ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) İran'a yönelik uluslararası silah ambargosunun yenilenmesini öngören bir karar tasarısı sundu.
BM Güvenlik Konseyinin 13 yıldır İran'a uyguladığı silah ambargosu 2015'te imzalanan nükleer anlaşma kapsamında ekim ayında sona eriyor.
Uluslararası yaptırımların yenilenmesini isteyen ABD, BM Güvenlik Konseyine sunduğu yeni karar tasarısında, İran'a silah ve ilgili materyallerin satışı, tedariki ve transferinin yasaklanmasını talep ediyor.
Tasarıda, ülkelere, İran'a giden gemilerde yasaklı malzemeler olduğuna dair makul gerekçeler bulunduğu sürece, denetleme çağrısı da yapılıyor.
Rusya ve Çin ise İran'a yönelik yaptırımların yenilenmesine karşı çıkıyor.
BMGK'de bir tasarının kabul edilmesi için 15 üyeden en az 9'unun lehte oy vermesi ve daimi üyeler ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa'dan herhangi birinin veto yetkisini kullanmaması gerekiyor.
ABD'nin İran Özel Temsilcisi Brian Hook, BMGK, ekim ayında sona erecek İran'a yönelik uluslararası silah ambargosunu yenilemezse, nükleer anlaşmada yer alan ihlal durumunda ABD'nin yaptırımlarının yeniden devreye sokulması mekanizmasını hayata geçirmekle tehdit etmişti.
Hook, ''ABD, diplomasi yoluyla baskı yapacak ve silah ambargosunun uzatılması için destek arayacak. Biz bir tasarı hazırladık ve BM Güvenlik Konseyinde kabul edilmesini umuyoruz. Rusya ve Çin 'Evet' oylarıyla İran'a mezhep savaşları için silah satmak yerine Orta Doğu'daki istikrardan daha fazla kazanç elde edebilir. Amerikan diplomasisi bir veto ile engellenirse ABD, silah ambargosunu başka yollarla yenileme hakkını saklı tutacak.'' ifadelerini kullanmıştı.
Hook, nükleer anlaşmayı destekleyen 2231 sayılı BM Güvenlik Konseyinin İran'a yönelik birçok BM yaptırımını kaldırdığını ancak yaptırımların tekrar uygulanmasına imkan tanıyan yasal bir mekanizma (snapback) da yarattığını hatırlatarak, İran'ın anlaşmayı 10 yıl içinde ihlal etmesi durumunda yaptırımların yeniden uygulanması mekanizmasının hayata geçirilebileceğini ve bunun için BM Güvenlik Konseyine ihtiyaç olmadığını savunmuştu.
Ancak Rusya, ABD'nin İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekildiğini ve anlaşmaya taraf olmayan bir ülkenin yaptırımların yeniden devreye sokulmasına olanak veren yasal mekanizmayı hayata geçiremeyeceğini savunuyor.