Libya'da Türkiye'nin yardımının dengeleri çok net bir şekilde değiştirdiğine dikkati çeken Eş-Şuveyhidi, "Türkiye, Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) yeni bir nefes vermiş oldu. Rusya, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Ürdün aynı şekilde hareket ediyor. Türkiye'nin Mutabakat Hükümeti'nin yanında durması ile birlikte bu darbeciyi (Hafter), savaş suçlusunu hezimete uğratmayı başardık" dedi.
MASADA KAZANMA ÇABASI
Darbe girişimini destekleyen Fransa, BAE, S.Arabistan ve Mısır'ın güç ve silah kanalıyla elde edemedikleri çıkarlarını siyasi yolla elde etmeye çalıştıklarını belirten Eş-Şuveyhidi, "Akile Salih'i öne çıkarmaları tamamen bunu gösteriyor. Aslında darbeyi destekleyenlerin başında bu kişi gelmektedir. Bu siyasi çözüme yönelik görünen çabalar kendilerinin savaşta kaybettiklerini siyaset yoluyla masada geri alma çabalarıdır. Onların asıl istedikleri şey Libya'da bir diktatörü başa getirmek" dedi.
Yeni Şafak''ın haberine göre, merkezi Trablus'ta bulunan Libya Parlamentosu'nda yaşanan krize dikkati çeken Celal Salih Eş-Şuveyhidi, şöyle konuştu:
BİR AN ÖNCE İRTİBATA GEÇİLMELİ
"Akile Salih'e meşruiyet kazandırmak maksadıyla çok büyük çabalar sarf ediliyor. Nitekim o şu anda parlamentonun başında görünen kişi. Askeri darbeyi destekleyen bu şahısla iletişim kurma, irtibata geçme, onu sonrası için hazırlama, onun önünde her türlü kanalı açma gibi pek çok çaba görüyoruz. Türk Hükümeti'nden ve Meclisi'nden en büyük ricam Trablus'ta bulunan ve bu savaşı reddeden ve Türkiye ile yaptığı tüm anlaşmalarda UMH'yi destekleyen Libya Parlamentosu ile irtibata geçmeleridir.
DAVET TÜRKİYE'DEN GELSİN
Özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Trablus'taki Parlamento ile irtibata geçmesidir. TBMM, Trablus'ta bulunan Parlamentonun Başkanı Hamude Seyyale'yi davet etmesi halinde Libya'daki krizle ilgili kendi duruşumuzu anlatma, ortaya koyma imkanı bulmuş oluruz. Libya'nın birinci müttefiki olan Türkiye'nin bu parlamentoyu kendi ülkesindeki Meclis'e ilk davet eden ülke olmasını istiyorum."
Celal Salih eş-Şuveyhidi
SİSİ'NİN CESARETİ YOK
Libya'ya asker gönderme kararı alan Mısır ve ordusunun herhangi bir savaşa girmeye ne gücü ne de kudretinin olmadığını dile getiren eş-Şuveyhidi, "Çünkü Mısır'ın yaşadığı ekonomik krizler, koronavirüs sebebiyle ortaya çıkmış olan ve Mısır rejiminin gizlemeye çalıştığı sağlık krizi, Nahda Barajı ile ilgili yaşadığı krizler.. Tüm bu krizler yaşanırken darbeyle başa geçen Sisi rejiminin sonucu kendileri için çok kötü olacak böyle bir savaşa girmesi mümkün değil. Libya'nın toprakları çok geniş ve çoğunluğu sahra çölü. Bu bakımdan Libya toprağı Libya'ya girmeye kalkışan hangi Mısır askeri olursa olsun onu içine alıp yutacaktır" uyarısında bulundu.
RUSYA BURADA YERİ OLMADIĞINI GAYET İYİ BİLİYOR
Rus paralı askerleri Wagner'in Libya'daki varlığının çok tehlikeli bir durum olduğunun altını çizen eş-Şuveyhidi, "Hepimiz bu şirketin Suriye'de ne yaptığını biliyoruz. Özellikle de Suriye'deki petrol kuyularında ne yaptığını. Türkiye ve Rusya yönetimi arasındaki görüşmelerden bir çözüm çıkmasını bekliyoruz. Eğer müzakereler kanalıyla bu gerçekleşmezse önümüzde sadece silahlı çatışma seçeneği kalmış olur" dedi. Sirte'deki askeri yığınağa dikkati çeken ve birkaç gün önce 5 Rus kargo uçağının yığınağa destek olmak için Sirte savaşına silah ve mühimmat taşıdığını belirten eş-Şuveyhidi, "Türkiye meşru hükümetin talebi üzerine Libya'ya geldi. Rusya'nın Libya'daki varlığına baktığımızda ise aslında batı bölgesi boyunca bulunduğunu görüyoruz. Buna ne ABD ne de Batı ülkeleri müsaade etmeyecektir. Rusya'nın, Akdeniz'in orta güneyinde bulunmasına müsaade etmeyecektir. Rusya da kendisinin bu bölgede bir yerinin olmadığını biliyor. Fakat bu Hafter gibi bir ahmak sayesinde gerçekleşiyor. Rusya'nın Libya'ya girmesini kolaylaştırdı. Ruslar da Bunu Batı ve Amerika'ya karşı kullanmak için bir fırsata çevirdi" diye konuştu.
