MEMMEDYAROV'DAN PARALEL YAPI SORUSUNA CEVAP
Azeri Bakan Elmar Memmedyarov basın toplantısında kendisine Türkiye'deki paralel yapıya ilişkin yöneltilen soruyu cevaplandırdı. Memmedyarov, "Biz Türkiye'yle sürekli olarak temaslarda bulunuyoruz. Her alanda işbirliği yapıyoruz. Azerbaycan Türkiye'nin milli çıkarlarına uygun olan meselelere destek veriyor" dedi.
Bakan Çavuşoğlu toplantıdaki konuşmasına Azerbaycan'da bir kez daha bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı. Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarının her ziyarette daha da arttığını gördüğünü söyledi. Çavuşoğlu, "Bizim tarihten gelen kültürel bağlarımızı anlatmaya gerek yok ama Mustafa Kemal Atatürk 'Azerbaycan'ın sevinci bizim sevincimiz, kederi bizim kederimizdir' demiştir. Yine rahmetli umumi liderimiz Haydar Aliyev de Azerbaycan ve Türkiye'yi tarif ederken 'Bir millet iki devlet' demiştir. Bu anlayış içinde ilişkilerimizi giderek güçlendiriyoruz" diye konuştu.
"TANAP PROJESİ'NİN BİR AN ÖNCE TAMAMLANMASINI İSTİYORUZ"
Azeri Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Ankara ziyareti ve bu ziyaret çerçevesinde gerçekleştirilen Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi toplantısı ve diğer görüşmelerin son derece verimli geçtiğini anlatan Çavuşoğlu, özellikle burada cumhurbaşkanları düzeylerinde alınan kararların takibini, Azeri mevkidaşı Memmedyarov ile yaptıklarını söyledi. Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"İkili ilişkilerimizi her düzeyde geliştirirken özellikle ekonomik ilişkilerimizin ve ortak projelerimizin sağlam zeminde güçlenerek devam etmesi için çalışmalarımızı yapıyoruz. Ticaret hacmimizi 15 milyar dolara çıkarmak için gayretlerimiz devam ediyor bu hedefimizi bugün bir kere daha teyit ettik. Birçok ortak projemiz var ve en son TANAP projesini yürürlüğe koyduk. TANAP projesi artık yolunda ve bir an önce bu projenin tamamlanması için çalışıyoruz. Bizim için çok stratejik ve öncelikli bir projedir. Ve TANAP'a Türkmen gazının dahil edilmesi konusunu da daha önce Aşkabat'ta yaptığımız toplantında da gündeme getirdik. Bakü-Tiflis-Kars Deniz Yolu Projesi bu yıl içinde tamamlanacak. Bu projenin de bir an evvel yürürlüğe girmesi ve işlemesi için Gürcistan'la birlikte çalışmalarımız devam ediyor. İkili ilişkilerin yanında bölgedeki, özellikle biraz önce söylediğim ve diğer projelerle birlikte 3'lü mekanizmaların oluşturulmasında Türkiye ve Azerbaycan adeta bir merkez olmuştur. Bugün Azerbaycan-Türkiye-Gürcistan 3'lü mekanizması, aynı şekilde Azerbaycan-İran-Türkiye veya Azerbaycan-Türkiye-Türkmenistan 3'lü mekanizmalarımızdan çok başarılı bir şekilde yürütüldüğünü söyleyebilirim. 3'lü liderler zirvesinin gerçekleşmesi için de Dışişleri Bakanları olarak çalışmalarımız devam ettiriyoruz. Şimdi Azerbaycan- Türkiye-Kazakistan 3'lü Dışişleri Bakanları toplantısı için de arkadaşlarımız çalışıyorlar, en kısa zamanda bunu da gerçekleştireceğiz"
"HOCALI KATLİAMI'NI YAPANLARI LANETLİYORUZ"
Konuşmasında Hocalı Katliamı'na değinen Çavuşoğlu şu ifadeleri kullandı:
Bu ziyaretim aynı zamanda Hocalı katliamının, Hocalı soykırımının yıl dönümüne denk geldi. 23 yıl önce 613 Azerbaycan vatandaşı ki bunların içinde 100'den fazla kadın var, 160 kadın, 63 çocuk ve 70 civarında da yaşlı insan. Ve toplamda 613 insan Ermeniler tarafından katledildi, yok edildi. Ben bir kere daha buradan katledilen kardeşlerimizi rahmetle anıyorum ve Azerbaycan halkının acısını paylaşıyoruz. Türkiye'de de ortak etkinlikler devam ediyor. İstanbul'da düzenlendi, Ankara'da devam ediyor. TBMM bu konuda kararlar aldı ve açıklamalar yaptı. Yarın inşallah saygıdeğer Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte Hocalı Anıtı'na da gidip biz de orada şehitlerimizi anacağız, dualarımızı yapacağız. Bir kere daha şehitlerimizi rahmetle anarken bu katliamı yapanları da bir kere daha lanetliyoruz.
Bugünkü yaptığımız ikili görüşmelerin, baş başa ve heyetler arası yaptığımız ikili görüşmelerin çok verimli geçtiğini söylemek isterim. Sayın Cumhurbaşkanı'na bu sabah bizi kabul ettikleri için çok teşekkür ediyorum. Sayın Başbakanla yine bir görüşmemiz olacak. Ve bu şekilde Azerbaycan ziyaretimizin çok verimli bir şekilde geçtiğini ve geçmekte olduğunu sizlere söylemek isterim."
"G20'NİN BAŞARILI GEÇMESİNİ İSTİYORUZ"
Basın toplantısında bir gazetecinin yönelttiği soru üzerine Türkiye'nin ev sahipliğinde 15-16 Kasım tarihlerinde Antalya'da yapılacak G20 Zirvesi'ne ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan Çavuşoğlu, zirvenin başarılı geçmesini ümit ettiklerini dile getirerek şunları söyledi:
"G20'nin, benim şehrim olan Antalya'da düzenlenmesi benim için kişisel olarak da mutluluk verici ama bu konuda özellikle G20'ye Türkiye olarak dönem başkanlığı yapmak önemli bir görevdir, önemli bir yükümlülüktür. G20 Zirvesi'nin çok başarılı geçmesini istiyoruz. Yani sadece liderlerin bir araya geldiği ve bazı konuları konuşup da ayrıldığı bir zirve olmasını istemiyoruz, bazı sonuçlar elde etmek istiyoruz. Ve özellikle de az gelişmiş ekonomilere nasıl destek verebiliriz ve bu işin insani boyutu nedir, nasıl yardım edebiliriz, bu ülkelerin yaşadığı sorunlar, yine küçük ve orta ölçekli işletmeler nasıl ayakta tutulabilir güçlendirilebilir bu konulara önem veriyoruz. G20 üyesi ülkelere ziyaretlerimiz de başladı. Sayın Cumhurbaşkanımız en son Meksika'yı ziyaret etti. Hepsini ziyaret edecek. Diğer teknik çalışmalar da zaten devam ediyor Türkiye'de. Böylesine önemli bir zirveye bir ülkeyi davet etme hakkımız vardı biz de kardeş Azerbaycan'ı davet ettik. Biz kardeş Azerbaycan'ın G20 Zirvesi'ne ve çalışmalarına çok önemli katkılar yapacağına inanıyoruz. Bugüne kadar yapılan tüm teknik çalışmalara da çok önemli katkılar sağladılar. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. G20 Zirvesi'ne Azerbaycan'ın katılması Türkiye olarak bize de güç verecektir ve Antalya'da tüm liderlerle beraber Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev'i de ağırlamaktan büyük bir mutluluk ve onur duyacağız."
"HOCALI KATLİAMI HAKKINDA"
Çavuşoğlu, Hocalı Katliamı'na ilişkin bir soruya ise şu cevabı verdi:
"Hocalı Katliamı konusunda yapılan çalışmalara biz de destek veriyoruz. Son zamanlarda Azerbaycan'ın ve Azerbaycan Sivil Toplum Örgütleri'nin ve akademisyenlerin de çok ciddi çalışmaları var. Sadece Azerbaycan'da ve Türkiye'de değil tüm dünyada. Dün de gördük ki ABD'de, Latin Amerika ülkelerinde ve Avrupa ülkelerinde bu konuda çok ciddi bir çalışma var ve iyi anlatmak lazım. Ermenilerin Hocalı'da, Dağlık Karabağ'da ve işgal ettikleri topraklarda neler yaptıklarını çok iyi anlatmak lazım. Ve bunu gündemde tutmaya devam edeceğiz. Ermenistan'la Türkiye arasında daha önce imzalanan sözleşme zaten Ermenistan tarafından Anayasa Mahkemesi'ne götürüldü ve içi boşaltılmıştı. Ve şimdi de bunu geri çektiklerini söylediler. Bunun bizim için bir anlamı yok. Zaten Ermenistan bu samimiyet sınavından geçememişti. Bizim zaten bu sözleşmeyi yürürlüğe koyabilmemiz için şartımız vardı. Çok net bir şartımız vardı. Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan topraklarından geri çekilecek. Bu şart zaten yerine gelmeden Ermenistan bu anlaşmayı meclisinde tutsa da ya da Anayasa Mahkemesi'ne götürse, götürmese fark etmez. Bizim zaten uygulamamız söz konusu değil. Bu Azerbaycan'ın da, Ermenistan'ın da ve tüm dünyanın da bildiği çok net bir şarttı. O yüzden onların ne yaptığı önemli değil, önemli olan Ermenistan'ın bu şartları yerine getirmesi. Biz Çanakkale'de bu sene Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in de katılımıyla Çanakkale Savaşları üzerine, bu acımasız ama aynı zamanda centilmenler savaşı olarak bilinen Çanakkale Savaşı üzerine kurduğumuz dostluk ve barış mesajını vereceğiz. Yani kendi topraklarını işgal etmek için gelmiş güçlerle daha sonra oluşturduğumuz kalıcı barış ve dostluk mesajı vereceğiz. Ve buraya davet ettiğimiz tüm ülke devlet başkanları, Prens Charles, Avustralya ve Yeni Zelanda Başbakanları dahil bir çok devlet başkanları, başbakanlar katılacaklarını teyit ettiler. Dolayısıyla biz Çanakkale'de savaşan I. Dünya Savaşı'na giren ve de bu savaştan etkilenen herkesi davet ettik. Ve bu kapsamda da Ermenistan'ı da hiç ayrım yapmadan davet ettik. Ermenistan'a mesajımız şudur. Biraz önce üçlü mekanizmaları söyledik, birçok projeler var ve bu bölgenin istikrar ve barış bölgesi özellikle Kafkasya olması için Azerbaycan ve Türkiye gayret sarf ediyor. Fakat tüm bu çalışmaların dışında kalan kim? Ermenistan. Biz de isterdik Ermenistan bu toplantılara katılsın, bu projelerin bir parçası olsun. Samim olarak bunu söylüyoruz. Ama Ermenistan maalesef iyi niyetli bir yaklaşım içinde değil. Komşularla olan ilişkilerine baktığımız zaman art niyetli olduğunu görüyoruz ve Azerbaycan'la beraber biz Ermenistan hatalarından dönerse, işgal ettiği topraklardan çekilirse, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü ve sınır bütünlüğüne saygı duyarsa biz önümüzdeki süreçte Ermenistan'ı da pekala bu tüm çalışmaların içine alabiliriz, arzu ederiz ve bu şekilde de Güney Kafkasya'nın tamamı istikrar ve barış bölgesi olur. Yeter ki Ermenistan hatalarından dönsün ve samimi olsun."
DİĞER