydana geldiğini dile getirerek, "Hasta tedavi edilmezse, tekerli sandalyeye mahkum kalır ve tuvaletini tutamaz hale gelir. Yaş ilerledikçe tümör büyüdüğünden tedavi şansı zorlaşır veya imkansızlaşır. Omuriliğin içerisinde yapılacak her türlü müdahale ciddi riskler taşıyan ve tecrübeli ellerde yapılması gereken ameliyatlardır. Yaşla doku büyüdükçe, büyüyen bir tümörün çıkartılması cerrahi açıdan o kadar güçleşir. Ne kadar erken safhada yakalanırsa, ameliyat o kadar kolay hale gelir" diye konuştu.

Ameliyatı mikroskop altında, mikro cerrahi tekniğiyle yaptıklarını belirten Kaya, bu tür ameliyatlarda omurilikteki dokunun tam olarak çıkartılması gerektiğini vurguladı.

BU PROBLEMİ OLAN ÇOCUKLAR TARAMADAN GEÇİRİLMELİ
Burcu Bozkurt'un yaşının, hastalığa göre ilerlemiş ve omurilikteki tümör dokusunun epey büyümüş olduğunu aktaran Kaya, "Hakikaten her beyin cerrahı onu gördüğünde irkilir. Bu kadar büyük bir tümörün omuriliğin içinden çıkarılması çok risklidir. Ameliyat olmazsa sonuç kaçınılmaz şekilde kötü olacağından bazı riskleri almak durumundasınız. Bunu Burcu'ya tam olarak anlattık. Bu riski göze aldı. Allah da bizi utandırmadı. Tümörü tamamen çıkardık. Tedavisinde başarılı olduk. 1 haftalık iyileşme sürecinin ardından hastanın artık felç olma riski ömür boyu ortadan kalkar" bilgisini verdi.

Kaya, işeme problemi olan, idrar kaçıran, gece işemeleri ya da idrar yapamayan çocukların görüntüleme teknikleriyle taramadan geçirilmesinin önemine değinerek, uzun süre ayakta duramama ve yürüyememe, çabuk yorulup oturma ihtiyacı duyan çocukların da bu açıdan incelenmesi gerektiğini kaydetti.