Alman basınından Türk savunma sanayisine övgü dolu sözler: Savaşın seyrini değiştiriyor kendi ihtiyaçlarını karşılıyorlar

"TÜRKİYE, TÜM SİLAH İHTİYACINI KENDİ KENDİNE TEDARİK EDEBİLİYOR"

Almanya ile Türkiye'yi kıyaslayan gazete, Berlin yönetiminin Silahlı Kuvvetlere modern silahlar sağlamak üzere 100 milyar euro harcama yapmayı planladığı, Türkiye'nin ise yıllar önce farklı bir yola yöneldiğine dikkati çekti.

Yazıda, "Türkiye, artık neredeyse tüm silah ihtiyacını kendi kendine tedarik edebiliyor ve uluslararası silah teslimatlarında önemli bir oyuncu haline geldi." ifadesi kullanıldı.

"TALEP ARTIŞINA HAZIRLIKLI OLAN BİRKAÇ ÜLKEDEN BİRİ"

Rusya-Ukrayna savaşı, küresel savunma harcamalarında önemli artışları beraberinde getirdi.

Küresel yönetim danışmanlığı şirketi Kearney, "Türkiye, uzun süredir devam eden araştırma ve geliştirme projeleri sayesinde bu tür bir talep artışına hazırlıklı olan birkaç ülkeden biri." analizinde bulundu.

"DÜZİNELER HALİNDE KOORDİNE EDİLEBİLİYOR"

Türkiye'nin, geçtiğimiz yıl yeni silah sistemlerinin geliştirilmesine yönelik 1.6 milyar dolar harcadığı, aynı yıl 10 milyar dolardan fazla bir tutara denk gelen silah üretimi gerçekleştirdiği belirtildi.

Baykar'ın ürettiği SİHA'ların yanı sıra taşınabilir döner kanatlı vurucu insansız hava aracı (İHA) sistemi KARGU'lara da değinilerek, "Özel kişilerin de satın alabileceği büyüklükteki bu İHA'lar, küçük silahlar taşıyor ve pilot tarafından yönlendirilmeden de düzineler halinde koordine edilebiliyor." denildi.

Haberde, şöyle denildi:

"TÜRK SAVUNMA SANAYİSİNİN CİROSU 3 KATINA ÇIKTI"

"Türkiye, sadece otonom hava araçları üretmiyor. Çeşitli zırhlı ve silahlı araca ek olarak ülke "MİLGEM savaş gemisini ve ana muharebe tankı Altay'ı geliştirdi. Atak helikopteri, Hürkuş eğitim uçağı ve Göktürk uydu sistemi de var. Türk silah şirketi Roketsan, geçen hafta sonu, hava savunması için insansız hava araçlarını da vurabilen taşınabilir füze sistemini teslim etti.

Helikopterlerin ve zırhlı amfibi araçların yanı sıra SİHA'ları da taşıyacak ilk Türk uçak gemisi inşa ediliyor. Son 10 yılda sadece Türk savunma sanayisinin cirosu 11 milyar dolarla 3 katına çıkmakla kalmadı, ihracat da arttı.

"60 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın göreve geldiği 2002 yılında, savunma projeleri yaklaşık 5,5 milyar ABD doları bütçeyle ihaleye çıktı. Bu arada, proje hacmi yaklaşık 10 kat arttı. Hükümetin yatırım ofisine göre, şu anda ihale sürecinde olan projeler dikkate alındığında, bu miktarın halihazırda 60 milyar doların üzerinde olduğu tahmin ediliyor.

YAPTIRIMLAR VE SİLAH AMBARGOLARI

Türk silah sektörünün bu kadar hızlı büyümesinin ve ithalata daha az bağımlı hale gelmesinin bir ana nedeni var: Yaptırımlar ve silah ambargoları. 1971 ve 1980'deki iki askeri darbeden ve 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra, Türkiye'nin en önemli silah tedarikçisi olan ABD, NATO ülkesine silah ambargosu uyguladı.

YÜZDE 70'İNİ TÜRKİYE ÜRETİYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ocak ayında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin şu anda askeri ihtiyacının yaklaşık yüzde 70'ini ürettiğini ve yüzde 100'lük bir oranı hedeflediğini söyleyerek şu sözü verdi: 'Artık yurt dışından doğrudan silah sistemleri satın almayı amaçlamıyoruz.'

Türk SİHA'sı Bayraktar bunun en güzel örneği. Bu SİHA, Ukrayna'nın Rusya'ya karşı ölümcül başarılar elde etmesine yardımcı oluyor.

KANADA'NIN DEĞİŞEN TUTUMU

Kanada'dan gelen tepki de bu SİHA'ların ne kadar potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Ottawa hükümeti, Nisan 2021'de Türkiye'nin Ermeni işgali altındaki Karabağ'daki çatışmalar sırasında ürünleri Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri'ne sattığı gerekçesiyle drone teknolojisinin Türkiye'ye teslimatı için ihracat lisanslarını iptal etti.

15 ay sonra ise Kanadalılar, Ukrayna savaşının ortasında, bir bağış toplama kampanyasında 5,5 milyon dolar toplamak istiyor. Bağışçılar, toplanan parayla bir Türk SİHA'sı satın almak ve onu Rusya'ya karşı mücadelesinde kullanması için Ukrayna'ya vermek istiyor."