Almanya'da polis şiddeti

Bielefeld'de Taner Demirçivi isimli bir Türk genci Alman polisinin kendisine yönelik uyguladığı aşırı şiddet sonucunda hayatını kaybetti.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :24 Ekim 2016 , 04:07 Güncelleme Tarihi :24 Ekim 2016 , 04:15
Almanya’da polis şiddeti

İÇİNDEKİLER

Almanya'nın Bielefeld kentinde Alman polisinin biber gazı sıktığı ve şiddet uyguladığı iddia edilen Taner Demirçivi adlı Türk öldü.

Alman medyasına yansıyan görgü tanıklarının ifadesine göre, önceki gün meydana gelen olayda Taner Demirçivi bir süre önce ayrıldığı eşinin evine gelerek tartıştı.

Gürültüden rahatsız olan komşuların şikayet etmesi sonucu eve gelen polis ekibi Demirçivi'nin bulunduğu daireye çıktı.

Kapıya polisleri açan Taner Demirçivi'nin herhangi bir problem olmadığını ifade ettiği ve polislerden gitmelerini istediği ancak polislerin gitmeyeceklerini belirtmesi üzerine kapıyı kapatmaya çalışırken arbede yaşandı.

Yaşanan arbedede polis, Taner Demirçivi'ye yumruk attı, diğer polis de biber gazı kullandı.

Ellerinden ve ayaklarından kelepçelenen Taner Demirçivi, apartman dışına çıkartıldığında fenalaştı ve hayatını kaybetti.

Demirçivi'ye yapılan ilk otopsi sonuçunda ölüm nedeni tam tespit edilemezken detaylı otopsi raporu bekleniyor.

Taner Demirçivi'nin, ayrı yaşadığı eşinin polislerden şikayetçi olduğu bildirildi.

"HANNOVER'DE POLİS ŞİDDETİ"
Hannover'de yaşayan ve Alman vatandaşlığı bulunan Burhan Aydın (23) da polisin şiddetiyle karşılaştığını bildirdi.

Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir hafta önce annesinin bir trafik kazasına karıştığını haber aldığını ve nişanlısıyla beraber kaza mahalline gittiğini belirterek, ''Annem Almancasının zayıf olması ve bir de kaza sonrası yaşadığı şok nedeniyle kendisini tam olarak ifade edememiş. Annemi araç içersinde ağlarken gördüm. Polisler orada bağırarak konuşuyorlardı onlara anneme bağırarak konuşmamalarını söyledim.'' dedi.

Polislerin kendisine Almanca olarak ''defol'' diye karşılık verdiğini iddia eden Aydın, şunları ifade etti:

''Ardından üzerime yürüyüp kolumdan tutarak beni itelediler. Ben de yaptıklarını videoya çekmek istedim. Bu sefer 5 polis üzerime gelerek kimliğimi istedi. Bende işyerinden aceleyle çıktığım için kimliğimi işyerinde unuttuğumu ama hemen gidip getirebileceğini ifade ettim. Bunun üzerine iki polis eldivenlerini giyip şiddet kullanarak beni asfaltın üzerine yatırdı ve ayaklarıyla üzerime basarak, bir yandan da küfürlü sözler kullanarak beni kelepçeledi. Çevredeki insanlar polislere, yaptıklarının doğru olmadığını şiddet kullanarak kelepçe takmalarının yanlış olduğunu belirtti. Ancak, polisler kalabalıktan gelen itirazlara rağmen beni kelepçeli halde arabaya bindirerek karakola götürdü. Delil olması için çektiğim video görüntülerinin bulunduğu telefonumu yere yatırılmadan önce nişanlıma verdim ancak polisler nişanlımın elinden çekerek ve benim hakkımda küfürlü sözler kullanarak telefonumu haksız yere el koydu. Daha sonra beni nezarete götürüp bir odaya aldılar.''

Kimliğinin getirilmesinin ardından serbest bırakıldığını anlatan Aydın, olayın görüntülerinin bulunduğu telefonununu hala kendisine teslim edilmediğini belirtti.

Aydın olaya ilişkin savcılığa şikayette bulunduğunu sözlerine ekledi.​