CNN ise Facebook'un 2018 yılından beri platformu üzerinden insan kaçakçılığı yapıldığının haberdar olduğunu, iç belgelerde Facebook üzerinden satılan kadınların bedensel ve cinsel tacize maruz kaldığı bilgisinin yer aldığını, ancak aynı belgelerin bu yıl başında dahi problemin devam ettiğini gösterdiğini açıkladı.
Associated Press ise 3 milyar kişinin kişisel bilgilerini toplayan ve onlara ücretsiz hizmet sağlayan bir kuruluşun iplerini tek başına elinde bulunduran Zuckerberg'in Facebook ürününün kontrolünü kaybettiği yorumunu yaptı.
HAUGEN, FACEBOOK BELGELERİNİ SIZDIRMIŞTI
"Facebook Muhbiri" olarak bilinen Frances Haugen, ay başında CBS kanalında yayınlanan "60 Dakika" programında, şirket içi belgeleri Wall Street Journal'a ve federal birimlere sızdırdığını açıklamıştı.
Facebook'un iç araştırmalarının, nefreti ve yanlış bilgiyi nasıl büyüttüğünü gösterdiğini belirten Haugen, geçen yıl Joe Biden'ın başkan seçilmesinden sonra şirketin yanlış bilgi yayımı ve olası ayaklanmaları engellemek için alınmış önlemleri kaldırdığını ve bunun da 6 Ocak'taki Kongre baskınına katkıda bulunduğunu iddia etmişti.
Haugen, Facebook'un 2019'dan beri çalıştığı ilgili "sivil bütünlük" birimini 3 Kasım 2020 seçimlerinden sonra dağıtmasının ardından şirkete güveninin kalmadığını ve işinden ayrıldığını kaydederek, "Facebook, tekrar tekrar gösterdi ki kar etmeyi güvenliğe tercih ediyor." diye konuşmuştu.
Facebook üst yöneticisi Nick Clegg ise, Haugen'in iddialarının "yanıltıcı" olduğunu öne sürerek eldeki kanıtların, Facebook'un veya daha genel olarak sosyal medyanın, kutuplaşmanın başlıca nedeni olduğu fikrini desteklemediğini savunmuştu.
Amerikan Wall Street Journal gazetesi, eylül ayı ortasında yayımladığı haberde, Facebook ürünleri ile çocuk ve gençlerin zihin sağlığı arasındaki ilişkiyi araştıran bazı belgeleri kamuoyu ile paylaşmış, Facebook'un şirket içinden sızan raporlardaki bulgular tartışmalara neden olmuştu.