ABD'de saatler sonra 59. başkanlık seçiminin ardından 46. ABD Başkanı belli olacak. Seçimlerde mevcut başkan Cumhuriyetçi Donald Trump ile Obama'nın yardımcılığını yapan Demokrat Joe Biden yarışacak. Karmaşık bir sisteme sahip olan ABD başkanlık seçimleriyle ilgili tüm detaylar bu haberde.
2016'YI BİLENLER YİNE "TRUMP" DEDİ
2016'da tüm anket şirketleri dönemin Demokrat adayı Hillary Clinton'ın zaferine kesin gözüyle bakarken, Trump'ın kazanacağını söyleyen ve tahmini tutan Trafalgar Grubu 2020 seçileri için yeni bir anket yayımladı.
Ankette, yapılan genel anketlerin aksine Trump'ın özellikle kritik eyaletlerde önde olduğu vurgulanarak, seçimlerden zaferle çıkma şansının olduğu belirtildi.
Trafalgar anketine göre Trump Florida'da 2,7, Pennsylvania'da 0,8, Michigan'da 2,5, Kuzey Carolina'da 2,1 ve Arizona'da 2,5 puan önünde görünüyor.
Öte yandan Trafalgar, diğer iki önemli eyalet olan Wisconsin'de 1,3 puan ve Minnesota'da 3,2 puan olmak üzere Biden'ın, Trump'ın önünde göründüğünü belirtti.
YAPILAN ANKETLERİN ORTALAMASINA BAKILDIĞINDA TRUMP ÖNDE
ABD'de yapılan tüm anketlerin ortalamasını alan analiz sitesi Real Clear Politics'de ulusal anketlerde Demokrat Joe Biden, Cumhuriyetçi Trump'ın 6,5 puan önünde görünüyor.
Kritik eyaletlere bakıldığında da Kuzey Carolina haricindeki tüm eyaletlerde Biden'ın üstünlüğü dikkati çekiyor. Kuzey Carolina'da Trump'ın, rakibi Biden'ın 0,6 puan önünde olduğu belirtiliyor.
Biden, en kritik eyaletlerden Florida'da 1, Pennsylvania'da 4,2 puan önde görünüyor. Diğer kritik eyaletlerden Michigan'da 5,1, Wisconsin'de 6,6, Arizona'da ise 1 puan üstünlüğü bulunuyor.
270 DELEGEYE ULAŞAN BAŞKAN SEÇİLECEK
ABD Başkanlık seçimlerinde, seçmenler, esas olarak destekledikleri partinin delegelerine oy veriyor. "Delegeler Kurulu" adı verilen bu sistemde her eyalete farklı ağırlıklarla dağıtılmış toplam 538 delege belirleniyor. Bu sayının yarıdan 1 fazlasına yani 270 delegeye ulaşan aday, Başkan olmaya hak kazanıyor.
Burada toplamda daha fazla oy alan değil, daha fazla delegeye ulaşan kişinin başkan olması, eyaletler arasındaki dengenin gözetildiği Amerikan siyasal sisteminin dikkat çekici özelliklerinden biri olarak biliniyor.
SEÇİMİ SALINCAK EYALETLER BELİRLEYECEK
Bu sistemde, ABD'de seçimin kaderini Cumhuriyetçi ile Demokratlar arasında gidip geldikleri için "salıncak" olarak adlandırılan eyaletler belirliyor.
Başkanlık için ulaşılması gereken toplam 270 delege sayısının 101'ini teşkil eden 6 salıncak eyalette 2020 seçimlerinde en önemli iki eyalet olarak Pennsylvania ve Florida öne çıkıyor.
SEÇİMLERDE BİLİNMESİ GEREKEN TERİMLER
Öncü Eyaletler: Tarihsel olarak buralarda kazananın ülke genelinde de ipi önde göğüslediği Ohio ve Missouri gibi eyaletler.
Sandık çıkış anketi: Seçim günü seçmenlere oylarını kullandıktan sonra kime oy verdiğinin sorulmasıyla yapılan araştırma. Sandık seçim anketleri, nihai sonuçlardan farklılık gösterebilir.
Seçici Kurul: Eyaletlerin gönderdiği delegelerden oluşur ve dört yılda bir, seçimlerden birkaç hafta sonra toplanarak başkan ile başkan yardımcısını seçer.
Tahminler ve kazananlar: Seçim akşamı, her eyaletten ve ülke genelinden gelen ilk sonuçlar baz alınarak kimin kazanacağına dair "tahminler" yapılır. Ancak bir eyalette "kazanan" adayın kim olduğu ise aradaki gerekli veriler toplanmasının ardından aradaki farkın kapanması istatistiksel açıdan mümkün görülmediğinde ilan edilir.
Çekişmeli ya da kritik eyaletler: Demokrat Parti ya da Cumhuriyetçi Parti'nin kalesi olarak bilinmeyen, tercih ettiği aday seçimlerden seçime farklılık gösteren eyaletlere verilen isim.
Kırmızı eyalet - Mavi eyalet: Belli bir partinin kalesi olarak bilinen eyaletler. Cumhuriyetçi eyaletler kırmızı, Demokrat eyaletler ise mavi renkle gösteriliyor.
KAZANAN NASIL BELLİ OLACAK?
Bu yıl postayla kullanılan oylarda görülen büyük artış, seçim gecesi sonuçların netleşmeme ihtimalini de beraberinde getiriyor.
Postayla kullanılan oyların ne zaman ve nasıl sayılacağına ilişkin her eyaletin kendi düzenlemesi var. Dolayısıyla eyaletlerin sonuçları bildirme zamanlamaları da farklılık gösteriyor.
Florida ve Arizona gibi bazı eyaletlerde oy pusulalarının sayımına seçimden haftalar önce başlandı.
Aralarında Wisconsin ve Pennsylvania'nın olduğu diğer başka eyaletler ise postayla gelen pusulaların sayımına seçim günü başlıyor. Bu nedenle buralarda sayım işleminin daha uzun süreceği tahmin ediliyor.
Durumu daha da karmaşık hale getiren bir diğer unsur da her eyaletin postayla kullanılan oyların kabulü için belirlediği son tarihin farklı olması.
Georgia gibi eyaletlerde, yalnızca 3 Kasım'dan önce ulaşan pusulalar sayılıyor. Ohio gibi başka yerlerde ise gönderim tarihi 3 Kasım'dan önce olan pusulalar, ulaşma tarihlerine bakılmaksızın sayıma dahil ediliyor.
Bu nedenle bazı yerlerde kesin sonuçların alınmasının haftalar sürmesine kesin gözüyle bakılıyor. Bu da seçimin resmi kazananının açıklanmasının uzun zaman alabileceği anlamına geliyor.
Geçmişte bu durum söz konusu olmamıştı. Normal şartlar altında ABD'nin Batı Yakası'ndaki eyaletlerde sandıkların kapanmasıyla birlikte TSİ 07.00 civarında sonuçlar netleşmeye başlıyordu. 2008 seçimlerinde kesin sonuçlar tam bu saatte, 2012'de ise 15 dakika sonra gelmişti.
2016'daki en son seçimlerde ise Donald Trump, Pennsylvania'yı kazanana kadar sonuçlar netleşmemiş ve ancak bu eyaletten TSİ 09.35'te sonuçlar geldiğinde kazandığı kesin olarak ilan edilmişti.
93 MİLYONU AŞKIN SEÇMEN ERKEN OY KULLANDI
Yakın tarihteki seçimlere bakıldığında, sandığa gitme oranının yüzde 60'ı bulmadığı ABD'de, bu yıl sandık başında ya da posta yoluyla kullanılan erken oyların sayısındaki fazlalık dikkati çekiyor.
Ülkede 93 milyonu aşkın kişi, halihazırda oyunu kullanmış durumda. Bu kişilerin 59 milyondan fazlasının posta yoluyla, 34 milyondan fazlasının da birebir erken seçim merkezlerine giderek oyunu kullandığı belirtiliyor.
ABD'de sadece erken kullanılan oylarla 2016'daki toplam kullanılan oy sayısının yaklaşık yarısına ulaşıldığı ve Cumhuriyetçi seçmenlerin büyük oranının oy için 3 Kasım'ı beklediği göz önüne alındığında, bu yılki seçimlere katılımın fazla olacağı tahminleri de yapılıyor.
3 KASIM'DAN SONRA ABD'Yİ NASIL BİR SÜREÇ BEKLİYOR?
ABD'de seçim süreci, esasen seçim gününden sonra da uzun bir süreyi kapsıyor.
Seçim sonuçlarının gecikmesi durumunda, sonraki aşamalar için Anayasa ve kanunlarla belirlenmiş bazı tarihlerin değiştirilmesi söz konusu olmadığından, bu durum da beraberinde yeni bir kaos getirebilir.
Tarihler, eyaletlere göre farklılık gösterse de tüm eyaletlerin 10 Kasım-11 Aralık'ta seçim sonuçlarını resmen onaylaması gerekiyor. Tüm eyaletler, 8 Aralık'a kadar tüm oyları sayıp, hangi adayın delege oyu kazandığına karar vermek zorunda.
14 Aralık'a kadar her eyaletin Seçiciler Kurulu üyesi, başkan adayına oyunu verip, bu oyları Washington'a göndermeli. Gönderilen oyların en geç 23 Aralık'a kadar ABD Kongresine ulaşması gerekiyor.
3 Kasım'da yapılacak seçimlerde görevine seçilen Temsilciler Meclisi ve Senato üyeleri, 3 Ocak'ta yemin ederek görevlerine başlayacak.
6 Ocak'ta ise hem Temsilciler Meclisi hem de Senato Üyeleri, Temsilciler Meclisi Genel Kurulu salonunda bir araya gelecek.
Aynı zamanda Senato Başkanı da olan ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in başkanlığında, Kongrenin her iki kanadından 1'er temsilcisi eyaletlerden gelen oyları alfabetik sıraya göre okuyup sayacak. Bu süreç tamamlandıktan sonra kendisine teslim edilen sonuçları Pence, resmi olarak duyuracak ve varsa itirazları dinleyecek.
Tüm bu takvimin normal olarak işlemesi durumunda, ABD'nin yeni başkanı 20 Ocak'ta düzenlenecek yemin töreniyle görevine resmen başlayacak.