Osman Kavala'nın cezası onandı ABD merkezli Washington Post rahatsız oldu: Suçlamalar uydurma ve asılsız, serbest bırakılmalı

Gezi Parkı davasında "Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan İstanbul 13. Ağır Ceza mahkemesi tarafından sanık Osman Kavala'nın cezası onandı. Kavala'nın cezasının onanması ABD merkezli Washington Post'u rahatsız etti. 600 sayfayı aşkın iddianamenin sahte olduğunu iddia eden gazete "Sadece barışçıl eylemlere destek verdi. Suçlamalar uydurma ve asılsızdı" şeklinde ifadelerle Kavala için özgürlük çağrısı yaptı. Öte yandan Başkan Erdoğan hakkında da skandal ifadelere yer veren Washington Post, "Yargı sistemi bağımsız değildir; her kasada Sayın Erdoğan'ın parmak izleri var" iftirasında bulundu. Gazete, Türkiye'nin dış siyasetteki başarısından da bir hayli rahatsız. İHA satışları, S-400 alımı ve tahıl koridoru memnuniyetsizliğini gözlere sokan gazete ABD ve Avrupa'yı harekete geçin diye resmen provoke etti.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :05 Ocak 2023 , 16:11 Güncelleme Tarihi :05 Ocak 2023 , 16:36
Osman Kavala’nın cezası onandı ABD merkezli Washington Post rahatsız oldu: Suçlamalar uydurma ve asılsız, serbest bırakılmalı

İÇİNDEKİLER

Gezi Parkı davasında "Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan İstanbul 13. Ağır Ceza mahkemesi tarafından sanık Osman Kavala için ağırlaştırılmış müebbet hapis ve diğer 7 sanık için bu suça yardım suçundan 18'er yıl hapis cezasına ilişkin karar İstanbul Bölge Adliye mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından geçtiğimiz günlerde onandı.

WASHİNGTON POST'TAN KAVALA SAVUNMASI

ABD merkezli Washington Post gazetesi, Kavala'nın cezasının onanmasının ardından skandal bir makale yayınladı. Haksız yere hapis yattığını öne süren Washington Post, Kavala'nın hayırsever olduğunu iddia ederek, soruşturmanın da sahte olduğunu iddia etti.

Washington Post'un "Türkiye'de bir hayırsever iyi bir şey yaptı ve şimdi ömür boyu hapis yatacak" başlıklı makalesinde şu ifadeler yer aldı:

"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne göre Sayın Kavala, sadece bir şüphe üzerine, ortada hiçbir delil olmadan hapis yattı. 657 sayfalık iddianame yayınlandı ama orada da ikna edici hiçbir delil yoktu. Sayın Kavala sadece barışçıl eylemlere destek verdi. Avrupa Mahkemesi, yargılamalarda gizli bir amaç olduğunu açıkladı. Amaç, Sayın Kavala'yı susturmaktı. Şimdi bu absürt yargılama ile Sayın Kavala, müebbet hapse mahkum edildi. Bu korkunç bir adaletsizlik. Yapılabilecek tek doğru şey, Sayın Kavala'yı serbest bırakmaktır."

İDDİANAME UYDURMA
Aynı gazete Soros'un Açık Toplum Vakıfları'nı dünya çapında demokrasiyi ve şeffaflığı desteklemek için kurduğunu ve Kavala'nın da burada yurttaşlık ve insan hakları gruplarını destekleyerek Türkiye'nin Kürtlerle uzun ve sorunlu çatışmasını iyileştirmek istediğini savundu. Erdoğan'ın Kavala'yı bu yüzden sevmediğini iddia eden gazete Kavala hakkındaki 600 sayfayı aşkın iddianemeye de uydurma dedi.

BAŞKAN ERDOĞAN HAKKINDA SKANDAL SÖZLER
Başkan Erdoğan hakkında da haddini aşan ifadeler kullanan Washington Post, CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "YSK üyelerine hakaret" suçundan aldığı kesinleşmemiş ceza için "Yargı sistemi bağımsız değildir; her kasada Sayın Erdoğan'ın parmak izleri var" iftirasında bulundu.

ABD VE AVRUPA'YI 'HAREKETE GEÇİN' DİYE PROVOKE EDİYOR
2023 seçimleri yaklaşırken yeni bir provokasyona soyunan Washington Post, hem tahıl krizinin çözülmesinden hem de İHA satışlarından kısacası Türkiye'nin yükselişinden rahatsız olduğu gözlere sokarak "Türk cumhurbaşkanı Doğu ile Batı'yı dengeleme konusunda deneyimli. Rusya ile savaşın parçaladığı Ukrayna'dan tahıl ihracatına izin vermek için bir anlaşma yaptı ve ABD'nin itirazlarına rağmen Rus S-400 hava savunma sistemlerini satın aldı. Ama Türk insansız hava araçlarını da Ukrayna'ya sattı. Türkiye'nin çok önemli 2023 seçimleri yaklaşırken, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa, onun otokrasiye yönelik hamlesi hakkında seslerini yükseltmeyi ihmal edemezler" ifadelerini kullandı.

OSMAN KAVALA'YI MÜEBBETE GÖTÜREN SÜREÇ
Osman Kavala, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında Gaziantep'teki Alman Goethe Enstitüsü temsilcileriyle yaptığı toplantı sonrası geldiği Atatürk Havalimanı'nda 17 Ekim 2017'de gözaltına alınmış, 1 Kasım 2017'de İstanbul Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanmıştı.

4,5 yıl süren yargılamada önceki gün Osman Kavala "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.



Tutuksuz 7 sanığa ise bu suça yardımdan 18 yıl hapis cezası verildi. 9 firari sanığın ise dosyaları ayrıldı.

Kavala'yı müebbete götüren süreç şöyle yaşandı:

GEZİ VE 15 TEMMUZ'DAN YARGILANDI
SABAH'ta yer alan habere göre; * 1 Kasım 2017'de savcılığın tutuklanma talebine ilişkin hakimliğe gönderdiği sevk yazısında Kavala'nın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı bir ayaklanma olan ve tüm terör örgütlerinin aktif olarak katıldığı "Gezi Olayları'nın organizatörü olduğu kaydedildi. Aynı yazıda Kavala'nın, "15 Temmuz darbe girişiminin organizatörü" olduğu belirtilen CIA görevlisi Henri Barkey ile de olağanın ötesinde yoğun irtibat kurduğu vurgulandı.



* İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Osman Kavala ile birlikte 16 sanık hakkında Gezi Parkı olaylarındaki eylemleri nedeniyle 19 Şubat 2019'da ilk iddianamesini hazırladı.

* 28 Eylül 202'de de Kavala ile birlikte eski CIA danışmanı Henri Barkey'in 15 Temmuz darbe girişimindeki rolüne ilişkin ikinci bir iddianame hazırlandı. İki iddianame birleştirilerek yargılamaya devam edildi.



KAOSUN BAŞLANGICI: 11.11.11

* 657 sayfalık ilk iddianamede, 2013 yılının Haziran ayında "Gezi Parkı'nda ağaçlar kesiliyor" bahanesiyle çıkarılan ve ülke geneline yayılan olayların aslında 2011 yılında başlatıldığı ve hükümete karşı bir kalkışma girişimi olduğu kaydedildi.

* Sanıkların Gezi olaylarını 2011 yılından itibaren yönlendirme ve başlatmaya çalıştıkları, hazırlık hareketlerinde bulundukları olayların 2013 yılında sahneye konulduğu belirtildi. Bu kalkışma girişimindeki olayların ve eylemlerin finansmanı ile koordinasyonun sağlanması hususundaki fiillerin davaya konu edildiği belirtildi.

* "11.11.11 Ayaklan İstanbul / Occupy İstanbul" sloganıyla sosyal medyada başlatılan eylem, Gezi olaylarının başlangıcı olarak kabul edildi. Olayların tepe yönetiminde yer alan şüphelilerin, ülke geneline yayılan şiddet olaylarında "dolaylı fail" oldukları vurgulandı. Bu nedenle her birinin TCK'nın 312/2 maddesine göre "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçunun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.

Şüphelilerin ayrıca Türkiye genelinde meydana gelen Gezi olayları sırasındaki her bir eylem için de binlerce yıl hapis cezasına mahkum edilmeleri istendi.



SOROS EKİBİ
* Savcılık, Osman Kavala'nın sahibi olduğu Anadolu Kültür AŞ ile kurucu üyesi olduğu ABD'li finans spekülatörü George Soros bağlantılı Açık Toplum Vakfı ve Taksim Dayanışma'nın kalkışma girişimindeki rolüne de değindi.

* 4 Mart 2022'de Cumhuriyet savcısının mahkemeye sunduğu mütalaada sanıkların hükümeti devirme girişimlerine bir kez daha vurgu yapıldı ve cezalandırılmaları talep edildi. Savcılık mütalaasında, "Gezi Olayları olarak bilinen ve 2011 yılında 'Ayaklan İstanbul/Diren İstanbul' sloganı üzerinden temelleri atılan kalkışma hareketinin 11.11.2011 tarihinde Memet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora ve Handan Meltem Arıkan tarafından Gezi Parkında çekilmiş video ile eyleme konulduğu tespit edilmiştir" denildi.



MESELELERİ HÜKÜMETİ DEVİRMEKTİ
* Mütalaaya göre, eylemciler Arap Baharı'nın bölgesel olmadığını ve küresel olduğunu belirterek, eninde sonunda ülkemizde de bu ayaklanmaların olmasını arzu ettiklerini duyurdu.

Türkiye geneline yayılan olayların 27 Mayıs 2013 tarihinde "Taksim Yayalaştırma Projesi" kapsamında yol açma çalışması yapılırken "Gezi Parkında ağaçlar kesiliyor" bahanesiyle başlatıldığı bir kez daha anımsatıldı. Gezi Parkı olaylarının asıl amacının, Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş hükümetini yıkmak veya işlevsiz duruma getirmek olduğu vurgulandı.

* 30 Mayıs 2013'te kalkışmanın önemli organizatörlerinden Memet Ali Alabora'nın Twitter hesabından, "Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı?" şeklinde yaptığı paylaşıma dikkat çekildi.



BÖLÜCÜLERİ FONLADILAR
* Savcılık sanıklar arasındaki iletişime ve para transferlerine de değinerek, ayrıca şu tespite yer verdi: "Uluslararası spekülatör George Soros'un ülkemizdeki temsilcisi konumundaki sanık Mehmet Osman Kavala, Açık Toplum Vakfı ve Anadolu Kültür A.Ş. isimli vakıf ve şirket görünümlü legal yapıları kalkan olarak kullanarak, ülkemizdeki Kürt ve Ermeni vatandaşların ülkemize karşı kışkırtılması ve bölücü eylemlere kalkışılması yönünde uzun yıllardır lobi ve toplum mühendisliği faaliyetleri yürütmekte, Açık Toplum Vakfı ve Anadolu Kültür A.Ş. üzerinden sözde kültürel etkinliklerin fonlanması adıyla ülkemizde gerçekleşen birçok bölücü organizasyona para kaynağı olmaktadır."



KİRLİ PARA TRAFİĞİ
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları da davaya konu oldu. MASAK raporunda, Gezi kalkışmasını fonlayan ABD'li finans spekülatörü George Soros ve Osman Kavala'nın para trafiği gözler önüne serildi. Soros'un Açık Toplum Vakfı'ndan para aktarılan Türkiye'deki kurum ve kuruluşlar tek tek sıralandı. Tablolar halinde verilen, savcılığın iddianamesine de giren para trafiğinde, FETÖ ve PKK bağlantılı kuruluşlardan LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transseksüel, Travesti) derneklerine kadar çok sayıda vakıf ve derneğin Soros'tan beslendiği görüldü.

Gezi eylemlerinde aktif rol alan ve LGBT derneği yöneticilerinden olan İpek Kırancı'nın bir görüşmesinde "Teşekkür ederiz. Sen açık toplum vakfına yönlendirdin bizi. Oradan maaş alıyoruz. Çok sağol Umut ya" dediği belirtildi.



KALKIŞMA İÇİN MİLYONLAR AKTARDILAR
Dava dosyasında yer alan MASAK raporlarına göre, Açık Toplum Vakfı, 2008-2017 yılları arasında 2 bin 146 işlem ile toplam 30 milyon 542 bin 618 lira havale ve EFT gönderdi. Bu transferlerin 17 milyon 10 bin 948 liralık kısmını oluşturan ve unvanlarında "dernek ve vakıf" geçen kuruluşlar bir tablo halinde sıralandı.



Açık Toplum Vakfı'ndan yapılan para transferlerinden bazıları şöyle:

* FETÖ'ye ait Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'na üç işlemde 27 bin 500 bin

* Milli Güvenlik Kurulu'nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen ve OHAL kapsamında kapatılan derneklerden Muş Kadın Çatısı Derneği'ne iki işlemde 19 bin 400, Gündem Çocuk Derneği'ne 15 bin 411 lira

* Demokrasi Barış ve Alternatif Politikalar Araştırma Derneği'ne bir işlemde 21 bin 360 lira

* Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü Derneği'ne 14 işlemde 600 bin 461 lira

* Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi Derneği'ne üç işlemde 69 bin 220 lira

* Batman Kültür ve Sanat Derneği Başkanlığı'na 5 işlemde 37 bin 500 lira

* Boyacıköy Surp Yerits Mangans Ermeni Kilisesi Vakfı'na bir seferde 7 bin 500 lira

* Ermeni Kültürü ve Dayanışma Derneği'ne 3 işlemde 55 bin 32 lira



* Hak, Eşitlik, Varoluş İçin Lezbiyen Gey, Biseksüel, Transseksüel, Interseksüel Derneği'ne iki işlemde 31 bin 220 lira

* Genç Lezbiyen Gey Biseksüel Trans Interseks Gençlik Çalışmaları ve Dayanışma Derneği'ne bir işlemde 9 bin 120 lira

* İstanbul Lezbiyen Gey Biseksüel Travestitrans Dayanışma Derneği'ne üç işlemde 102 bin lira

* Ka-Der Kadın Adayları Destekleme ve Eğitim Derneği'ne yedi işlemde 124 bin 870 lira

* Kamer-Kadın Merkezi Eğt. Üretim Dan. Ve Day. Vakfı'na 18 işlemde 1 milyon 10 bin 740 lira

* Kaos Gey ve Lezbiyen Araştırma ve Dayanışma Derneği'ne bir işlemde 33 bin 125 lira

* Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Ar. ve Day. Derneği İkt. İşl.'ye 11 işlemde 207 bin 995 lira

* Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İns. Hakları Derneği'ne 11 işlemde 107 bin 300 lira



* Lambda İstanbul Lgbt Day. Derneği'ne bir işlemde 10 bin 650 lira

* Pembe Hayat Lezbiyen Gey Biks. Travs. Transek. Day. Derneği'ne 18 işlemde ait 396 bin 359 lira

* Sosyal Politika Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği'ne 13 işlemde 321 bin 61 lira

* Sürdürülebilir Yaşam İçin Kelebek Etkisi Derneği'ne üç işlemde 21 bin lira

* Suriye Can Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ne üç işlemde 79 bin 380 lira

* Suriye Nur Dostluk Derneği'ne dört işlemde 181 bin 740 lira