Asrın deneyinde müthiş gelişme

Parçacıklara kütlelerini verdiği düşünülen ve "Higgs Bozonu" adı verilen atomaltı parçacığının keşfedildiğinden emin olunduğu açıklandı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :14 Mart 2013 , 13:48 Güncelleme Tarihi :14 Mart 2013 , 13:48
Asrın deneyinde müthiş gelişme

İÇİNDEKİLER

Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (Cern) bilim adamları, elde ettikleri verilerin, Higgs Bozonu'nun varlığını kanıtladığına artık emin olduklarını belirtti.

14 milyar yıl önce evrenin doğumuna yol açtığına inanılan Büyük Patlama ortamını yaratmayı amaçlayan 10 milyar dolar tutarındaki deney sırasında proton ışınları, 27 kilometrelik tüneli ışık hızıyla geçerek birbiriyle çarpıştırılıyordu.

Proton ışınlarının birbiriyle büyük bir enerjiyle çarpışması sonucu kozmosun doğasını kavramaya yarayacak yeni parçacıklar görmeyi amaçlayan bilim adamları, çarpışma sırasında özellikle teorik fizikteki kütle mantığının temelini oluşturan veya kara maddenin neden yapıldığını anlamaya yarayacak Higgs parçacığı diye adlandırılan parçacıkların varlığını kanıtlamaya çalışıyordu.

Fizikçi Peter Higgs'in, temel parçacıkların kütle kazanmasını açıklayan kuramından adını alan "Higgs Bozonu", 1993 yılında Nobel ödüllü fizikçi Leon Lederman tarafından "tanrı parçacığı" olarak da adlandırılmıştı.

ŞİMDİ TÜRÜ ARAŞTIRILACAK
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) bilim adamları, 2012'de elde edilen verilerin incelenmesi sonucu geçen yıl izine rastladıkları parçacığın, yıllardır peşinde oldukları Higgs bozonunun bir türü olduğunu keşfettiklerini belirtti.

Fizikçi Joe Incandela yaptığı açıklamada, "uğraştığımız şeyin Higgs bozonu olduğundan artık eminiz. Ancak bunun ne tip bir Higgs bozonu olduğunu anlamak için önümüzde daha uzun bir yol var" ifadesini kullandı.

Varlığı uzun zamandan beri tartışılan atomaltı parçacığının, maddelerin nasıl kütle kazandığına açıklık getirmesi bekleniyor. Maddelerin nasıl kütle kazandığı konusu, fiziğin kayıp köşe taşı olarak niteleniyor.

Bilim adamları, geçen yıl Temmuz ayında Higgs bozonunun izine rastladıklarını, ancak varlığından tam olarak emin olmadıklarını
açıklamışlardı.