Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev: Bu da bizim Kurtuluş Savaşımız

Ermenistan’ın kalleş saldırısına karşılık vererek yıllardır işgal altında olan topraklarını tek tek alan Azerbaycan ilerleyişini kararlılıkla sürdürüyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, yaşananlar hakkında Rus gazeteciye verdiği röportajda "Her savaş vahşettir, kayıplardır, insanların çektiği acılardır, sevdiklerini kaybetmeleridir ancak fark şu ki bu savaş, Azerbaycan halkı için bir kurtuluş savaşı, Ermenistan için ise bir istila savaşıdır” dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :16 Ekim 2020 , 10:55 Güncelleme Tarihi :16 Ekim 2020 , 11:00
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev: Bu da bizim Kurtuluş Savaşımız

İÇİNDEKİLER

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rus gazeteci Kiselev'e verdiği röportajda bölgede gerginleşen durumu nasıl değerlendirdiğini anlatırken, verdikleri mücadele ve gündeme dair konularda açıklamada bulundu. Aliyev ayrıca Bakü'nün krizin çözümüne yönelik temel prensipler ve uzlaşmanın nereden başlaması gerektiğine dair tutumunu, kırmızı çizgileri hakkında görüşlerini paylaştı.

"AZERBAYCAN HALKI İÇİN BİR KURTULUŞ SAVAŞI"
Aliyev'in açıklamalarından satır başları:

"Her savaş vahşettir, kayıplardır, insanların çektiği acılardır, sevdiklerini kaybetmeleridir ancak fark şu ki bu savaş, Azerbaycan halkı için bir kurtuluş savaşı, Ermenistan için ise bir istila savaşıdır. Sözde Dağlık Karabağ Ordusu'nun aslında olmadığı hiç kimse için sır olmayıp, uluslararası arabulucuların da zaten bildiği bir gerçektir.

"BU TOPRAKLARDA ERMENİ NÜFUSU HİÇBİR ZAMAN YAŞAMADI"
Bugün Ermeni tarafının bu şekilde adlandırdığı birlikteki askerlerin yüzde 90'ı Ermenistan vatandaşı olup, Ermenistan'daki askerlik şubeleri tarafından askere çağırılıyor ve Azerbaycan'ın Ağdam, Füzuli, Cebrail, Kelbecer, Kubadlı, Laçin, Zengilan gibi işgal altındaki topraklarına gönderiliyorlar. Asıl soru ise, bu kişiler orada ne yapıyor? Bugün Azerbaycan'ın uluslararası olarak tanınan topraklarında Ermeni işgal güçleri bulunuyor. Ve hiçbir şey bunu haklı gösteremez, ne uluslararası hukuk açısından ne de insan ahlakı açısından. 30 yıldır Azerbaycanlıların atalarının topraklarına girmesine engel olacak politika izlemek mümkün değil. Bu topraklarda Ermeni nüfusu hiçbir zaman yaşamadı.

Orada her şeyin yıkılmış olması ve oraya dönmek çok zaman ve çaba harcanması gerektiği ise farklı bir mesele, ancak böyle bir tutum hiçbir şekilde haklı gösterilemez. Bu nedenle biz ve askerlerimiz, Azerbaycan topraklarında savaşıp ölüyor, Ermeni askerleri ise hükümetlerinin işgal altında tutmak istediği topraklarda ölüyorlar"