Üst düzey bir ABD yetkilisi, özel harekat kuvvetlerinin yanı sıra bazı geçici birimlerin "kayıt dışı" bırakılmasının asker sayısındaki belirsizliğe yol açtığını söyledi.
"GİZLİ BİLGİ"
Bir ülkede Savunma Bakanlığının (Pentagon) resmi olarak kabul ettiğinden daha fazla asker bulundurmanın yaygın bir uygulama olduğu belirtilen haberde, ABD'nin Suriye'den Yemen'e ve Mali'ye kadar ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatına (CIA) veya diğer kurumlara askeri birliklerle ilgili bilgi verdiği aynı zamanda bunların "gizli bilgi" olarak sınıflandırıldığı ifade edildi.
Pentagon Sözcüsü Rob Lodewick, The New York Times'a gönderdiği elektronik postada, Afganistan'daki asker sayısının hala 2 bin 500 olduğunu bildirdi.
Afganistan'da ABD'nin asker sayısındaki belirsizliğin, ABD Başkanı Joe Biden yönetimi barış görüşmelerini yeniden başlatmaya çalışırken 1 Mayıs'a kadar askerlerin geri çekilme kararını daha da karmaşık hale getirdiği ifade ediliyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 7 Mart'ta, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ve Afganistan Milli Uzlaşı Yüksek Konseyi Başkanı Abdullah Abdullah'a barış görüşmeleri için önerilerini sunduğu bir mektup göndermişti.
1 MAYIS'A KADAR AFGANİSTAN'DAN TAMEMEN ÇEKİLMEYİ PLANLADIĞI ANIMSATILDI
Mektupta, ABD'nin 1 Mayıs'a kadar Afganistan'dan tamamen çekilmeyi planladığı anımsatılarak, çekilmenin ardından Afgan ordusuna mali desteğin devam edeceği, ancak ülkenin güvenliğinden endişe edildiği ve Taliban'ın bunu fırsat bilerek toprak kazanma arzuna kapılabileceği kaydedilmişti.
Birleşmiş Milletlerden (BM), Rusya, Çin, Pakistan, İran, Hindistan ve ABD'nin dışişleri bakanlarını ve temsilcilerini, Afganistan'da barışı desteklemeye yönelik görüşmeleri gerçekleştirmeleri için bir araya getirmesinin isteneceğinin bildirildiği mektupta, bu ülkelerin, istikrarlı bir Afganistan konusunda kalıcı ortak çıkarları paylaştığına ve başarılı olmak için birlikte çalışmaları gerektiğine vurgu yapılmıştı.
Blinken, mektubunda, "Türkiye'den gelecek haftalarda, barış anlaşmasının sonuçlandırılması için ev sahipliği yapmasını isteyeceğiz." ifadesini kullanmıştı.
BARIŞ GÖRÜŞMELERİNİN SEYRİ
ABD, ilk kez eski Başkan Barack Obama yönetiminde Afganistan'da barış amacıyla Taliban ve Afgan hükümetleri arasında görüşmeler yürütülmesi için girişimlerde bulunmuştu. ABD'nin 2011, 2012 ve 2013'teki girişimleri sonuçsuz kalmıştı.
Donald Trump'ın, 2017'de ABD başkanı seçilmesinin ardından müzakerelerin başlaması yeniden gündeme gelmişti. ABD ile Taliban temsilcileri, 25 Şubat 2019'da barış görüşmeleri için Katar'ın başkenti Doha'da ilk kez bir araya gelmişti.
ABD Başkanı Trump'ın Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad, Eylül 2019'da taraflar arasında anlaşmaya varıldığını, anlaşmanın Trump'ın onayını beklediğini açıklamış ancak aynı günlerde Kabil'de yaşanan terör saldırısında bir ABD askerinin ölmesi üzerine Trump, anlaşmayı ertelemişti.
ABD ile Taliban arasında Aralık 2019'da yeniden başlayan görüşmeler, "şiddetin azaltılması" adı verilen fiili ateşkes kararıyla sonuçlanmıştı. 22 Şubat 2020'de başlayan 7 günlük sürenin sonunda 29 Şubat'ta barış anlaşması imzalanmıştı.
Afganistan'da yıllardır süren savaşı sonlandırmak amacıyla Taliban ile Afganistan heyeti arasında 12 Eylül 2020'de Katar'ın başkenti Doha'da başlayan barış görüşmeleri de görüş ayrılıkları nedeniyle askıya alınmıştı.