Dün bu köşede ayrıntılı olarak yazdım.
Ortaya atılan formülün siyaset dinamiklerine aykırı olduğunu söyledim. "Olmaz" dedim; neden "olamayacağını" anlattım; CHP-MHP arasındaki yerel seçim ittifakının "imkansızlığını" ortaya koydum...
CHP ve MHP'den de benzer açıklamalar geldi...
CHP Genel Başkan Yardımcıları Haluk Koç, Adnan Keskin ve Bülent Tezcan ile MHP Genel Başkan Yardımcıları Sadir Durmaz ve Semih Yalçın ile Grup Başkanvekili Oktay Vural, seçim ittifakı haberlerini yalanladılar.
CHP'liler, haberi "hayali" olarak değerlendirdiler...
MHP'liler ise, daha sert tepki verdiler.
Bu tür haberlerin "manipülasyon olduğuna" işaret ettiler.
Ama ne fayda!..
Ciddi sandığımız birtakım kalemler, olmayan, olması da mümkün bulunmayan "ittifak" üzerine yorumlar yapmaya devam ettiler.
* * *
Mesela Güneri Civaoğlu, "seçim ittifakı kıvılcımları" başlığı altında aynen şu satırları yazdı:
"Bazı söylentiler duman gibidir.
Ateşin varlığına işarettir. Dün siyaset kulislerinde dolaşan önümüzdeki yerel seçimler için olası CHP-MHP seçim ittifakı, kıvılcımların ya da küçük bir ateşin işareti gibi algılandı."
Ardından da CHP ile MHP arasındaki bir seçim ittifakının mümkün olduğunu iddia etti. Hem de siyasi parti yöneticilerinin "Yok böyle bir şey, uydurma" dediklerini bile bile!
Şimdi ne anlama geliyor bu?
Söyleyeyim:
Büyük bir havuzun ortasında kıvılcımlar çakıp, o kıvılcımları da ateşe döndürmek için çabalamaya!
* * *
Dün de yazdım, bugün de tekrarlıyorum...
AK Parti'nin Ankara, İzmir ve İstanbul'daki belediyeleri kaybetmesini alabildiğine istemelerine... Bunun kendileri açısından çok önemli olduğunu bilmelerine... Hatta böyle bir sonucun ortaya çıkması için yanıp tutuşmalarına rağmen...
CHP ile MHP arasında yerel seçimde bir ittifak yapılmaz, yapılamaz.
Birincisi, böyle bir adım her iki partinin de kendisini inkâr anlamına gelir. İkincisi, yapanların önüne genel seçimde büyük bir fatura çıkarır. Üçüncüsü, ortak bir adayda anlaşmaları mümkün değildir. Dördüncüsü, anlaşsalar bile seçmenin başka partideki bir adaya oy vereceğinin garantisi yoktur.
En önemlisi ise, böyle bir adım ters tepip, AK Parti'nin işine bile yarayabilir!
Peki o zaman muhatapları tarafından yalanlandığı halde, böyle haberler yapılıp neden üzerine yorumlar döşeniyor?
1) Siyaseti hiç bilmiyorlar.
2) Siyaseti bildikleri halde kamuoyu oluşturup, tavanda olamayacak bir ittifakı tabanda gerçekleştirmeye çalışıyorlar.
* * *
Bana sorarsanız her ikisi de doğru!..
Siyasi gelişmelerden o kadar uzaklar ki, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için MHP'de Mansur Yavaş isminin öne çıktığını dahi yazabiliyorlar.
Oysa geçti o günler, köprünün altından çok sular aktı. İlişkiler o hale geldi ki, Devlet Bahçeli, Mansur Yavaş'ın MHP'nin kapısından içeri girmesinden dahi rahatsız olur. Yüzde yüz kazanacağını bilse bile Mansur Yavaş'ı aday göstermez.
Ama bunlar için hiç önemli değil...
Çünkü, fildişi kulelerde oturup siyasi formüller üretmeye çalışıyorlar. Toplumu bilgilendirmekten çok yönlendirmeyi amaçlıyorlar.
Siyaset mühendisliğine soyunup seçim sonuçlarını şekillendirmek istiyorlar.
Ama "ayıp" denilen bir şey de var.
Hayata geçirilmeye çalışılan formüllerin biraz da ayaklarının yere basması gerekiyor!
