Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu kaleme aldı: Birbirinize sımsıkı sarılın

Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, 11 ayın sultanı Ramazan'da Takvim okuyucularıyla bir araya geliyor. Hatipoğlu, bugünkü köşesinde "Birbirinize sımsıkı sarılın" başlıklı yazısıyla okurlarımızı aydınlattı. İşte Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'nun 11 ayın sultanı Ramazan ile ilgili 30 Mart 2024 tarihli yazısı...

Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :30 Mart 2024
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu kaleme aldı: Birbirinize sımsıkı sarılın

İÇİNDEKİLER

Birleşmekten, kardeş olmaktan başka yol yok. Yoksa sarsılırız, gücümüzü kaybederiz. Bilmek lazım ki dışarıda bizi sevmeyen o kadar odak var ki sayısını tahmin bile edemezsiniz, tek sermayeleri gönüllerimizin ayrışmasıdır.

Ne zaman bir olsak, iyi işler yapsak mutlaka şeytan ve nefislerimiz şer üretmeye başlar.
Gücümüzü zafiyete uğratır. Elimizdeki gücü ve imkânı sarsar ve bizi ortalıkta perişan halde bırakır. Ondan sonraki yakınmaların, eyvahların hiçbir manası yoktur. Giden gitmiştir, geri gelmez.
Yüce Rabb'imizin verdiği her imkân ve güç aslında bir imtihandır. Yüce Rabb'imiz imkânları ve gücü, nimet ve fırsatları nasıl kullandığımıza bakar. Yanlış kullanırsak ibadetimize ve samimiyetimize bakmadan alır. Bir daha da vermez.
Bildiğiniz gibi "Uhud", Hz. Peygamber'in (SAV) başkomutanlık yaptığı bir savaştır. Bu savaş sahabenin söz dinlememesi sonucunda ağır darbeyle kapanmıştı. Elbette burada hepimizin alacağı ders vardır.

ALLAH'IN İPİNE SARILIN
Kur'an-ı Kerim müminleri uyarıyor.
Gücünüzü, kalplerinizi, himmet ve gayretinizi birleştirmezseniz tümünü yitirirsiniz buyuruyor: "Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı sarılınız. Parçalanıp bölünmeyiniz.
Allah'ın size olan nimetini hatırlayınız. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz ve O, kalplerinizi birleştirmişti.
İşte O'nun nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz.
"Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yola eresiniz." (Ali İmran, 103).
Söz açık, ayetler net. Birleşmekten, kardeş olmaktan başka yol yok. Yoksa sarsılırız, gücümüzü kaybederiz. Bilmek lazım ki dışarıda bizi sevmeyen o kadar odak var ki sayısını tahmin bile edemezsiniz, tek sermayeleri gönüllerimizin ayrışmasıdır.

BİR DUA
Hz. Ebubekir'in duası Ya Rabbi, şu ahiret azığı az olan adama, lütfunla cömert davran. Hakikatten o; günahlarından dolayı iflas etmiştir, çaresizdir.
Senin kapına gelmiş, kapına sığınmıştır. Ey kudreti sonsuz Allah'ım, onu boş çevirme! Şu kulunun günahları çoktur hem de çok fazladır.
Sen çok olan günahları da bağışlarsın. Bu kul, çaresizdir; gurbetteki yolcu gibidir. Günahkârdır; kapına sığınmış, rahmet dileyen bir fakirdir. O hep isyan etti... Unuttu seni ve nimetlerini.
Hata üzerine hata yaptı.
Sen ise bütün bunlara rağmen iyilik üzerine iyilik ettin. Sonsuzca verdin, hep verdin, tükenmez hazinenden isyankârlara da verdin.
Rabbim, günahlarım, kum taneleri kadar çoktur.
Doğrudur, sayılmayacak kadar fazladır. Ya Rabbi, ne olur günahlarımın hepsini affet, en güzel şekilde arınmış kıl beni.

BİR HADİS
İbni Abbas'ın (RA) rivayet ettiğine göre Resulullah (SAV) şöyle buyuruyor: "Kardeşinle münakaşa etme, aşırı bir şekilde şakalaşma, yerine getiremeyeceğin vaatte bulunma." (Tirmizi)

BİR SEVAP
Her kim imam namazı bitirinceye kadar onunla birlikte teravih namazını kılarsa bütün geceyi ibadetle geçirmiş sayılır.

BİR SÜNNET
Kapıyı üç kez, bekleyerek çalmak.

SORU - CEVAP
Kadının başı açık
olması abdestini bozar mı?
Müslüman hanımların tesettür (örtünme) kurallarına riayet etmeleri farzdır.
Ergenlik çağından itibaren Müslüman kadınların, namahrem erkeklerin bulunduğu yerlerde ve evlerinden dışarı çıkarken başlarını örtmeleri dini bir gerekliliktir.
Ancak bu kurallara riayet etmemek, örneğin başı açık olarak gezmek, abdesti bozmaz. Abdesti bozacak durumlardan biri meydana gelmedikçe almış olduğu abdestle namaz kılabilir.

Namazda sureleri zihnimizden okusak olur mu?
Konuşabilen kişinin namazda Fatiha ve diğer sureleri, dilini kıpırdatmaksızın ve ses çıkarmaksızın zihinden tekrarlaması okuma (kıraat) sayılmaz. Böyle yapmakla namazın rüknü olan kıraat yerine getirilmiş olmaz. Kişinin kendi duyabileceği bir sesle, fısıldar gibi, harfleri yerlerinden çıkartarak ve eğer yanında başkaları varsa onları rahatsız etmeyecek bir şekilde okuması gerekir.

Beni eşimden ayıran bir yakınıma beddua edersem günaha girer miyim?
Yüce Allah'ın ahiret mahkemesinde, eşleri ayıran kişiler yargılanır ve elbette günahkârdırlar.
Onlara beddua yerine kendinize dua ediniz. Yanlış yapanlar zaten karşılığını bulurlar. Zulmedenleri Allah'a havale edip aradan çekiliniz.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN