Bal-bisküvi-gofret hastalıklara davet

hastalıklara davet Bisküviden gofrete kadar tüm hazır gıdalarda kullanılan mısır şurubu şerbeti bağımlılık yapıyor. Prof. Dr. Bingür Sönmez, ‘Kanser, siroz, kalp hastalıkları gibi birçok rahatsızlığa yol açan bu besinlerden uzak durun’ diyor

takvim.com.tr takvim.com.tr
Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :29 Eylül 2017
Bal-bisküvi-gofret hastalıklara davet

İÇİNDEKİLER

Sağlıklı ve uzun ömür hayal değil. Bunun için öncelikle hazır gıdalardan uzak durmak, hareketli olmak ve düzenli bir hayat sürmek gerekiyor. Memorial Şişli Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez de, hazır gıdalardaki mısır şurubu şerbetinin zararlarına dikkat çekerek, şu uyarıda bulunuyor: "Korkunç alışkanlık yapıyor. Çocuklarda büyüme geriliği, ileri dönemde pankreas kanseri, karaciğer sirozu ve ciddi damar sertliği yapıyor. Çok ucuz, raf ömrü uzun. Dolayısıyla endüstriyel tatlıların hepsinde mısır şurubu şerbeti var. Bisküviden gofretten tutun da reçellere, sahte ballara kadar mısır şurubu şerbetinden üretiliyor." Prof. Dr. Sönmez, kalp sağlığına ilişkin önemli tavsiyelerde bulunuyor...

İlk kalp kontrolünün yapılış zamanı sık soruluyor. Bugün artık 3 aydan sonra bütün gebeliklerde anne karnında ultrason yapılarak bebeğin tüm organlarının fonksiyonları teşhis edilebiliyor.

Daha sonra ilk 5 yaş içerisinde mutlaka bir EKO yapılmalı.

İlk 20 yaş içerisinde tansiyon, şeker ve birkaç kez kan yağları kontrolü gerekli.

30 ve 40'lı yaşlara gelince 2 grup hastamız oluyor; risk grubu olanlar ve risk grubu olmayanlar.

Ailesinde diyabet ya da erken kalp ölümleri olan, kilolu, yüksek tansiyonlu insanları risk grubu olarak kabul ediyoruz.

Risk grubundakiler 30, bunun dışındakiler de 40 yaşından itibaren yılda bir efor testi yaptırmalı.

Bütün risk faktörlerini de dışlamak lazım. Sigara bırakılmalı, fazla kilo verilmeli, düzenli yürüyüş yapılmalı, tansiyon ve kan şeker kontrol altında alınmalı.

RİSK faktörleri açısından erkek cinsiyeti değiştirilemeyen bir faktör. Çünkü erkeklerde kalp hastalığı daha çok görülüyor.

Genetik de değiştirilemeyen bir etken. Bunların yanında değiştirilebilen faktörler var.

Obezite, yanlış, beslenme, sigara, stres değiştirilebilen faktörler arasında yer alıyor.

KALP YOGASI YAPIN
Kalp yogasının kalp hastalıklarına iyi geldiğini ifade eden Prof. Dr. Bingür Sönmez, şöyle konuştu: "Stres yönetiminda yoga etkili. Basit bir ısınma döneminden sonra hastalara derin gevşeme yöntemleri öğretiyoruz. Özellikle hızlı konuşan, agresif, kavgacı kişilerin 3-4 seans sonra son derece sakin olduklarını görüyoruz. Bunun için öfke kontrolü yapamayan, ailesinde yüksek kalp riski olan herkese kalp yogası yapmalarını tavsiye ediyorum."