Türkiye, 'katil Esad'dan kaçan 2.5 milyonu aşkın Suriyeli'ye kapılarını açtı.
9 milyar dolar masraf yaptı. Türkiye'nin bu misafirperverliği, insanlıktan nasibini almamış Avrupa'nın pek umurunda olmadı. 2 Eylül'de
Aylan Bebek hayatını kaybedince,
Avrupa Birliği şovun startını verdi. Almanya Başbakanı Merkel, birkaç Suriyeli alacaklarını söyledi.
Amerikan Time, Merkel'i
'yılın kişisi' seçti. Sonra özüne döndü. Suriyeli göçmenleri Avrupa Birliği'ne almamak için start Köln'den verildi. Yılbaşı kutlamalarında Suriyeli göçmenlerin Alman kadınlarını taciz ettikleri haberi servis edildi. Birçok Suriyeli gözaltına alındı.
İngiltere, Fransa, Hollanda, Belçika, Slovenya, Macaristan gibi ülkeler de 'tacizciler' diye Suriyeliler'e ağır hakaretler bulunuldu. Köln'de
'taciz' iddiasıyla gözaltına alınanların, olay yerinde olmadıkları ortaya çıktı. Ancak bunun bir önemi yoktu. İngiliz
Financial Times gazetesi devreye girdi.
'HİÇBİRİNİ İSTEMİYORUZ'
Müslüman mültecilerin,
'toplumsal istikrarı bozacağı' birçok iftirayla yazıldı. Belçika hükümeti yetkilileri, "Köln kentinde yaşanan toplu taciz olayı bazı düzenlemeleri de beraberinde getirdi. Her Suriyeli ülkeye giremeyecek. Giren erkek Suriyeliler de 'kadına saygı' dersi alacak" dedi. Slovakya, Suriyeli mülteciler konusunda en sert açıklamayı yaptı. Başkent Bratislava'da açıklama yapan Slovakya Başbakanı
Robert Fico, "Almanya'da yaşananların Slovakya'da yaşanmasını istemiyoruz" diyerek Müslüman sığınmacılara kapıyı kapattı. Danimarka ve İsveç, birçok mülteciyi geri gönderdi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel Köln'de yılbaşı gecesi kadınlara toplu cinsel saldırıda bulunan yabancıların sınırdışı edilebileceğini açıkladı. Köln'de gözaltına alınanların birçoğunun, olay yerine hiç gitmedikleri ortaya çıktı.