Nahda Hareketi'nden yapılan yazılı açıklamada, hareketin lideri ve Meclis Başkanı Gannnuşi hakkında seyahat kısıtlaması ve ev hapsi kararı alındığı yönündeki haberler yalanlandı.
Nahda Hareketi'nden yapılan yazılı açıklamada, hareketin lideri ve Meclis Başkanı Gannnuşi hakkında seyahat kısıtlaması ve ev hapsi kararı alındığı yönündeki haberler yalanlandı.
Açıklamada, Gannuşi'nin bir dizi toplantıya katıldığı kaydedildi.
Tunus Parlamento Başkanı Raşid el-Gannuşi, daha önce yaptığı açıklamada, "Tunus Parlamentosu, oturum halindedir. Milletvekilleri ofisi toplantısını ger��ekleştirdik. Oturum yasal ve tam katılımla gerçekleştirildi. Darbenin kınanması ve meşruiyete bağlılık kararı aldık" ifadelerine yer vermişti.
Öte yandan Tunus'ta yaşanan son gelişmeleri Gannuşi'nin kızı Nahda Partisi Sözcüsü Dr. Yüsra Gannuşi A Haber'de son gelişmeleri anlattı.
İşte o açıklamalardan satır başları;
"DEMOKRASİYE VURULAN BİR DARBEDİR"
Aslında yasa dışı ve anayasaya aykırı olarak adlandırabileceğimiz hareketler devam ediyor. Bu darbe girişiminin ardından toplanma ve protesto hakkımız askıya alındı ve medya da ne yazık ki olanları yüzde yüz yansıtamıyor. Bütün bu alınan önlemleri reddediyoruz biz. İlk açıklamanın gelmesiyle birlikte bütün söylenenlerin anayasa ihlali olduğu ortaya çıkmıştı. Bu demokrasiye de vurulan bir darbedir.
GANNUŞİ EV HAPSİNDE Mİ?
Hayır. Babam hala toplantılarını sürdürüyor temaslarını sürdürüyor parlamentonun diğer üyeleriyle ve diğer siyasi partilerle olan temasları sürüyor kendisinin. Toplantıları devam etmekte. Şu an parlamento askıya alınmadı. Babam görevini sürdürmekte. Söylentiler asılsızdır yanlıştır.
DARBENİN ARKASINDA KİM VAR?
Umudun ve ilhamın kaynağı Tunus bölgedeki bütün insanlar için 2010-2011 yıllarında da benzer hisler mevcuttu. Halk taleplerde bulunuyordu özgürlüğüne ve haklarına kavuşabilmek için. Belli başlı şeyler yaşanmıştı o zamanlar da. Şimdi de yaşananlar bir endişe kaynağı. Dış güçlerin müdahaleleri ve gerçekleşen bir dizi müdahalelerle beraber deneyler ve çatışmalar da yaşandı. Bölgede yapılan şeylerin Tunus'a da uygulanmaya çalışıldığını görüyoruz ancak Tunus halkı henüz hak ve özgürlüklerini bırakmaya hazır değil çünkü çok şey feda ettik. Bir diktatöre yüzümüzü çeviremeyiz.
Bu noktada bütün gidişatı tersine çevirmeden yani anayasal ihlalleri durdurmadan bir sonuç elde edemeyiz. Demokrasiyi yeniden inşa etmeliyiz diyaloglar başlatmalıyız. Bu politik krizden hep birlikte çıkmamız gerekiyor. Bütün demokrasi destekçilerini uluslararası camiayı bütün ortaklarımızı bu noktada bir araya getirmemiz gerekiyor.
"TÜRKİYE'DEN GELEN NET DESTEĞE MEMNUNUZ"
Türkiye'den gelen net darbe karşıtlığına ve yine demokrasi üzerine yapılan vurgulardan oldukça memnunuz. Avrupa Birliği'ne baktığımız zaman ve pek çok Avrupa ülkesinin ilgili bakanlarına kurumlarına baktığımız zaman destek var. Ancak mesajlar ortak anayasa en üstte tutulmalı genel ortak mesajlar bunlar. Ama henüz net bir çözüm dile getiren yok. Ama Tunus'un başarılı olması demokrasisini muhafaza edebilmesi yalnızca ülkemiz için değil bölge ve bütün dünya için çok önemli.
NE OLMUŞTU?
Tunus'ta hükümet ve muhalefet partilerine yönelik protestolar gerçekleştirilmiş, çıkan olaylarda başta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine saldırılar düzenlenmişti.
Tunus Cumhurbaşkanı Said de Meclis'in tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi'yi görevden aldığını ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurmuştu.
Hükümete yönelik bu darbe girişiminin ardından askerler, Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ile beraberindeki milletvekillerini Meclis'e almamıştı.
Cumhurbaşkanı Said'in kararları üzerine halkı barışçıl mücadeleye çağıran Gannuşi, yasal bir dayanağı bulunmayan bu adımın darbe olduğunu vurgulamıştı.
