Libya hükümetinin 2017'de DAEŞ terör örgütünde 200 kişilik militan grubuna liderlik edecek bir konuma yükselen cami imamını tutuklaması ile birlikte İngiliz ajan Arabistanlı Lawrence'ın tarihin tozlu sayfalarında kalmadığı bir kez daha ortaya çıktı. "Ebu Hafs" isimli cami imamının "Benjamin Efraim" adındaki bir MOSSAD ajanı olduğunu ortaya çıkaran Libya hükümeti sahte imamı tutuklarken İsrail kaynakları da Efraim'in kendi ajanları olduğunu kabul etti. Soykırımcı İsrail'in saldırıları ile birlikte MOSSAD'ın sözde efsanevi gücü yerle bir olsa da Orta Doğu'da, Anadolu'da, Balkanlar ve Kafkasya'da Batılı ya da İsrailli ajanlar cirit atmaya devam ediyor.
BAĞDADİ'NİN HALEFİ MOSSAD AJANI ÇIKTI
Ebu Hafs lakaplı sahte imam Benjamin Efraim'in DAEŞ Irak'a saldırıp Musul'u ele geçirdiğinde DAEŞ militanlarına liderlik ettiği öğrenilmişti. Öyle ki Ebu Hafs, DAEŞ lideri Ebubekir el-Bağdadi'nin halefi olarak görülüyordu. Sahte imamın tutuklanması uluslararası basında büyük yankı uyandırdı.
SOYKIRIMCININ SÖZCÜSÜNDEN ALGI YÖNETİMİ
MOSSAD ajanı Efraim, bölgede cirit atan ajanlardan ne ilki ne de sonuncusu. Geçtiğimiz günlerde İsrail Ordusu Arap Medya Sözcüsü Avichay Adrae'nin fotoğrafı, sosyal medyada büyük bir spekülasyona konu oldu. Arabistan'daki El Raşidin Camisi'nde 6 yıl imamlık yaptığı ve Yemenli çocukları öldürmenin caiz olduğuna dair fetva verdiği iddia edilen şahsın MOSSAD ajanı Şalim Gilad olduğu iddia edildi. Sosyal medyada dolaşan iddiaların tamamen asılsız olduğu, şahsın Şalim Gilad değil, İsrail Ordusu Arap Medya Sözcüsü Avichay Adraee olduğu ve fotoğraflarının üzerinde oynandığı kısa sürede ortaya çıktı.
TEVRAT'I VE KUR'AN-I KERİM'İ KULLANIYOR
Avichay Adraee, iddia edildiği gibi Şalim Gilad olmasa da çok iyi kullandığı Arapçası ile sosyal medyada Filistinliler başta olmak üzere Müslümanları yönlendirmeye çalıştığı çok açık. Paylaşımlarını Arapça yapan Andraee, Gazze'deki Filistinlileri QR kodlarla güvenli bölge olduğunu iddia ettiği ölüm kıskacına sürükleyen bir numaralı isim. Hamas hakkındaki asılsız iddiaları yayan Andraee, algı yönetimi ile Nuh Tufanına da göndermeler yaparken Filistinlilerin ölümü hak ettiğini her fırsatta dile getiriyor; Tevrat'tan ve Kur'an-ı Kerim'den de alıntılar yaparak büyük bir algı yönetimine imza atıyor.
AFGANİSTAN'DA İNGİLİZ MOLLA: 40 YILLIK NAMAZLARINIZI TEKRAR KILIN
Batılı casus deyince akla gelen ilk adreslerden birisi de Afganistan. Soğuk Savaş döneminde Herat'ın en büyük camisi olan Poli-khishti Camisi'nde 40 yıl boyunca cemaate namaz kıldıran ve tebliğlerde bulunan "Molla-i Lang" yani "Topal Molla" lakaplı kişi de bir İngiliz ajandan başkası değildi.
Sarı saçlı, yeşil gözlü bu molla, Afganistan''daki görevini tamamladıktan sonra geride bir not bırakmıştı. Heratlılar o notta yazılanları yıllardır unutmuyor. İngiliz molla camiden ayrılırken camaate kırk yıl boyunca kıldıkları namazları tekrar etmelerini tavsiye etmiş ve "Çünkü ben bir İngiliz casusuydum ve İslam ile alakam yoktur." demişti.
REFİK HALİD'DEN LAWRENCE'IN PORTRESİ
Filistin'de, Suriye'de, Mısır'da, Yemen'de, Halep'te ve hatta Türkiye'de yaşanan bu örnekler yıllar önce Refik Halid Karay'ın hikayelerinde de konu edilmişti. Halep'te bir antikacı olan Şeyh Afgani, bir Türk ve Lübnan'da bir belediye müsteşarı olan Fransız arasında geçenleri anlatan Refik Halid, Arabistanlı Lawrence'ın da bir portresini çıkarmış ve hikayesi ile her döneme ışık tutmuştu.
BU ŞEYH DEĞİL: HALEP'TE ANTİKACI, KUDÜS'TE İNGİLİZ SUBAYI
Girdiği bir antikacı dükkanında satıcıyı inceleyen Türk, onun ne şeyh ne de Afganlı olduğunu düşünürken sarı saçları ve mavi gözleri ile sadece Anglosaksonlarda olabilecek yüz hatlarına odaklanır. Antikacının, kahramanın Türk olduğunu anladıktan sonra artık konuşmayı kesmesi de bir ipucu mahiyetindedir. Kahraman bu andan sonra arkadaşına "Bu şeyh değil." der. Aradan yıllar geçtikten sonra Türk kahraman Kudüs'te bulunduğu otele giren bir İngiliz subayını mavi gözlerinden tanır.
Arabistanlı Lawrance'tan Refik Halid'in antikacısına, İsrail ordu sözcüsünden, DAEŞ lideri MOSSAD ajanına bölgede yüzlerce Batılı ajan cirit atmaya devam ediyor. Fakat Hamas'ın 7 Ekim'de düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu ile MOSSAD'ın ajanlıkta namını yerle bir ettiği de su götürmez bir gerçek.