İspanya'da anayasa mahkemesinin yasadışı ilan etmesine, 20 bine yakın polisin de 1 haftadır uyguladığı tedbirlere rağmen, dün 2 milyon 200 bin Katalan bağımsızlık oylaması için sandık başına gitti. İspanyol güvenlik güçleri, seçim merkezlerinin kapılarını kırarak sandıklara el koydu. Baskınlara ve yağmura rağmen seçim merkezlerinin önünde bekleyen Katalanları da cop, plastik mermi ve göz yaşartıcı gaz ile dağıtmaya çalıştı. Olaylarda, 2'si ağır 761 kişi yaralandı. Ağır yaralılardan birinin gözüne plastik mermi isabet ettiği, diğerinin müdahale sırasında kalp krizi geçirdiği öğrenildi.
Polisle oy vermek isteyen Katalanlar arasında yaşanan çatışmalarda, 11 polis yaralandı.
'YÜZDE 73'ÜNDE OY KULLANILDI'
Katalonya Özerk Yönetimi Başkanı Carles Puigdemont'in oyunu kullanacağı spor salonu da basıldı. 2 bin 315 sandığın yüzde 73'ünde oylamanın gerçekleştiğini savunan Puigdemont, olaylara ilişkin "Bu ayıp, İspanya hükümetinin alnında ilelebet kara bir leke olarak kalacak" dedi. Katalonya hükümet sözcüsü Jordi Turull da "Katalonya'da temel haklara yönelik şiddet, İsyanya'nın değil AB'nin sorunudur. Biz Katalanlar, AB vatandaşıyız" diye konuştu. Oy verme işlemi TSİ 22.00'de sona erdi. Sayım başladı. Katalanlar, sandıktan "Evet" çıkması durumunda 48 saat içinde bağımsızlık ilan edeceklerini açıkladı.
MADRİD: OYLAMA YAPILMADI
Madrid ise referandumun gerçekleşmediğini duyurdu. İspanya Dışişleri Bakanı Alfonso Dastis, Sky News'a, polisin Katalonya'da referanduma izin vermediğini öne sürdü. Dastis, "Oylama olduğu yok. Seçim merkezi, oy pusulası kalmadı. Oylamayı doğrulayacak otorite de yok" ifadesini kullandı. İspanya Başbakan Yardımcısı Soraya Saenz de Santamaria da "Yasadışı, demokrasi karşıtı, anayasaya aykırı bir girişimin gerçekleştirilmesinin hiçbir anlamı yok. Puigdemont'a demokrasi büyük geliyor. Asla demokrasiyi anlamadı" dedi.
Referandum girişimine Avrupa Birliği'nin sessiz kalışı ise dikkat çekti. Bu sessizlik, AB ülkelerinin kendi topraklarındaki ayrılıkçı girişimlerden duyduğu endişeye bağlanıyor. AB üyesi Fransa'da Bask ve Korsika, İtalya'da Kuzey Ligi, Belçika'da Flaman bölgesinde bağımsızlık talebinde bulunan gruplarvar. İngiltere ise İskoçya ve Kuzey İrlanda stresi yaşıyor.
FRANCO TARAFTARLARI MADRİD SOKAKLARINDA
İspanya 'nın başkenti Madrid, dün de Katalan bağımsızlık referandumu karşıtı eylemlere sahne oldu. Plaza Mayor'da toplananlar, "Yaşasın sivil muhafızlar", "Yaşasın ulusal polis", "Birleşik İspanya'yı hiçbir kuvvet yenemez" sloganları attı. Faşist lider Franco'ya atfedillen marşı söyleyerek Nazi selamı veren radikal taraftarlar olduğu da görüldü.
KATALAN POLİSİNE SORUŞTURMA
Ayrılıkçı Katalanlar, referandumun gerçekleşmesi için her türlü yolu denedi. Polis 10 milyon seçim pusulasına el koyunca, internet üzerinden indirilen pusulalar evlerde basıldı. Baskınlardan kaçırılan sandıklar, başka okullar ve kamu binalarına götürüldü. Yeni seçim merkezleri, sosyal medyada seçmenlere duyuruldu. İspanyol güvenlik güçleri ile Katalan polis teşkilatı Mosses'ın memurları arasında gerginlik yaşandı. Mosses birlikleri, bazı seçim merkezlerine İspanyol güvenlik güçlerinin girişini engelledi ve oy kullanmak isteyenleri dağıtmayı reddetti. Merkezi idare, Katalan polisi hakkında soruşturma açıldığını duyurdu.
'İSPANYA'YI RAJOY BÖLDÜ'
Katalonya 'da yaşananlara, bazı İspanyol politikacılar tepki gösterdi. Ülkenin üçüncü partisi konumundaki solcu Podemos'un lideri Pablo Iglesias, "İspanya'yı bölen bir şey varsa (Başbakan Mariano Rajoy'un) Halk Partisi (PP) ve onu mecliste destekleyen partilerdir" dedi.
4 PARMAK İŞARETLİ PASİF EYLEM
Katalanlar , yönetimin 'pasif direniş' çağrısına genelde uydu. Kalabalıklar seçim merkezlerinin önünden ayrılmadı. Çoğunluk, polise direnmek yerine, ellerini kaldırarak "teslim olmak" ve "Katalan bayrağındaki 4 kırmızı şeridi temsil eden" 4 parmak işaretini yaparak karşı koydu.
İSKOÇ AYRILIKÇI 'ŞOK OLDU'
İskoçya'nın ayrılık yanlısı başbakanı Nicola Sturgeon, Twitter'da, Barcelona'dan gelen şiddet görüntülerine tepkisini dile getirdi. Sturgeon, "Bu sabah Katalonya'dan gelen görüntüler şok edici ve kesinlikle gereksiz. İnsanların oy vemesine izin verin" ifadesini kullandı. İskoçya'nın Edinburg kentinde ise Katalonya bayrakları ile bağımsızlık oylamasına destek verildi.
'İSPANYA'NIN İÇİŞİ DENGE BULUNMALI'
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Boris Johnson, "Şiddet nedeniyle kaygılıyız. Anladığıma göre referandum anayasal değil. Denge bulunması lazım. Olayların sakinleşeceğini umuyoruz" dedi. Johnson, Twitter mesajında da İspanya'nın güç ve birliğinin önemini vurguladı: "Katalonya referandumu İspanya hükümetinin ve halkının içişidir. İspanya Anayasası'na saygı, hukukun üstünlüğüne riayet önemli."
PIQUE SANDIK BAŞINDA
Bağımsızlık yanlısı Barcelonalı futbolcu Gerard Pique, sandığa gidip oy kullanırken çekilmiş fotoğrafını sosyal medyadan "Oy verdim. Birlikte, demokrasiyi savunmak için daha güçlüyüz" sözleriyle paylaştı. Pique'nin eski takım kaptanı Xavi Hernandez ise sosyal medyada bir video yayınlayarak polis şiddetini kınadı. Hernandez, Twitter üzerinden, Katalanların oy kullanma hakkının engellenmesinin "kabul edilemez" olduğunu ifade etti ve "Yaşananlar rezalet" dedi.
KATALONYA'DA REFERANDUM SONUÇLARI AÇIKLANDI
Katalonya hükümetinin sosyal medya üzerinden duyurduğu ilk sonuçlara göre, sandıktan yüzde 90 oranında 'Evet' oyu çıktı.
Katalonya hükümetinin açıklamasında, İspanya merkezi hükümetinin görevlendirdiği güvenlik güçleri tarafından 'el konulmamış' 2 milyon 262 bin 424 oy pusulasından 2 milyon 20 bin 144'ünün 'Evet' olduğu belirlendi.
176 bin 566 'Hayır' oyunun kullanıldığı belirtilen referandum sonuçlarında, 45 bin 586 oy pusulasının boş, 20 bin 129'unun ise geçersiz olduğu kaydedildi.
İSPANYA UZMANI EMEKLİ DİPLOMAT AKIN ÖZÇER, DEĞERLENDİRDİ:
HUKUKA AYKIRI OLDUĞU SON DERECE AÇIK
Türkiye'nin eski Madrid Büyükelçiliği Müsteşarı Akın Özçer, İspanya'daki referandumu HABERTÜRK için değerlendirdi. Emekli diplomat ve İspanya uzmanı Özçer, "BM Genel Kurulu'nun, 14 Aralık 1960 tarihli, 1514 sayılı 'sömürge halklarına bağımsızlık bildirgesi' başlıklı bir ilke kararı var. Bu karar, geleceğini belirleme hakkını sömürge altındaki halklarla sınırlıyor. Nitekim 6. maddesi, 'ulusal birliğin ve ülke bütünlüğünün kısmen ya da tamamen bozulmasını amaçlayan herhangi bir girişimin' BM Yasası'na aykırı olduğunu hükme bağlıyor. Bu temel ilkeden hareketle, bağımsızlığının İspanya'nın ulusal birliği ve ülke bütünlüğünü bozacağı dikkate alındığında, Katalonya'nın geleceğini belirleme hakkına dayalı herhangi bir girişimde bulunmasının uluslararası hukuka uygun olmadığı son derece açık" ifadesini kullandı.
'REFERANDUM ÜLKE GENELİNDE YAPILABİLİR'
Özçer, "1978 anayasası, Bask ülkesine olduğu gibi, Katalonya'ya da geleceğini belirleme hakkı tanımıyor. Buna göre, bu hakkın kullanılmasına ilişkin bir referandum yapılabilir mi? Bu yetki, 92. maddeye göre, başbakanın önerisiyle krala ait. Dolayısıyla İspanyol hükümetinin, istese de bu konuda özerk topluluk sınırları içinde referanduma gidilmesine izin verme yetkisi yok. Referandum yapılması merkezi hükümetçe uygun görülüyorsa, bu referandum 92. madde uyarınca ancak İspanya genelinde yapılabilir. Çünkü bir özerk topluluğun bağımsızlığı aynı zamanda İspanya'dan ayrılması anlamına geldiği için sadece o özerk topluluğun değil, İspanyol halkının tümünü ilgilendiren bir konudur" diye konuştu.