Taliban'ın Afganistan'ı ele geçirmesini ABD istedi! İşte anlaşmalarındaki gizli maddeler...

ABD önderliğindeki silahlı güçler Afganistan'dan ayrılırken, Taliban başkent Kabil'deki başkanlık sarayının kontrolünü kolayca ele geçirdi. Ardından Afganistan'daki savaşın bittiğini dünyaya ilan etti. Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani de ülkesini terk etti. Tüm bu gelişmeler Taliban'ın ABD'ye iş birliği içerisinde olduğu şüphesinin uyandırdı. ABD ile Taliban'ın anlaşmasındaki gizli maddeler dikkat çekici...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :16 Ağustos 2021 , 09:49 Güncelleme Tarihi :16 Ağustos 2021 , 10:39
Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesini ABD istedi! İşte anlaşmalarındaki gizli maddeler...

Afganistan'da barışın sağlanması amacıyla 29 Şubat 2020'de ABD ile Taliban arasında Katar'ın başkenti Doha'da imzalanan barış anlaşmasının 41. maddesi şüphe uyandırıyor. Ülkesini terkeden Eski Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, geçtiğimiz günlerde Taliban'ın saldırılarından ABD'yi sorumlu tutmuştu.

Hürriyet gazetesi yazarı Fatih Çekirge yakın coğrafyamızda cereyan eden olayın perde arkasını açıkladı;

"ABD'nin Taliban'la gizli anlaşma yaptığı ilk kez bir BM raporuyla duyurulmuş oluyor..

Peki nedir bu gizli maddeler?

Anlaşılıyor ki; ABD çekilme kararını çok önceden almış. Ve çekilene kadar Taliban'ın saldırıyı ertelemesini istemiş.

Ya da garanti altına almış.

Bu raporun ışığında Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin ABD'ye yaptığı suçlamanın gerekçesi daha iyi anlaşılıyor.

İŞTE O AYRINTI

Rapordaki şu cümle ABD'nin Taliban'la yaptığı anlaşmanın bir özeti gibi: "El-Kaide liderliğinin çekirdek kadrosunun Afganistan'ın Pakistan'a bitişik 15 ilinde yerleşik olduğu, örgütün ses getirecek uluslararası eylemlere girişmek için 'stratejik sabır'la ABD ve NATO kuvvetlerinin ülkeden çekilmesini beklemiştir..."

AFYON ÜRETİMİ

Raporun "Taliban'ın gelir kaynakları" başlığı altında açıktan şöyle yazıyor:

"Taliban'ın en büyük gelir kaynağı afyon ve kenevir üretimidir. Ayrıca ülkenin birçok madeni de yasadışı olarak Taliban tarafından işletilmektedir."

Bundan anlaşılıyor ki..

Taliban Afganistan'da zaten "gölge devlet"ini kurmuş..

Şimdi ABD'nin çekilme meselesine gelelim..

TARİHİ BİRAZ GERİ ALINCA

Önce Sovyetler Birliği'ne karşı Afganistan'daki dini duyguları kaşıyıp silahlandırdılar.

Taliban o silahlarla öyle güçlendi ki... Sovyetler o sarp dağlardan çekilmek zorunda kaldı.

ABD zafer ilan etti.

Vietnam'ın intikamını almıştı.

Aradan zaman geçti. O Taliban vahşet saçan bir bela haline geldi. El Kaide hareketlendi.

Heykelleri yıktı. Kadınları diri diri toprağa gömdü. Batı ülkelerinde gençlere çengel attı.

Arkasından Batı'da terör başladı.

Adı DAEŞ oldu..

ABD kendi besleyip büyüttüğü Taliban'ı kontrol edemez hale gelmişti.

Ve 11 Eylül'de ABD kalbinden vuruldu..

Terör bumerang gibi geri dönmüştü.

ABD bu defa "NATO" dedi, "Koalisyon gücü" dedi.

General Dostum bulundu.

İktidar uyduruldu.

Ama Taliban bitmedi.

Ve ABD aniden Afganistan'dan çekilme kararı aldı.

İşte o güne kadar parayla pulla, vaatlerle Taliban'ın karşısına çıkardığı Afgan gençler ne yapacağını şaşırdı.

ABD'nin milis gücü gibi çalışan bu gençler ortada kalmıştı.

Taliban onları tanıyordu ve elbette öldürecekti.

Kimisi kaçıyor. Kimisi katlediliyor.

İşte şimdi bu oluyor arkadaşlar.

Taliban dünyanın gözü önünde ABD'nin organize ettiği Afganları katlediyor.

Kaçan da kaçıyor.

ABD'nin Taliban'la imzaladığı anlaşmanın gizli maddeleri bu nedenle çok önemli.

Bütün bu özeti şunun için yaptım.

Kore'den Vietnam'a, Irak'tan Suriye'ye, Latin Amerika'dan Afrika'nın içlerine kadar yıllardır aynı yöntemi uygulayan bir ABD var.

Silahlandır, vaatlerle kışkırt, milliyetçi duyguları, dini duyguları kaşı, yeri gelince para ver.

Ve böylece yönet...

Son olarak şimdi de Suriye'de "DAEŞ'e karşı Kürtleri organize ediyor" masalı var..

Yani diyorum ki...

Soğuk savaştan kalma bu emperyalist yöntem artık eskidi..

Çağı da geçti.

Ve ABD bu yöntemde ısrar ettikçe;

CIA ve Pentagon bilgisayar oyunu gibi gördüğü bu saçma ve insanlık dışı yöntemi sürdürdükçe;

Daha çok insan acı çeker... Daha çok göçle karşılaşırız.