Bolivya’daki darbe girişiminin perde arkası! ABD'nin "lityum" planları... | 15 Temmuz ruhu!

Güney Amerika ülkesi Bolivya'da ordu darbe girişiminde bulundu. General Jose Zuniga zırhlı araçlarla hükümet binasını kuşattı ancak Devlet Başkanı Luis Arce halkı demokrasiyi savunmaya çağırırken darbe girişimi püskürtüldü. Bolivya'da yaşanan bu kalkışmanın arkasında ABD'nin olduğu konuşulurken FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi de akıllara geldi. Usta kalemler Bolivya'daki kalkışmanın perde arkasını yazarken ABD'nin bölgedeki lityum planlarına da dikkat çekti. İşte detaylar...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :28 Haziran 2024 , 08:57 Güncelleme Tarihi :28 Haziran 2024 , 09:34
Bolivya’daki darbe girişiminin perde arkası! ABD’nin lityum planları... | 15 Temmuz ruhu!

Güney Amerika ülkesi Bolivya, 26 Haziran gecesi ordu tarafından gerçekleştirilen bir darbe girişimiyle sarsıldı.

DARBE GİRİŞİMİ PÜSKÜRTÜLDÜ
General Jose Zuniga'nın başını çektiği askeri birlikler, zırhlı araçlarla hükümet binasını kuşatarak yönetimi ele geçirmeye çalıştı. Ancak karşılarına çıkan Devlet Başkanı Luis Arce'nin halka yaptığı çağrı sonucunda darbe girişimi başarıyla püskürtüldü.

Arce, darbe girişiminin ardından halkı demokrasiyi savunmaya çağırdı. Arce'nin çağrısına yanıt veren Bolivyalılar sokaklara çıkarak darbenin karşısında durdu.

Halkın kararlı tutumu ve uluslararası toplumun desteği sayesinde darbeci askerler geri çekilmek zorunda kaldı.

General Zuniga ise tutuklanarak yargılanmak üzere cezaevine gönderildi.

FETÖ'NÜN 15 TEMMUZ GİRİŞİMİ HATIRLATILDI
Arkasınad ABD'nin olduğu konuşulan Bolivya'daki darbe girişimi, Türkiye'de 2016 yılında FETÖ tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişimini akıllara getirdi. Her iki olayda da halkın demokrasiyi savunmak için sokaklara dökülmesi ve darbecilere karşı direnmesi dikkat çekti.

Darbeci Jose ZunigaDarbeci Jose Zuniga

ABD'NİN BÖLGEDEKİ LİTYUM PLANLARI
Darbe girişiminin arkasında ABD'nin olabileceği yönündeki iddialar ise dikkat çekici. Bolivya, dünya lityum rezervlerinin önemli bir kısmına sahip ve bu stratejik maden, özellikle teknoloji sektöründe büyük önem taşıyor. Usta kalemler, ABD'nin bölgedeki lityum rezervlerini kontrol altına almak amacıyla darbe girişiminde bulunduğunu da öne sürüyor.

DARBE GİRİŞİMİNİN PERDE ARKASI
Hürriyet Yazarı Nedim Şener, "Bolivya'da CIA destekli bir ABD darbesinin anatomisi" başlıklı yazısında kalkışmanın arka planını yazdı.

Şener şu ifadelere yer verdi:

Güney Amerika'nın "lityum üçgeni" olarak adlandırılan üç ülkesi Bolivya, Arjantin, Şili dünya üzerindeki tüm lityum rezervlerinin yüzde 60'tan fazlasını elinde tutuyor.

Dünyanın en büyük lityum kaynağına sahip ülkesi olan Bolivya'da toplam rezerv 23 milyon metrik ton, Arjantin'de 20 milyon metrik ton, Şili'de 11 milyon metrik tonu buluyor.

Elektrikli araçlarda, cep telefonlarında güç sağlamak için kullanılan pillerin önemli bir bileşeni olan ve beyaz metal olarak adlandırılan bu doğal zenginlik, tıpkı bir sırtlan gibi Latin Amerika'yı "arka bahçesine" çeviren her ülkede sayısız darbe, suikast, işgal hiçbir şey yapamazsa ambargo uygulayan ABD'nin dikkatini çekiyor.

Sırtlan ABD gözünde, Ortadoğu ülkelerinde ve Venezuela gibi Latin Amerika ülkelerinde petrole sahip olmanız onu kendi yararına çıkarabileceği anlamına gelmediği gibi lityuma sahip olmak onu Bolivya'nın kullanabileceği anlamına gelmiyor(!)

EVO MORALES DEVRİLDİ
Nitekim, lityumun sadece ihracatını değil kurulacak otomobil ve batarya fabrikalarıyla ülke içerisinde üretimde doğrudan kullanılarak istihdamı ve madenden edinilecek geliri arttırmayı hedefleyen Devlet Başkanı Evo Morales, 2019 yılında yine Amerika Birleşik Devletleri destekli bir darbe ile istifaya zorlandı.

ELON MUSK VE DARBE
Bu süreçte Bolivya'daki darbenin arkasındaki ABD parmağı olduğuna dair işaret; ürettiği elektrikli otomobillerde lityum batarya kullanan Tesla'nın sahibi Elon Musk'tan gelmişti.

Elon Musk, 25 Temmuz 2020'de "Bir başka hükümet teşvik paketi halkın çıkarına değil" yazınca bir takipçisi, "Halkın çıkarına olmayan neydi biliyor musun? ABD yönetiminin sen lityum alabilesin diye Bolivya'da Evo Morales'e darbeyi organize etmesiydi" şeklinde cevap vermişti. Bunun üzerine Elon Musk, "Kime istiyorsak darbe yaparız, aş bunları" karşılığını vermişti.

Daha sonra Bolivya'da yapılan seçimlerde Morales'in destekliği ve kendi kabinesinde Ekonomi Bakanı olan Luis Arce Devlet Başkanı seçildi. Devlet Başkanı Arce, Bolivya'da demokrasiye dönüş sonrası "Lityum Öncelikli Sanayi Stratejisi" ismiyle proje başlattı. Şili ve Meksika'yı da dahil etmek istediği proje ile ilgili olarak Morales döneminin Teknoloji Bakan Yardımcısı Echuzu şunları söylemişti; "Uluslararası şirketlerin ucuz hammadde çıkarmak için sömürmesine, doğal kaynaklarını mahvetmesine ve rezervlerini yağmalamasına engel olacak"

RUSYA VE ÇİN İLE ANLAŞMA
Bolivya, dev boyutlarda olmasına karşılık büyük ölçüde işletilmeyen lityum rezervlerini geliştirmek üzere daha önce Rus ile Çinli firmaların yatırımlarına yönelmişti. 2023 yılın ilk yarısında Bolivya, ülkesindeki doğal kaynakları sanayiye dönüştürmek amacıyla toplamda 2.8 milyar ABD doları tutarında yatırım sözü veren iki Çinli ile bir Rus firmayla üç ayrı lityum anlaşması imzalamıştı.

ABD'li General Laura J. RichardsonABD'li General Laura J. Richardson

ABD'Lİ GENERALDEN GÖZDAĞI
ABD Güney Komutanlığı (SOUTHCOM) Komutanı General Laura J. Richardson'ın 2 yıl önce hem ABD Kongresi'nde hem de ABD'li düşünce kuruluşlarında yaptığı açıklamalarda, "Tüm zengin kaynakları ve nadir toprak elementleriyle, bugün teknoloji için gerekli olan lityum üçgeni var. Dünyadaki lityumun yüzde 60'ı Arjantin, Bolivya ve Şili'de ve düşmanlarımız, bu ülkelerden ve üretmeye çalışan halklarından, halklarına katkıda bulunmaya çalışan bu demokrasilerden kaynakları çekip alıyor. Şili ve Arjantin'deki ABD Büyükelçileriyle ve oradaki şirketlerle konuştuğunuzda, Çin'in agresifliği ve lityum konusunda sahip oldukları zemin oyunu çok gelişmiş ve çok agresif" dedi. Richardson, bölgenin stratejik doğal kaynaklarını ABD için bir "ulusal güvenlik" meselesi olarak belirterek bunun için ABD'nin bölgedeki rakip güçlere karşı "oyununu hızlandırması" gerektiğini söyledi.

Oyunu hızlandırmak için de General Jose Zuniga önderliğinde askerleri sahaya sürdü ve tıpkı Morales gibi Devlet Başkanı Luis Arce hükümetini devirmeye kalktı.

Bolivya Devlet Başkanı Arce darbeci general ile karşı karşıyaBolivya Devlet Başkanı Arce darbeci general ile karşı karşıya

Hepsi 5 saat süren darbe girişimi Devlet Başkanı Arce ve Bolivya halkının direnişiyle bastırıldı. ABD tıpkı 15 Temmuz'da Türkiye'de FETÖ aracılığıyla giriştiği gibi bir darbe girişiminden de avcunu yalayarak ayrıldı. Ama bu son olmayacak; gittikçe petrolün yerini alacak lityum Latin Amerikalıların elinde olduğu sürece ABD planlarından asla vazgeçmeyecek.

BOLİVYA'DA 15 TEMMUZ RUHU
Sabah Yazarı Mahmut Övür de Bolivya'daki darbeye 15 Temmuz penceresinden baktı. Türkiye'de halkın FETÖ'cü alçaklara karşı gerçekleştirdiği destansı direnişi hatırlatan Övür, "Ne yazık ki, dünya halkları ve siyasi liderleri 15 Temmuz'u ilham verici bulurken, Türkiye'nin ana muhalefet partisi lideri o geceyi sadece televizyondan izlemekle yetinmiş, sonra da "kontrollü darbe" diyerek itibarsızlaştırmaya çalışmıştı." ifadelerini kullandı.

Övür'ün yazısı şu şekilde:

"Bir FETÖ artığı mı yoksa iflah olmaz bir darbeci mi anlayamadım ama biri X'te şöyle bir şey yazdı: "Darbe dediğin böyle olur, Türkiye'deki gibi kontrollü olmaz..."
Önceki gün Bolivya'da yapılan askeri darbe girişiminden söz ediyor. Herhalde 15 Temmuz'daki FETÖ'cü darbe girişimine karşı verilen destansı direniş onun hayallerini öyle yıkmış ki bulduğu her fırsatı o günü itibarsızlaştırmak için kullanıyor. Acele etmeyip biraz beklese, 15 Temmuz'daki o destansı direnişin 12 bin kilometre ötedeki Bolivya halkını ve siyasetçilerini nasıl harekete geçirdiğini görecekti.
Çünkü 15 Temmuz direnişi, birileri burun kıvırsa da, Kemal Kılıçdaroğlu gibi "kontrollü darbe" dese de arkasında ABD emperyalizminin olduğu darbeler tarihini değiştiren bir ilk adımdı ve milattı. Bu yanıyla da dünyayı etkileyen ve halklara ilham kaynağı olan destansı bir direnişti.
Tarihe de bu yanıyla geçti. Tankların harekete geçtiği, F-16'ların bombalar yağdırdığı o gecede, tarih Başkan Erdoğan'ın Facetime'dan yükselen şu çağrısıyla değişti:
"Şu anda bu milletin imkânlarıyla ortaya konmuş olan tankı, topu, uçağı, helikopteri kullanarak milletin üzerine gelmenin bedelini bunlar çok ağır ödeyeceklerdir. Milletimizi meydanlara davet ediyorum..."

Bolivya'da da süreç benzer işledi. Darbeci General Juan Jose Zuniga liderliğindeki askerler, Bolivya'nın başkenti La Paz'da hükümet binalarının bulunduğu Murillo Meydanı'nı kapatıp Başkanlık Sarayı'nı kuşatınca ilk tepki sesleri gelmeye başladı. Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, halka sakin olmaları çağrısında bulunarak şöyle diyordu:
"Halkı demokrasiye sahip çıkmaya davet ediyorum. Askerler, derhal çekilmeli ve görevlerinin başına dönmelidir. Demokrasiye ve anayasaya saygı duymalarını istiyorum."

Aynı ses, mevcut başkana muhalefet eden eski devlet başkanı Morales'ten de geldi:
"Kent ve kırsal kesimdeki tüm halkımıza demokrasiyi savunmaları için ulusal seferberlik çağrısında bulunuyoruz. Silahlı kuvvetlerin, demokrasiyi ihlal etmesine ve halkı sindirmesine izin vermeyeceğiz."

Çağrılardan sonra tam da 15 Temmuz'daki gibi binlerce Bolivyalı, başkentteki Murillo Meydanı'na aktı ve darbecilere meydan okudu.
İşin belki de en ilginç yanı, eski devlet başkanı solcu Morales'in yeniden aday olmaması için girişilen darbeye bütün siyasilerin karşı çıkmasıydı. Bu ortak tepki sonucu darbeci General Zuniga tutuklanıyor ve cezaevine yollanıyordu.
Bu karşı çıkış da Bolivya tarihinde bir ilkti. İnanılmaz ama son 200 yılda tam 191 darbenin yapıldığı bir ülkeden söz ediyoruz. Neredeyse yılda bir darbe gören bir ülke Bolivya... Bu kara talihin değişmesinde, 15 Temmuz'daki destansı direnişin motive edici ve güven verici bir katkısı olduğu çok açık. Çünkü Latin Amerika ülkeleri hem Türkiye'yi hem de Başkan Erdoğan'ın siyasi çıkışlarını yakından izliyor. Hatta Brezilya ve Venezuela'nın solcu başkanları Lula ve Maduro açık açık bu siyasi duruşa destek veriyor.

Ne yazık ki, dünya halkları ve siyasi liderleri 15 Temmuz'u ilham verici bulurken, Türkiye'nin ana muhalefet partisi lideri o geceyi sadece televizyondan izlemekle yetinmiş, sonra da "kontrollü darbe" diyerek itibarsızlaştırmaya çalışmıştı. Bu kendi siyasi kitlesinde de etkili oldu ki, bugün CHP'lilerin hafızasında 15 Temmuz gibi destansı bir direniş günü yok.
Tarihe böyle geçmek gerçekten çok "acı" bir şey..."

Hürriyet Yazarı Abdulkadir Selvi de 15 Temmuz'u hatırlatarak Bolivya'daki kalkışmayı yazdı.

Selvi yazısının ilgili kısmında şu ifadelere yer verdi:

İlk başta haberler kötü geliyordu. Darbeciler, devlet başkanlığının etrafını kuşatmıştı. Hatta zırhlı araçlarla devlet başkanlığı sarayına girmeye çalışıyordu. Darbeci General Zuniga, kendisini devlet başkanı ilan etmişti.

UMUTLANDIK
Devlet Başkanı Luis Arce'nin, darbe lideri ile devlet başkanlığı sarayının kapısındaki karşılaşmasını görünce umutlandık. Çünkü Devlet Başkanı Arce darbecilerin eline geçmemişti.

CNN TÜRK canlı yayınında da Fulya Kalfa ile birlikte Melik Yiğitel, İsmail Dükel, Eray Güçlüer ve İsmet Özçelik'le hem son dakika bilgileri aktarmaya çalışıyor, diğer yandan da süreci yorumluyorduk. Hepimizin ortak çabası darbecilerin başarısızlığa uğramasıydı.

15 TEMMUZ MODEL OLDU
Devlet Başkanı Arce'nin halkı sokaklara çıkmaya ve darbecilere karşı direnmeye çağırması ile iyice umutlandık. O an şunu düşündüm. 15 Temmuz'da halkımızın sokağa çıkıp darbeyi başarısızlığa uğratması örnek olmuş. Demokrasinin güvencesi olmuş. Bir model olmuş.

Sonrasını biliyorsunuz. Devlet Başkanı direndi, Bolivya halkı direndi sonunda darbeciler yenildi. Darbenin lideri General Zuniga etkisiz hale getirilip tutuklandı. Her yıl 1 darbe girişimine sahne olan Bolivya'da Amerikancı bir darbe daha başarısızlığa uğratıldı.

ABD YENİLDİ
Bolivya halkı ABD'yi yendi.

1- Bolivya, zengin lityum yatakları nedeniyle ABD'nin hedefindeki bir ülke. Batarya üretimi için kıymetli olan lityum yataklarına Elon Musk da gözünü dikmiş durumda. Elon Musk, "Kime istersek darbe yaparız" demişti. Yaptılar ama başarılı olamadılar.

2- Ayrıca Bolivya, Gazze katliamı karşısında da soylu bir mücadele verdi. 7 Ekim'den sonra İsrail'le ilişkilerini kesti.

3- Bolivya Devlet Başkanı Arce, 8 Mayıs'ta Moskova'da Putin'le BRICS'e üyeliği görüşmüş.

Üç sebep üst üste gelince ABD darbesi için gerekçe oluştu. Ama hesap edemedikleri bir şey vardı, o da Devlet Başkanı Arce'nin ve Bolivya halkının darbeye karşı direneceğini düşünmediler.

Bolivya'da halk darbeye karşı sokağa çıktıBolivya'da halk darbeye karşı sokağa çıktı

BOLİVYA'NIN ÇOCUKLARI KAZANDI
Böylece Bolivya'nın çocukları ABD'yi bir kez daha yenilgiye uğrattı.

Şili'de darbecilere karşı silahıyla direnen Allende'ye büyük saygı duyarım. 15 Temmuz'da darbe girişimini püskürten Erdoğan'a saygı duyarım. Darbeye direnen tüm mazlum milletlere saygı duyarım. Bu halkaya şimdi Bolivya Devlet Başkanı Arce'yi de ekledim.

Binler selam olsun Bolivya halkına...

Binler selam olsun Luis Arce'ye..."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN