Virüs vücutta kalmış olamaz mı?
Aslında bazı hastalarda özellikle de hamile kadınlarda hastalık atlatıldıktan sonra da virüsün bir süre vücutta kaldığı biliniyor. Bu konuda ilk testten 104 gün sonra hala virüs taşıyan örnekler biliniyor.
Ama Hong Konglu uzmanlar, bu son vakanın, virüsün vücutta kalması değil, kesinlikle bir yeniden enfekte olma vakası olduğundan eminler. Bu kadar kesin konuşmalarının bir sebebi hastada bulunan virüsün bu kez az da olsa farklı bir genetik yapıya sahip olması.
Ayrıca Amerikan bilim dergisi Clinical Infectious Diseases'de yayınlanan araştırmaya göre, genç hastanın taşıdığı virüsün genetik yapısının, Covid-19 salgınının yeniden yükselişe geçtiği Avrupa'da görülen koronavirüsün aynısı olduğu görüldü.
'Genel sonuçlara varmak için yeterli değil'
Fakat bunun çok da kaygılanacak bir şey olmadığını düşünen bilim insanları da var.
Guardian gazetesine konuşan Wellcome Sanger Enstitüsü'ndeki Covid-19 genom projesi danışmanlarından Dr Jeffrey Barret, Hong Konglu uzmanların bu vakadan fazlaca genel sonuçlar çıkardıklarını düşünüyor.
"Şu ana kadarki küresel vaka sayısına bakıldığında, bir kişinin yeniden hastalanması, çok nadir bir olay olsa da, o kadar şaşırtıcı değil. Sadece bir vakadan çıkarak fazla genel sonuçlara vardıklarını düşünüyorum. Bu çok nadir bir vaka olabilir ve ikinci kez hastalanmalar yaşanabilir, ama bu olduğunda hastalık hafif atlatılabilir. Ama tabi bu kişinin ikinci kez virüse yakalandığında, çevresine bulaştırma özelliği taşıyıp taşımadığını bilmiyoruz" diyor.
Londra'daki Hijyen ve Tropik Hastalıklar Fakültesi'nden Profesör Brendan Wren de "Dünya çapında 3 milyon Covid-19 vakası yaşandı, ilk kez bir yeniden hastalanma olayı görülüyor. Bunu bu bağlamda görmek lazım. Bu genç ve sağlıklı kişi üç ay önce yakalandığından biraz farklı bir virüse yakalanmış görünüyor" diyor.
"Virüsün zaman içinde doğal olarak mutasyona uğraması normal. Bu da çok nadir bir yeniden hastalanma örneği ve bu bakımdan dünya çapında Covid-19 aşısı geliştirmeye yönelik çabaların boş olduğunu göstermemeli" diye ekliyor.
Çin'de şaşkına çeviren olay: Koronavirüsü yenen doktorların ten rengi değişti
Söz konusu iki doktorun 18 Ocak'ta kornavirüse yakalandığı ve iki ay süren yoğun tedavinin ardından iyileştiği belirtilirken, Kardiyolog Dr. Yi Fan ve Ürolog Dr. Hu Weifeng'in daha sonra ten renklerinin değiştiği gözlemlendi.
Çinli uzmanlar iki doktordaki ten rengi değişimini virüsün karaciğere hasar vermesine bağlıyor.
Virüse yakalanan ve daha sonra tedavi edilen Dr. Hu Weifeng, yaşadığı değişimi Çin medyasına anlattı. Dr. Hu Weifeng yaptığı açıklamada, "Bilincim yerine geldiğinde ve sağlık durumumu öğrendiğimde korktum. Sık sık kabuslar görüyordum" ifadelerini kullandı. Huazhong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nde bulaşıcı hastalıklar uzmanı Song Jianxin, doktorların organlarının, tedavileri sırasında hasar gördüğünü söyledi.
Karaciğerlerinde depolanması gereken demirin, organlar düzgün çalışmadığı için kan damarlarına dolduğunu ifade etti. Bu sebeple, ten renginde değişmenin gözlemlendiği belirtildi.
Ürolog Dr. Li Shusheng da doktorların ten renginin zamanla normale dönmesinin beklendiğini ekledi.
Öte yandan bilim insanları, koronavirüsü yenen hastaların hayati organlarında ciddi hasarların meydana gelebileceği ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu'nun (PTSD) ortaya çıkabileceğini ifade etti.
Yale Üniversitesi'nden Kardiyolog Dr. Harlan Krumholz ise "Covid-19 sadece bir solunum yolu hastalığı değildir. Bu hastalık, kalbi, karaciğeri, böbrekleri, beyni, endokrin sistemini ve kan sistemini etkileyebilir" ifadelerini kullandı.