"Seçilen bölgelerden biri (muhtemelen Yanuli karargâhını kastediyor) Türkiye ile kara sınırına çok yakın. Eğer geçen yıl Meriç'te yaşananları (sığınmacılar ile yaşanan olayları kastediyor) göz önüne alırsak, bu bölgenin önemi ortada. Dedeağaç, Boğazlardan geçmeleri gerekmeden, ABD askeri güçlerinin Bulgaristan ve Romanya'ya ulaşabilmelerini sağlıyor. ABD artık eskisi gibi daimi askeri üs kurma yerine, geçici olarak kullanabileceği tesislere yatırım yapıyor."
Yunanistan, protokolün imzalanmasıyla birlikte, ABD Dışişleri Bakanı Blinken'in yazacağı mektuba da büyük önem veriyor. Mektupta, Yunanistan'ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine teminatlar içeren ifadelerin yer alması bekleniyor. Atina'daki haberlerde ayrıca iki yıl süren müzakereler sırasında Yunanistan'ın İskiri (Skiros), Limni, Kerpe (Karpathos) ve Rodos adalarında da askeri kolaylıklar önerdiği, ancak ABD'nin Türkiye ile ilişkilerinde sorun yaratabileceğinden bu önerileri kabul etmediği de belirtildi.
ATİNA VE PARİS, ASKERİ İTTİFAK KURMUŞTU
Yunanistan'ın Fransa ile 28 Eylül'de imzaladığı "Savunma ve Güvenlik için Stratejik Ortaklık" anlaşmasının 2. maddesinde, "Taraflar, herhangi birinin egemenlik bölgesine karşı silahlı bir saldırı yapıldığını müştereken tespit ederlerse, ellerindeki tüm uygun araçlar ve gerekirse silahlı güç de kullanarak birbirlerine yardım ve katkıda bulunacaklardır" deniyor. Başbakan Kiriakos Miçotakis, geçen hafta parlamentodaki oylama sırasında, dolaylı da olsa Türkiye'ye yönelik olduğunu itiraf ettiği bu anlaşma hakkında, "Saldırıya uğrarsak, AB'nin en büyük askeri ve yegane nükleer gücü safımızda yer alacak. Fransa, Yunanistan'ın toprak bütünlüğünün garantörü oluyor" demişti.