Soy sop davası, maskaralıktır. Türk, İngiliz, Rus veya Acem... Olan olmuştur, bundan çıkmak veya o ırklara girmek mümkün müdür? Bel bağladıkları ideolojiler, yaptıkları mesailer insanı o ırklardan birisine dahil edebilir mi? Çok milliyetçi, Kraliçe'ye olağanüstü duygular taşıyan Londra'daki bir Kürt'ü ele alın. Ne kadar beynini yıkarsanız yıkayın, onu İngiliz yapabilir misiniz? Osmanlı'nın son demlerinde cihan imparatorluğunu parçalamak için ortaya atılan Türkçülük de Kürtçülük de Ermeni, Bulgar, Arnavut milletçilikleri de sadece düşmanların işine yaradı. İngiliz ajanlarının işi kolaylaştı. 100 yıl önce yakılan fitne ateşi sönmüyor. Sadece bugünlerde başka bir versiyonu sahneleniyor. Ne gariptir ki paylaşım savaşlarının aktörleri de hiç değişmiyor. Yine ABD'liler, İngilizler, Ruslar, Fransızlar ortalarda dolaşıyor. Hatta Almanlar hiç utanmadan bizi soykırımla bile suçluyor! Hal böyleyken, kendini ırkçılık rüzgarlarına kaptırmış bedbahtlara söylenecek birkaç söz var. Hangi etnik kökenden gelirseniz gelin, önce kendinize gelin. Allah ne buyuruyor, dinleyin: "Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin." (Hucurat-10) Peygamber Efendimiz de şöyle diyor: "Kendisi için istediğini mü'min kardeşi için de istemeyen hakiki iman etmiş olmaz." (Buhari, Müslim) Ölçü budur ve tektir. Ne Laz Çerkes'le, ne Arap başka etnisiteyle kardeştir. Kardeşliğin temeli iman ve İslam'dır. Gerisi ihanettir.
KEFİLİM DE ŞAHİDİM DE ALLAH
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Rasulullah (SAV), İsrailoğulları'ndan bir adamı andı ve şöyle buyurdu:
"O adam, İsrailoğulları'nın bazısından borç olarak 1000 dinar vermesini istedi.
Borç vermek isteyen kişi:
- "Şahitleri getir, onları şahit yapacağım" dedi.
Borç isteyen itiraz etti:
- "Allah şahit olarak yeterlidir" dedi.
Borç vermek isteyen kişi başka bir teklifte bulundu:
- "O halde bana kefil getir" dedi.
Borç isteyen yine itirazını sürdürdü:
- "Allah kefil olarak yeterlidir" dedi.
Borç vermek isteyen kişi bu söz karşısında da hiçbir şey diyemedi:
- "Doğru söyledin" dedi.
Ve ona tespit ettikleri tarihte geri ödenmek üzere 1000 dinar borç parayı verdi. Parayı alan adam ticaret için denize açıldı. İhtiyaçlarını karşıladı.
Sonra takdir edilen vakitte borcunu ödemek için yola çıktı. Kendisine ödünç para veren kimseye gelmek amacıyla bir gemi aramaya başladı. Fakat gemi bulamadı.
Bunun üzerine sahilde eline geçirdiği bir odun parçasını alıp onun içini güzelce oydu. Alacaklıya yazdığı bir özür mektubunu içine koydu. Sonra oyuk yeri iyice kapattı ve düzeltti. Sonra odunu deniz kenarına getirdi ve şöyle dua etti:
- Ey Allah'ım! Kuşkusuz sen biliyorsun ki ben falandan 1000 dinar borç istedim. O benden kefil istedi.
- "Kefil olarak Allah yeterlidir" dedim. O senin kefilliğine razı oldu. O benden şahit istedi.
- "Şahit olarak Allah yeterlidir" dedim.
O senin şahitliğine razı oldu ve bana borç verdi. Ona borcu göndereyim diye gemi bulmaya çalıştım, fakat bulamadım.
Artık ben, 1000 dinarı sana emanet ediyorum dedi ve o odunu denize attı.
(BUHARİ)
(Devamı yarın)
BİR AYET
"Sayılı günler içinizden kim hasta yahut seyahatte olursa başka günlerde tutsun. Gücü yetmeyenlere de bir yoksulu doyuracak fidye gerekir. Fakat kim gönül rızasıyla hayır işlerse, bu kendisi için daha iyidir. Ve oruç tutmanız eğer bilirseniz, sizin için daha hayırlıdır." (Bakara-184)
BİR HADİS
İman, 70 küsur derecedir. En üstünü "La ilahe illallah (Allah'tan başka ilah yoktur)" sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya (utanma) da imandandır. (Buhari, Müslim)
DİN DERSİ
GÜLER YÜZLÜ BİR SELAM SADAKADIR
* Kişinin kendine ve ailesine harcadıkları da sadakadır.
* Güzel söz, güler yüzle selam vermek sadakadır.
* Bir ağaçtan yenilen veya çalınan şeyler, o ağacı diken için sadaka olur.
* İyi şeyler öğretmek, kötülük yapılmasını önlemek, sorana yol göstermek, sokaktaki zararlı şeyleri temizlemek, birer sadakadır.;
* Ölümü hatırlamak sadakadır.
FETVA MAKAMI
BALSAMİK SİRKE ÜRETMEK CAİZ!
Eşek sütü içilir mi?
İçebilirsen içilir. Dinen hükmünü soruyorsan, şöyle: Hanefi mezhebine göre evcil eşeğin eti ve sütünü içmek mekruhtur. Bu da haram denilemediği içindir. Yabani eşekte ise durum değişir. Eti de sütü de helaldir.
Alevi ile Sünni evlenebilir mi?
Tabii ki evlenebilir. Hatta bir Müslüman erkek, "kitap ehli" denilen Yahudi ve Hristiyan ile de evlenebilir.
Balsamik sirke satmayı düşünüyoruz. Malum bu ürün, beyaz şaraptan elde ediliyor. Bu sirkeyi yemekte kullanmak, üretmek, alım-satımını yapmak caiz midir?
Sirke üretilecek meyve önce şarap olur. Daha sonra mayalanarak sirke... Bu değişim, haram'ın helal'e dönüşmesidir. Yeme-içme-satışında hiçbir sakınca yoktur.
Bu sayfadaki bilgiler Diyanet ve Ehl-i Sünnet kaynaklarından alınmıştır. Soru ve uyarılarınız için takvim@takvim.com.tr