DONDURULMUŞ GIDALAR:
Beslenme çok önemli. En önemlisi de doğal beslenme... Her besini de mevsiminde tüketmeliyiz. Fast-food, konserve, dondurulmuş ve renkli gıdalar hastalıklara yeşil ışık yakıyor. Bu yüzden kanserle mücadelede sağlıklı ve doğal beslenme çok önemli. Sürekli hayvansal yağ ve protein tüketen, sebze ve meyve yemeyen kişilerde meme kanseri riski yüksek.
ÖĞÜNLERİ KAÇIRMAYIN:
Doğal beslenme kadar beslenme şekli de çok önemli. Bu nedenle öğünleri kesinlikle atlamayın. Mutlaka ara öğün yapmaya çalışın. Ara öğünleri yeşil çay veya bir meyve ile geçirebilirsiniz.
EGZERSİZ, STRES VE SİGARA:
Sağlıksız beslenme ve hareketsizlik, kanser hücrelerinin en sevdiği iki etken. Bu nedenle kadınlar hareketsiz kalmamalı. Çünkü egzersiz yapmayan, fiziksel aktivitelerde uzak olan kişilerde meme kanseri sıklıkla görülüyor. Stres ise hastalık nedenleri arasında ilk sırada yer alıyor. Bu nedenle kadınlar stresle mücadele etmeyi öğrenmeli... Ve tabii ki sigara... Sigara her meme kanserinde de büyük bir risk yaratıyor. Kadınların kesinlikle sigaradan uzak durması gerekiyor.
KALPLE İLİŞKİSİ:
Meme kanserinin kalple bir ilişkisi bulunmuyor. Ancak meme kanserinde kullanılan bazı kemoterapi ilaçlarına dikkat etmek gerekiyor. Çünkü bu ilaçların kalp üzerinde olumsuz etkilerinin olduğu biliniyor. Radyoterapi ise sol meme kanserinde uygulandığı zaman kalbin iyi korunması gerekiyor...
BULAŞICI DEĞİL:
Meme kanseri bulaşıcı değildir.. Vücutta kontrol altına alınamayan ve normalden farklı bir şekil gösteren ve çoğalan hücre veya hücrelerin ortaya çıkması sonucu görülür.
GENETİK:
Geçmişe dikkat! Ailesinde meme kanseri olan kadınların meme kanserine yakalanmada yüksek risk grubunda yer alıyor. Annesi, kız kardeşi veya kızında meme kanseri olan kişi, kanserli yakınlarının teşhis yaşından 10 yıl önce düzenli mamografi çektirmeye başlamalıdır. Örneğin, annesi 40 yaşında meme kanseri olan bir kadında, 30 yaşında meme kanseri taraması başlamalıdır.
ÖNCEDEN TESPİT:
Yapılan araştırmalar meme kanserine neden olan birçok genin olduğu ortaya koyuyor. Bu genler taşıyıcı olan ebeveynlerden kız çocuklarına geçmektedir. Bu genler içerisinde en önemli olanları BRCA 1 ve BRCA 2 genleridir. Ailesinde meme kanseri olan kadınlarda bu genler araştırılabilmektedir. Bunun için bu testlerin yapıldığı kliniklerde Genetik Danışma Bölümü kurulmuştur. Bu klinikte öncelikle kadının teste uygun olup olmadığı araştırılır. Test yapılmasına karar verilen kadınlara test yaptırmanın getireceği sonuçlar anlatılarak, psikolojik danışmanlık da verilmektedir. Ailesinde meme ve yumurtalık kanseri olan ünlü oyuncu Angeline Jolie'nin meme kanseri genetik testlerinin (BRCA 1,2) pozitif çıkması ve henüz kanser gelişmeyen memelerini aldırması, Amerika'da BRCA1, 2 gen testlerini yaptıran kadın sayısını iki katına çıkarmıştı.
Meme kanserinde erken teşhis hayati önem taşıyor. Bunun için sağlıklı beslenip, mamografi gibi gerekli görüntüleme yöntemlerinin mutlaka yaptırılması gerekiyor.