Yargıç Michael Stuart-Moore görülen davanın ardından yaptığı açıklamada, hayatında başarısız olan Henry Chau'yu oldukça tehlikeli olarak tanımlayarak, Chau'nun problemleri nedeniyle kendisi hariç herkesi suçladığını ifade etti. Mahkemede verilen ifadelere göre, anne Siu Yuet-yee ve baba Chau Wing-ki öldürülmeden önce, oğulları Henry Chau'nun yeni evini görmeye gittiği bildirildi. Anne ve babanın ortadan kaybolmasının ardından, durumdan şüphe duyan en büyük oğulları Chau Hoi-ying'in duruma dikkat çekmek istediği ancak Henry Chau'nun anne ve babasının Çin'in merkezine tatile gittiklerini söylediği bildirildi.
İkna olmayan çiftin büyük oğulları Chau Hoi-ying, polise giderek ailesinin kaybolduğu ihbarında bulundu.
İTİRAF ETTİ
Öte yandan Henry Chau'nun arkadaşlarını ailesini öldürdüğüne dair itiraf mesajı gönderdiğini bildirdi. Chau'nun mesajı gönderdiği arkadaşlarından biri polise giderek Chau'yu ve arkadaşı Tse Chun-kei'yi ihbar etti. Adli tıp yetkilileri tarafından Tse Chun-kei'nun dairesinde yapılan aramalarda çiftin kafasının buzdolabında sarılı bir şekilde bulunduğu kaydedildi. Aramalar kapsamında birkaç plastik torba içerisinde doğranmış et ve organların, evin başka odalarında ise 3 plastik paket içerisinde ise tuzlanmış bir halde Chau'nun anne ve babasına ait uzuvların bulunduğu kaydedildi. Yapılan incelemelerin ardından çiftin uzuvlarının parçalanmadan önce göğsünden ve boynundan bıçaklandığı kaydedildi. Olayı sorgusunda itiraf eden katilin arkadaşı Tse, annesini öldürmekle tehdit eden Chau'ya yardım etmek zorunda kaldığını bildirdi.
Geçtiğimiz günlerde görülen davada Tse suçsuz bulunurken, anne ve babasını öldüren piyanist katil Chau ömür boyu hapse çarptırıldı.
