ABD'li Blackwater şirketinin kurucusu, eski deniz komandosu Erik Dean Prince ve Batılı özel güvenlik uzmanlarının Libya'da ülkenin doğusundaki gayrimeşru güçlerin lideri Halife Hafter'e askeri ve istihbarat desteği sağlayarak meşru hükümeti iki kez devirme planları ortaya çıktı.
Birleşmiş Milletler Libya Yaptırım Komitesi uzmanlarının perşembe günü Güvenlik Konseyi'ne gönderdiği gizli rapora göre, Haziran 2019'da Hafter'e destek için saldırı helikopteri, insansız hava aracı, keşif uçağı, istihbarat desteği ve denizden destek ile son derece iyi finanse edilmiş bir operasyon planlandı.
GİZLİ RAPOR ELE GEÇİRİLDİ
New York Times'ın ele geçirdiği raporda, Opus (Project Opus) adı verilen operasyonda önemli üst düzey isimlerin kaçırılıp öldürülmesi planları yer aldı. Operasyonun plan aşaması, yönetimi ve finansmanı için Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli 3 şirket (Lancaster 6 DMCC, L-6 FZE ve Opus Capital Asset Limited FZE) kullanıldı. Bu üç şirket, Avustralyalı Christiaan Paul Durrant, İngiliz Amanda Kate Perry ve Güney Afrikalı Stephen John Lodge tarafından yönetildi. BM uzmanları, Erik Prince ile bu şirketleri ve yöneticileri olan Batılı 3 güvenlik uzmanını, BM Güvenlik Konseyi'nin Libya'ya yönelik silah ambargosunu ihlal etmekle suçladı.
BEYAZ SARAY'LA BİRDEN FAZLA GÖRÜŞME
İlk planda Hafter'e destek için kullanılacak askeri helikopterlerin Ürdün'den alınması tasarlandı. Raporda bu alım için Erik Prince'in iş ortağı olan Christiaan Durrant'in Ürdün'e gittiği, Amerikan yapımı Cobra helikopterleri satın almak istediği, bu satış için Amerikan Hükümeti'nin iznine ihtiyaç olması nedeniyle de Ürdünlü yetkililere "her yerden izin alındığını" söylediği ve ekibinin çalışmasının "en üst düzeyde onaylandığına" dair güvence verdiği kaydedildi. Fakat Ürdünlü yetkililer, plandan haberdar olunca helikopterlerin satışını 18 Haziran 2019'da askıya aldı.
Adının açıklanmaması koşuluyla Times'a konuşan bir yetkili, BM raporunu hazırlayan müfettişlerin Durrant'in Beyaz Saray'la birkaç kez görüştüğünü gösteren telefon kayıtlarını elde ettiklerini söyledi. Yetkili, Durrant'in kiminle iletişime geçmeye çalıştığının ise henüz belirsiz olduğunu kaydetti.
"HEPSİNE ERIK PRINCE YARDIM ETTİ"
Ürdün girişiminin başarısız olması üzerine ''Opus'' operasyonu için Güney Afrikalı bir şirketten 3 askeri helikopter, BAE'deki bir şirketten 3 helikopter, Bermudalı bir şirketten ''Antonov AN-26B'' modeli bir askeri uçak, Bulgar bir şirketten ''LASA T-Bird'' model keşif uçağı ile Avusturyalı bir şirketten ''Pilatus PC-6 ISR'' model keşif uçağı satın alındı. Bu alımların hepsine Erik Prince yardım etti.
OPERASYONUN BEDELİ 80 MİLYON DOLAR
Rapora göre; eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Eğitim Bakanı görevinde bulunan Betsy DeVos'un kardeşi olan Erik Prince, Hafter'e Mısır'ın başkenti Kahire'de 14 Nisan 2019'da operasyon için bir teklif yaptı. 80 milyon dolar maliyeti olan operasyon için Hafter'in de onayıyla düğmeye basıldı.
Libya'ya hava ve denizden askeri indirme, 25-26 Haziran 2019'da Amman, Ürdün ve Malta'dan tertip edildi ve paralı askerlerden oluşan bir ekip, daha önce operasyonun siber ayağını yürütmek için Bingazi'ye konuşlandırılan askeri uzmanlarca karşılandı. Bu arada satın alınan hava araçları da Libya'ya gönderildi. Fakat Hafter'in hava araçlarından ''memnuniyetsizliği'' ve ''ekibe tehditleri'' üzerine, operasyonu yöneten Güney Afrikalı Stephen John Lodge, 29 Haziran 2019'da 20 kişilik ekibini Libya'dan Malta'ya tahliye etme kararı aldı ve operasyon iptal edildi. Ekip, Akdeniz'deki 40 saatlik bir tekne yolculuğu ile Malta'ya ulaştı. Arkalarında çok sayıda evrak bırakan bu ekip, en sonunda BM uzmanlarını Opus operasyonuna götürdü.
Raporda yer alan ve Hafter'e gösterildiği belirtilen bir PowerPoint sunumu, aralarında Trablus'ta önemli bir komutan olan Abdulrauf Kara ve İrlanda pasaportuna sahip diğer iki Libyalı komutanın bulunduğu suikast planını içeriyordu. Raporda detaylandırılan bir dizi sözleşme ise Prince'in üç uçağı kısa sürede Libya'ya nasıl taşıdığını ortaya çıkardı.
2. OPERASYON VE BAE'NİN ROLÜ
İlk anlaşmazlığın ardından Opus operasyonunda görevli olan paralı askerler, ikinci kez Nisan ve Mayıs 2020'de önemli hedefleri yok etmek üzere Libya'ya konuşlandırıldı ve bu sefer BAE tarafından sağlanan askeri teçhizat kullanılması planlandı. Ancak bu operasyon da kullanılacak hava araçlarının Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin hava savunma sistemlerine karşı savunmasız kalacağı gerekçesiyle iptal edildi. Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin hava savunma kabiliyetlerini geliştirmesinde Türkiye'nin etkili olduğu kaydedildi.
PARAVAN ÖRGÜTLER
Rapora göre Erik Dean Prince, aslında 2013'ten beri Hafter aracılığıyla Libya'da askeri iş yapmak için uğraşıyordu. 2015 yılında Prince, Hafter'e Hong Kong merkezli Frontier Services Group şirketine ait özel bir jeti dahi tedarik etti. Aynı yıl Prince, Libya'da devriye gezmek ve yasadışı göçle mücadele etmek için Avrupa Birliği'ne özel bir askeri güç kurdu, fakat Avrupalılar bunu reddetti. Prince o dönem basına jeolojik araştırmalar için Libya'da bulunduğunu iddia ediyordu. Rapor, Prince'in sahibi olduğu bir İngiliz araştırma şirketi olan Bridgeporth'un paravan şirket olarak kullanıldığını, aynı şirketin Güney Sudan ve Uganda'daki askeri operasyonlarda da rol aldığını belirtiyor.
Bir zamanlar Bridgeporth için çalışan Amerikalı Pilot Travis Maki, BM araştırmacılarına operasyondan hemen önce Prince'in uçaklarından birini Libya'ya gönderdiğini söyledi. Pilatus PC-6 tipi uçak, daha önce Prince tarafından Blackwater günlerinde kullanılmıştı.
YAPTIRIMLARDAN ETKİLENMİYOR
Prince daha önce de uluslararası hukuku ihlal etmekle suçlanmıştı. 2012 yılında BM müfettişleri, Somali'deki anti-korsan gücü olan Puntland Deniz Polis Gücü'nün "silah ambargosunu küstahça ihlal ettiğini" kaydetmişti.
Fakat Prince'in kendisine yöneltilen suçlamalar sonucunda yaptırımlarla karşılaşıp karşılaşmayacağı oldukça belirsiz. BM'deki kıdemli bir diplomat, "Biden yönetiminin, rakipleri çok daha kötüsünden suçluyken, bir Amerikalıyı silah ambargosunu ihlal ettiği için cezalandırma konusunda isteksiz olabileceğini" söylüyor.
Prince'in, BAE'nin güçlü hükümdarı Şeyh Muhammed bin Zayed ile de yakın ilişkisi bulunuyor.
SORULARI YANITLAMADI
New York Times'ın haberine göre, Prince BM'den gelen soruşturma talebinde işbirliği yapmayı kabul etmedi ve avukatı da New York Times'ın sorularını yanıtlamaya reddetti.
Fransız haber ajansı AFP'de yer alan habere göre de, Prince'in yönetim kurulu kurucu üyesi ve üst düzey yöneticisi olduğu, merkezi Hong-Kong'da bulunan Frontier Services Group adlı güvenlik firmasından da Fransız haber ajansı AFP'nin sorularına yanıt gelmedi.
YENİ BLACKWATER ACADEMI
Amerikan Ordusu'nun yurtdışında özel güvenlik şirketleriyle birlikte işlediği suçların sembolü haline gelen Prince'e ait Blackwater, 2007'de Iraklı 17 sivilin öldürülmesindeki rolüyle tepki çekmişti.
Bu katliamla ilgili Nicholas Slatten, Paul Slough, Evan Liberty ve Dustin Heard adlı çalışanlar hakkında mahkumiyet kararı çıkmış, ancak söz konusu isimler Trump'ın görev süresinin son günlerinde başkanlık affıyla bağışlanmıştı.
2009'da adını Xe Services olarak değiştiren şirket, 2011'den bu yana da Academi ismiyle tanınıyor.
BMGK, Mart 2011'de 1970 sayılı kararla, BM üyesi ülkelerden Libya'ya her türlü silah ve ilgili teçhizat satışını engellenmesini istemişti. Söz konusu ambargo kararı, o tarihten itibaren her yıl uzatılıyor.
ABD DARBECİLERİN ARKASINDA
Türkiye de daha önce 15 Temmuz darbe girişiminde ABD'nin parmağı olduğuna işaret etmişti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Amerika'nın 15 Temmuz'un arkasında olduğu apaçık ortada. Onların talimatıyla bunu icra eden de FETÖ idi" demişti.
ERDOĞAN'IN UÇAĞININ LOKASYONUYLA İLGİLİ 3 KEZ PAYLAŞIMDA BULUNDULAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi esnasında Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın uçağının lokasyonuyla ilgili 3 kez paylaşımda bulunarak dikkatleri üzerine çeken ABD'nin özel istihbarat örgütü Stratfor darbeye desteğini açık etmişti.
AÇIKLAMA İÇİN GİDİŞATI BEKLEDİLER
15 Temmuz darbe girişimi gecesi olaylar devam ederken Türkiye bunun bir darbe girişimi olduğunu belirterek Amerika'dan seçilmiş hükümete desteğini açıklamasını talep etmişti. Bu destek açıklaması neredeyse 'üç saat boyunca' yapılmadı. Washington'dan beklenen o açıklama darbenin başarısızlığa uğrayacağı belli olmaya başlayınca geldi.