Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ile baş başa görüşmesi sona erdi.
Erdoğan ve Trump'ın Beyaz Saray Oval Ofis'te yaptıkları görüşme 1 saat 15 dakika sürdü.
Baş başa görüşmede Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile Trump'ın eşi Melania Trump da yer aldı.
Görüşmede Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien da hazır bulundu.
Görüşmenin ardından heyetler arası çalışma yemeğine geçen Erdoğan ve Trump, daha sonra ortak basın toplantısı düzenleyecek.
TRUMP'TAN BAŞKAN ERDOĞAN'A SURİYE TEŞEKKÜRÜ
ABD Başkanı Donald Trump, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a (Türkiye -Suriye sınırında) yaptıkları için bir kez daha teşekkür etmek istiyorum." dedi.
Beyaz Saray'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya gelen Trump, ikili görüşme öncesinde Oval Ofis'te gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Suriye'nin kuzeydoğusunda Türkiye ve ABD arasında varılan anlaşma sonucu sağlanan "ateşkesin" korunduğunu belirten Trump, "Kürtler (YPG/PKK) ile konuşuyoruz, gayet memnun görünüyorlar." dedi.
"7 bin mil" ötedeki sınırlar hakkında korkmak istemediğini belirten Trump, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a (Türkiye -Suriye sınırı) yaptıkları için bir kez daha teşekkür etmek istiyorum." diye konuştu.
Trump, bölgedeki tarihi anladığını belirterek, "Onların (Türkiye ile YPG-PKK) sorunlarını anlıyorum. Üzerinde konuştuğumuz bölgede Türkiye'den de birçok insan hayatını kaybetti. Bunun hakkında da bir şeyler yapmak zorundayız. Bu tek yön bir yol değil." ifadesini kullandı.
"İKİLİ TİCARET HACMİ KOLAYLIKLA 100 MİLYAR DOLAR OLABİLİR"
Türkiye ile ABD'nin ticaret hacmini genişletmeye çalıştıklarını da vurgulayan Trump, "Türkiye ile ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarabileceğimizi düşünüyoruz. Şu andaki ticaret hacmimiz 20 milyar dolar ama bu rakam kolaylıkla 100 milyar dolar olabilir." dedi.
ABD'nin DEAŞ elebaşı Ebubekir El Bağdadi'yi yakaladığını vurgulayan Trump, "Türkiye de DEAŞ tutuklularını izliyor ve son dönemde 100'den fazla DEAŞ savaşçısını yakaladı." diye konuştu.
Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bugün S-400 ile F-35 konusunda da konuşacaklarını vurguladı.
Öte yandan ABD Başkanı Trump, kendisine yönelik azil soruşturmasını "cadı avı" sözleriyle niteledi ve soruşturma kapsamındaki kamuya açık oturumları izlemediğini belirtti.
"BASIN TOPLANTISINDA HER ŞEYİ ETRAFLICA ANLATACAĞIZ"
Görüşme öncesi açıklamada bulunmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Basın toplantısında her şeyi etraflıca anlatacağız" ifadelerini kullandı.
GÖRÜŞME SONA ERDİ
Başkan Erdoğan ile ABD Başkanı Trump'ın Beyaz Saray'daki görüşmesi sona erdi. Görüşme, 1 saat 15 dakika sürdü.
İKİ LİDER ORTAK BASIN TOPLANTISI DÜZENLEYECEK
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump Beyaz Saray'da bir araya geldi. Görüşmenin 1,5 saat sürmesi planlanıyor. Kritik görüşmede, her iki ülke adına önemli konuların ele alınması bekleniyor.
Görüşmenin ardından iki lider kameraların karşısına geçecek ve ortak basın toplantısı düzenleyecek..
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın daveti üzerine çalışma ziyareti gerçekleştirmek için geldiği Washington'da, ABD'li iş insanları ile bir araya geldi.
ERDOĞAN-TRUMP GÖRÜŞMESİNDE GÜNDEMİN ANA MADDESİ SURİYE
Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki tarihi görüşmede, Suriye konusunda varılan mutabakatın hangi ölçüde uygulandığı ve ABD'nin yeni dönemde YPG/PKK ile ilişkisi konularının öncelikli olarak ele alınması bekleniyor.
İkili ilişkilerin son dönemdeki istikametini büyük oranda belirleyen Barış Pınarı Harekatı sonrasında Suriye'nin kuzeyindeki gelişmeler ve iki ülke arasında varılan ateşkes anlaşmasının ne şekilde uygulandığı konusu, Erdoğan'ın Beyaz Saray'daki en kalın dosyası olacak.
Erdoğan'ın bu görüşmede Trump'a, terör örgütü YPG/PKK'nın anlaşma gereği çekilmesi gereken bölgelerden tam olarak çekilmediğini ve buralarda Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) unsurlarına ve yerel halka taciz ateşleri açarak tehdit oluşturmaya devam ettiğini anlatması bekleniyor.
YPG/PKK'nın anlaşmada belirtilen bölgelerden çekilmesi konusunda ABD'den taahhüdünü yerine getirmesini talep eden Ankara'nın bu görüşmedeki ana vurgusu yine anlaşma koşullarının sağlanması olacak. Erdoğan'ın daha önce de dile getirdiği "eğer YPG/PKK çekilmezse terör unsurlarını gördüğümüz yerde vurmaya devam edeceğiz" vurgusunu Trump'a da doğrudan aktaracağı belirtiliyor.
MALZUM KOBANİ KONUSU
Öte yandan Suriye konusundaki krizin çözülememesinin bir diğer nedeni olan YPG/PKK'nın elebaşlarından Mazlum Kobani kod adlı terörist Ferhat Abdi Şahin'in Washington'a davet edilmesi konusu da Erdoğan'ın çantasındaki önemli dosyalardan biri.
Kobani'nin Washington'a yakın zamanda geleceği ve hatta Trump ile görüşme ihtimalinin olması, Ankara'nın haklı tepkisine neden olmuştu.
Erdoğan'ın, Kobani'nin Türkiye'de PKK için katıldığı ve çok sayıda vatandaşın ölümünden sorumlu olduğunu gösteren terör dosyalarını bizzat Trump'ın önüne koyması bekleniyor. Söz konusu dosyalara atıf yapacak Erdoğan'ın, Kobani'yi daha fazla meşrulaştırmaması gerektiğini Trump'a açık şekilde söyleyeceği ifade ediliyor.
S-400 SORUNU F-35 KONUSUNU KİLİTLİYOR
Son dönemde ikili ilişkilerdeki kritik konulardan biri de Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alması, buna karşılık ABD'nin Türkiye'yi F-35 programından çıkarma kararı oldu.
Bu görüşmede Trump'ın, ABD tarafının S-400'lerden duyduğu rahatsızlığı bir kez daha dile getirmesi bekleniyor. Nitekim Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien, hafta sonu, Türkiye'nin S-400 alımından rahatsızlık duymaya devam ettiklerini açıklamıştı.
Buna mukabil Erdoğan, S-400 konusunda Ankara'nın haklı tavrını yeniden vurgulayacak ve Türkiye'nin başından bu yana doğrudan parçası olduğu F-35 projesinden çıkarılmaması gerektiğini dile getirecek.
Trump'ın daha önceki "S-400 alması Türkiye'nin değil Obama yönetiminin hatalarının sonucuydu." ve "Bugün imkanım olsa Türkiye'ye F-35 uçaklarını satmak isterim." şeklindeki açıklamaları, Erdoğan-Trump görüşmesinden sürpriz bir F-35 kararının çıkabileceği yorumlarına kapı aralıyor.
İki liderin bugüne kadar sergilediği uzlaşmacı ve çözüm odaklı diyalogun S-400 ve buna bağlı olarak F-35 konusunda üçüncü bir seçeneğe imkan verip vermeyeceği herkesin cevabını merakla beklediği soru olarak duruyor.
TEMSİLCİLER MECLİSİ'NDEKİ TÜRKİYE KARŞITI TASARILAR VE SENATO DENGESİ
Erdoğan'ın çantasındaki bir diğer konu ise Barış Pınarı Harekatı'ndan sonra ABD Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen Türkiye karşıtı iki tasarı ve halen sırada bekleyen muhtemel tasarılar olacak.
Sözde "Ermeni soykırımı" karar tasarısı ve Türkiye'ye yaptırım öngören yasa tasarısının Temsilciler Meclisi'nde partiler üstü kararla kabul edilmiş olmasının yarattığı rahatsızlık yine Trump'ın önüne getirilecek.
Bu tür tasarıların zaten hassas dengede giden Türk-Amerikan ilişkilerindeki gerilimi ve Türkiye'deki anti-Amerikancılığı artırmaktan başka bir işe yaramayacağı, bizzat Erdoğan tarafından Trump'a aktarılacak.
Her ne kadar Kongre üzerindeki genel etkisi belli noktalarda sınırlı olsa da özellikle Senato'da benzer Türkiye karşıtı adımların önüne geçilmesi bakımından Trump'ın önde gelen Cumhuriyetçi senatörlerle ilişkisi önemli.
S-400 bağlamında "ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası" (CAATSA) yaptırımları da dahil Türkiye'yi hedef alan ve Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Senato'dan her halükarda geçmesi gereken yasa tasarılarının durdurulması, Ankara'nın Beyaz Saray'dan beklediği bir adım olarak değerlendiriliyor.
100 MİLYAR DOLARLIK TİCARET HACMİ HEDEFİ
İkili ilişkilerdeki ciddi sorunlara rağmen Erdoğan ile Trump'ın "ticaret hacmimizi artırmalıyız" şeklindeki vurguyu sürdürmesi, 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefi konusunugörüşmenin ana başlıklarından biri yapmaya yetiyor.
Barış Pınarı Harekatı sürecinde Türkiye'ye yaptırımlarla kısa süre dalgalanan "ticaret hacmi" konusu, bizzat liderlerin aynı masada yapacağı yüz yüze görüşmede daha somut bir noktaya taşınabilir.
İki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri ve ticareti artıracak her türlü adımın siyasi ve diplomatik ilişkileri de olumlu etkilemesi bekleniyor. Dolayısıyla görüşmeden çıkacak somut her ekonomik kararın da ikili ilişkilerin gidişatına çok önemli katkılar yapacağı öngörülüyor.