Kalp krizi, kalbin kanlanmasından sorumlu olan koroner damarlardaki tıkanıklık veya aşırı daralmalara bağlı olarak kalp kasına kan akışının kesilmesi durumu olarak tanımlanıyor. Tüm dünyada en önemli ölüm sebeplerinden biri olmaya devam ediyor. Ülkemizde her yıl 300 bin kişi kalp krizi geçiriyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Haldun Akgöz, kalp kriziyle ilgili bilinmesi gereken önemli noktaları anlatıyor:
AĞRI SIRTA YAYILABİLİR
En yaygın belirtisi, göğüs ağrısıdır. Ağrı alt çene ile göbek deliği arasında herhangi bir bölgede gelişebiliyor. Kalbe ait göğüs ağrısı, şiddetli ve ani başlangıca sahip olmuyor. Ağrı girdikten sonra şiddeti yavaşça artar. Nefes almakla şiddeti değişmez, genel olarak baskı tarzında künt bir ağrıdır. Hasta ağrıyı parmakla gösteremez, eli veya yumruğu ile göğüs üzerindeki yerini tarif edebilir. Sol kola, boyuna, omuzlara, karın, çene ve sırta yayılabilir. Daha az sıklıkta olmak üzere; nefes darlığı, çarpıntı, terleme, tansiyonda düşme veya yükselme, halsizlik, mide bulantısı, kusma, baş dönmesi, kol iç yüzü ve parmaklara yayılan uyuşma önemli belirtiler arasında sayılmalıdır.
YAKINMANIZ OLMASA BİLE...
Düzenli kontroller ve yaşam alışkanlıklarda yapılacak olan düzenlemeler ile kalp krizi büyük oranda önlenebiliyor. Öncelikle her birey hiçbir yakınması olmasa bile 40 yaşından itibaren düzenli olarak muayenesini ve kan tahlillerini yaptırmalıdır.
BU HATALARI YAPMAYIN!
Kalp krizi geçiren hastaya doğru müdahalede bulunmak yaşamsal önem taşıyor. Kalp krizi sırasında yapılan bazı hatalı uygulamalar hastaya ciddi zarar verebiliyor. Başını soğuk suyla yıkama, ağrı kesici verme, hatta mide rahatsızlığına yorarak hastayı kusmaya teşvik etme girişimleri sadece daha fazla zarar verir.