İslam'ın, Kolomb'un hayatındaki bu merkezi yerinin Atlantik ötesi seferlerinin en tuhaf ve en az kabul edilen yönlerinden birini açıkladığı belirtilen makalede, Karayip adalarına ulaştığında oradaki yerli halkı Müslümanlara benzettiği, Aztek yerlileri için "Mağribi" ifadesini kullanırken liderlerini de "Sultan" olarak nitelediği bilgileri paylaşıldı.
"MÜSLÜMANLARI EN BÜYÜK DÜŞMAN OLARAK GÖRÜLDÜ"
Makalede, Kolomb'un ayak bastığı yeni topraklarda 400 kadar cami gördüğünü yazdığına da işaret edilerek, şöyle devam edildi:
"Bu kadar tuhaflığın nedeni, Kolomb'un ve Avrupa'nın İslam'a karşı haçlı seferlerinin uzun tarihinde yatıyor. Bu din savaşlarının yüzyıllık potası, 1453'ten sonraki yıllarda Osmanlıların ve diğer Müslümanların artan saldırıları, Eski Dünya denilen Avrupa'da Müslümanlara ve sonra Yeni Dünya denilen Amerika'da yerlilere karşı savaşan Kolomb ve Avrupalıların İslam fikrini bir düşman olarak şekillendirdi. Bu adamlar hayatları boyunca, Müslümanları en büyük düşman olarak görmüş, beyaz olmayan Amerikalı yerlileri de böyle değerlendirmiş, iki halk arasında hayali bir bağ kurmuşlardı."
Amerika kıtası ve yerli halkların tarihine bu anlayışla bakılması gerektiği kaydedilen makalede, "Bu büyük ölçüde unutulmuş tarih önemlidir. İslam karşıtı bir dünya görüşü, Avrupa'nın Amerika'daki ırk ve etnisite anlayışını ve Batı Yarımküre'deki savaş kavramını şekillendiren kalıptır." yorumu yapıldı.
Avrupalıların, Amerikalı yerli nüfusa karşı Haçlı Seferleri zihniyetiyle savaştığı kaydedilen makalede, Kolomb'a kadar uzanan bu tarihsel çizginin, bu "Kolomb Günü" tatilinde iyi anlaşılması gerektiği, görünüşte farklı ama birbirine bağlı kültürlerin tarihinin yeni dayanışma, kolektif düşünce ve eylem biçimleri için zemin olması gerektiği ifade edildi.