Güneşlenmeyle günlük D vitamini ihtiyacının yüzde 90-95'inin karşılanabildiğini, geri kalan miktarın da besin kaynaklarından sağlanabildiğini kaydeden Durmaz, D vitamini sentezinin gün ortasında en yüksek seviyeye çıktığını bildirdi.
Durmaz, "Güneş yanığı, deri yaşlanması ve kanserlerine yol açan bu zararlı ultraviyole dalga boyunun, aynı anda deride D vitamini sentezini sağlayan yararlı ultraviyole dalga boyu olması bir ironidir" değerlendirmesinde bulundu.
Eller, kollar ve yüzün yaz aylarında haftada 3 gün öğle saatlerinde 15-30 dakika güneş ışığına maruz kalmasının, günlük D vitamini ihtiyacını karşılayabildiğini vurgulayan Durmaz, günlük ihtiyaca yetecek D vitamininin, gün ortasında kısa süreli güneşlenmeyle sentezlenebileceğine işaret etti.
"BU KREMLER DERİ KANSERİNE NEDEN OLMAZ"
Durmaz, numarası 15'ten büyük güneşten koruyucu kremlerin tercih edilmesi, bunların dışarı çıkmadan yarım saat önce tüm açık bölgelere sürülmesi ve birkaç saatte bir yinelenmesi gerektiğini kaydetti.
Bu kremlerin, piyasaya sürülmeden önce birçok güvenirlik testinden geçirildiğine dikkati çeken Durmaz, "Genel olarak tahriş veya nadir olarak alerjik reaksiyonlar dışında yan etkileri bulunmamaktadır. Halk arasında inanılanın aksine güneşten koruyucu kremler deri kanserlerine neden olmazlar" ifadelerini kullandı.
Tüm güneşten koruyucu kremlerin, D vitamini sentezine yetecek kadar güneş ışınının deriye geçişine izin verdiğini belirten Durmaz, şöyle devam etti:
"Şu ana dek 'güneşten koruyucularla D vitamini eksikliği oluştuğu' hipotezini destekleyen uzun süreli ve kontrollü çalışmalara dayalı yeterli klinik kanıt yoktur. D vitamini zaten diyetle ve besin destekleriyle bir miktar alınmakta, aynı zamanda kısa süreli güneşlenmeyle yeterince sentezlenebilmektedir. Bu nedenlerle pratikte güneşten koruyucularla D vitamini eksikliği söz konusu değildir. Birçok bilimsel çalışma güneşin deri yaşlanması ve deri kanseri etkeni olduğunu ve açık tenli, risk grubu kişilerin hayat boyu, düzenli olarak güneşten korunma önerilerine uymaları gerektiğini açıkça ortaya koymuştur."
Durmaz, halk arasındaki yaygın inanışın aksine susam, zeytin, badem gibi bitkisel yağların güneşten koruma özelliğinin bulunmadığını bildirdi.