DOLAR/TL kurunun bir anda 4.74'ten 7.24'e çıkmasını, ardından hızla 5.70 seviyesine gerilemesinin cevabı aranıyor. Burada anahtar kelime "swap işlemleri".
Bankalarımız swap işlemleri ile Londra'ya TL satarken, döviz borçlanıyor.
Yabancılar ucuza TL borçlandıkları için rahatlıkla bu TL'yi açığa satabilmektedir.
Bu durum döviz kuruna atağı tetikliyor. "Swap" kelimesi, "değiş-tokuş" anlamına geliyor. Yurt dışındaki bir banka ile Türkiye'deki bir şirket ya da banka arasında döviz swapı söz konusu olursa önce bir sözleşme yapılıyor. Verilen paraların aynı kurdan karşılıklı olarak geri verileceği taahhüt ediliyor.
KURLAR NASIL YÜKSELTİLİYOR?
Örneğin bu işlem Türkiye'den A bankası ile İngiltere'den B bankası arasında 1 ay vadeli olsun. Bu durumda sözleşme imzalandıktan sonra A bankası üzerinde anlaşmaya varılan miktar (1 milyon TL) karşılığında o gün piyasalarda geçerli kurdan (1 Dolar: 5.70 TL) dolar almak üzere B bankasına satıyor. B bankası, aldığı 1 milyon TL'yi A bankası adına açtığı hesaba kaydeder ve bunun karşılığı olan 175 bin 438 bin doları kendi bünyesinde A bankasının namına açtığı hesaba havale eder. Böylece A bankası ihtiyaç duyduğu dövizi temin eder. Sözleşmenin vadesi olan 1 ay dolduğunda A bankası bu kez aldığı 175 bin 438 bin doları B bankasına iade ederek 1 milyon TL'sini geri alır. A bankası bu işlem sonucunda piyasa faizi üzerinden B bankasına faiz öder. Swap işlemlerinden dolayı kurda spekülatif atak oluşunca devreye BDDK girdi.
BDDK ilk aşamada bankaların Londra ile yaptığı swap işlemlerine sermaye yeterlik rasyosunun yüzde 50'si kadar limit getirdi, sonra bu limiti yüzde 25'e düşürdü. Bankalarımız bu swap işlemleri ile Londra'ya TL satarken, döviz borçlanmaktalar. Ucuza TL borçlanan yabancılar da rahatlıkla bu TL'yi açığa satabilmekte ve kura olan atağı daha da tetiklemekteydi. Bu durumun devam etmesi durumunda Türkiye büyük bir kur krizi ile karşı kaşıya kalabilirdi.
TCMB, BDDK'nın aldığı tedbirlere destek vermek için bankaların limitlerini kaldırdı. Yabancılar yurt dışındaki düşük seviyelerdeki TL faizinden faydalanarak TL borçlanıp, sonra da TL'yi satarak dolar alıyor ve böylece TL'ye değer kaybettiriyordu. TCMB'de bunun önüne geçmek için TL likiditesini kendi çekti.
Böylece yurt dışı TL swap maliyetlerini yükseltti ve spekülatif harekete konu olacak TL miktarını da düşürdü. Böylece TCMB bankalarımıza 'Londra'ya TL vermeyi bırak, döviz işlemlerini gel benden yap' dedi. Swap limitlerinin indirilmiş olması ile bankalar Londra'dan işlem yapmayı bıraktı. Döviz düştü.