Hamas'ın 7 Ekim'de düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu'nun ardından "güçlü ordu" ve "güçlü istihbarat" konusunda sözde itibarını kaybeden İsrail, Gazze'de sivilleri hedef almaya devam ediyor. Aksa Tufanı hezimetinin ardından hedef haline gelen Başbakan Benjamin Netanyahu kara saldırısında da beklediği ilerlemeyi kaydedemiyor ve el-Kassam Tugaylarının darbeleriyle karşı karşıya geliyor. Özellikle istihbarat zafiyeti İsrail'in gündeminden düşmezken Amerikan derin devletinin yayın organı Foreign Affairs dergisi dikkat çeken bir analiz yayımladı.
"7 EKİM'DEN SONRA İSRAİL BAMBAŞKA BİR ÜLKE OLDU"
İsrail'in eski Donanma Komutanı Ami Ayalon, eski Başbakan Ehud Barak'ın Özel Kalem Müdürü Gilead Sher ve Ornı Peturuschka'nın kaleme aldığı makalede "7 Ekim'den sonra İsrail bambaşka bir ülke oldu." İfadeleri kullanılırken Aksa Tufanı'ndan Netanyahu sorumlu tutuldu ve saldırıdan haberdar olduğu iddia edildi.
"BAŞARI İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜME BAĞLI"
Foreign Affairs'te yayımlanan makalede, İsrail'in Aksa Tufanı'ndan sonra Hamas'a karşı kazanacağı bir zaferin yeterli olmayacağına dikkat çekilirken İsrail'in on yıl içinde geleceği noktanın sadece askeri kararlara değil; şu anda yapacağı siyasi seçimlere, İsrailliler ve Filistinliler için iki devletli çözüme bağlı olduğu belirtildi.
"NETANYAHU NE SAVAŞA NE DE BARIŞA UYGUN"
İsrail komşu ülkelerle gerilimi azaltmak ve bölgesinin şiddete sürüklenmesini önlemek adına değil, kendi iyiliği için de daha geniş bir siyasi vizyona öncelik vermesi gerektiğini belirten Foreign Affairs, Netanyahu'nun ne Hamas'ı yenilgiye uğratacak ne de kalıcı barışı sağlayacak bir süreci yönetmeye uygun olduğunu vurguladı.
Netanyahu'nun Filistinliler arasındaki birliği bozup Gazze'nin Batı Şeria'dan ayrılacağını düşünerek Hamas'a destek verdiğini belirten Foraign Affairs, İsrailli eleştirmenlerin 2009'da iki devletli çözümü savunduğunu belirten Netanyahu'nun, yaptıkları ile söylediklerinin birbirini tutmadığına dikkat çekti.
"İSRAİL'İ KENDİ PLANLAINA ZORLADI:HIRSINA YENİK DÜŞÜYOR"
Netanyahu'nun Batı Şeria ile Gazze arasındaki siyasi bağın kopmasının iki devletli bir sonuca yol açabilecek her türlü barış sürecini engelleyeceğine inandığını belirten Foreign Affairs, bu süreci altüst etme arzusunun ise yalnızca hırstan kaynaklandığına dikkat çekti. Ayrıca, iki devletli çözümün İsrail'in Yahudi halkı için demokratik devlet kimliğini korumasında gerekli olduğunu belirtti.
2009'da Netanyahu iktidara gelmeden hemen önce İsrail'de uygulanan bir ankette İsraillilerin yüzde 78'inin iki devletli çözüme razı olduğunu hatırlatan Foreign Affairs, İsrail'e yağan füzelerin sebebinin Netanyahu olduğunu, çünkü Netanyahu'nun halkı kendi planlarına zorladığını; Katar'ın Gazze'ye finansal destek yapmasına müsaade ettiğini belirtti ve bu durumu çok az ülkenin kabul edebileceğine dikkat çekti.
"TEK DERDİ İKTİDARINI KORUMAK"
Netanyahu'nun tüm bu hamlelerin amacının 2022'de yeniden iktidara gelen aşırı sağcı koalisyonu korumayı amaçladığını belirten Foreign Affairs, Yahudi yerleşimcilerin Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik tacizlerine göz yumarak bunları norm haline getirdiğine de dikkat çekti.
"ORDUYU BİLEREK ZAYIFLATTI"
Foreign Affairs'te dikkat çeken bir diğer nokta ise "Netanyahu'nun İsrail ordusunu bilerek zayıflattığı" oldu. "Kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıran ve kanun yaptırımını zayıtlatan" Netanyahu'nun tüm bunların İsrail'in ulusal güvenliğine zarar vereceğine yönelik uyarıları görmezden geldiğini, ekonomiye zarar verdiğini ve İsrail toplumunu bir arada tutan temellere saldırdığını belirtti.
İsrail ordusunun kara saldırısını iyi hesaplaması ve saldırı sonrasına dair güçlü bir plan yapması gerektiğini belirten Foreign Affairs, kamuoyu baskısı ya da intikam arzusuyla bu işin içinden çıkılamayacağını vurguladı.
"HAMAS BİR FİKİRDİR SİLAHLA YOK EDİLEMEZ"
Hamas'ın Yahudilerin şiddet yolu ile Orta Doğu'dan kalıcı olarak uzaklaştırılmasına yönelik "bir fikir" olduğuna dikkat çeken Foreign Affairs, bu fikrin silahla mağlup edilemeyeceğini vurguladı.
Foreign Affairs, ayrıca Hamas'ın silahlı kuvvetlerinin yok edilmesinin Gazze'de siyasi boşluk yaratacağını ve İsrail'in Filistin nüfusu üzerinde hiçbir kontrolünün olamayacağını belirtti. Öte yandan bunun yerine İsrail'in Filistin yönetimi ve ABD tarafından koordine edilen bir uluslararası gücün sorumluluğunu üstleneceği bir süreç tasarlanması gerektiğini belirtti.
"NETANYAHU DERHAL İSTİFA ETMELİ"
Netanyahu'nun ne savaş ne de barış sürecini yönetebileceğine dikkat çeken dergi, artık sadece düşmanlarının değil dostlarının güvenini de tamamen kaybettiğini belirtti. Netanyahu'nun 29 Ekim'de attığı ve Aksa Tufanı şokunun sorumluluğunu tamamen istihbarat teşkilatlarına yüklediği paylaşımı ve ardından özür dilemesini hatırlatan Foreign Affairs, Başbakan'ın dürtüsel hareket ettiğine dikkat çekti. Netanyahu'nun İsrail'e liderlik edemeyeceğini açıkça belirten makalede "İsrail'in güvenliğine, ekonomisine ve toplumuna açtığı yıkımdan toparlanma şansı istiyorsa derhal istifa etmelidir." Dedi.
"BİBİ OLDUĞU SÜRECE BIDEN YARDIM YAPMAYACAK"
Makalede dikkate değer bir diğer nokta ise ABD'nin Netanyahu karşısındaki tutumu oldu. ABD Başkanı Joe Biden'ın Netanyahu başbakan olarak kaldığı sürece İsrail'in istediği yardımı yapmayacağını belirtti ve İsrail'e yeni ve makul bir hükümet gerektiğine dikkat çekti.