Suriye halkına 53 yıl boyunca işkence, zulüm ve katliam yaşatan Esad ailesinin kanlı Baas rejimi çökerken Beşar Esad'ın Rusya'ya kaçarken milyarlarca dolarlık gizli serveti ve dünyanın farklı bölgelerindeki lüks gayrimenkulleri gündeme oturdu. Suriye halkının yıllarca sömürülen kaynaklarıyla oluşturduğu mal varlığı, Esad'ın kaçışıyla doğrudan ilişkilendiriliyor. Takvim.com.tr, özellikle dış basında yer alan bilgiler ışığında Esad'ın karanlık servetiyle ilgili çarpıcı detaylara ulaştı.
Esad rejiminin Suriye'deki çöküşüyle birlikte, ailenin yarım yüzyıldan fazla süren kanlı despotik yönetimi boyunca sakladığı milyarlarca dolar değerindeki nakit ve varlıkların izini sürmek için küresel bir av başlatıldı. ABD basınına göre devrik liderler Saddam Hüseyin ve Muammer Kaddafi'nin yurt dışına gizlediği servetlerin geri alınması için yapılan yıllarca süren çabalar göz önüne alındığında, servet takibinin oldukça uzun sürece yayılacağı ifade edildi.
Esad ailesi, 1970 yılında Hafız Esad'ın iktidarı ele geçirmesinin ardından, uzun yıllar boyunca iş ve yatırım alanlarında geniş bir ağ oluşturdu. Oğul Beşar Esad'ın yönetimi devralmasının ardından, aile üyeleri yıllar içinde Rusya'da lüks gayrimenkuller, Viyana'da butik oteller ve Dubai'de bir özel jet gibi uluslararası alımlar yaptı. ABD'li yetkilileri, avukatlar ve araştırma kuruluşları, Esad ailesinin servetini araştırarak dikkat çeken bilgilere ulaştı. İnsan hakları avukatları, bu varlıkların izlenmesi ve Suriye halkı için geri alınması amacıyla çalışmalar yürüttüklerini belirtiyor.
"HER ZAMAN BİR PLAN B'LERİ VARDI"
Esad ailesinin üyelerinin varlıklarını ABD yaptırımları sırasında tespit eden eski bir Beyaz Saray yetkilisi olan Andrew Tabler, "Devrimden önce, paralarını aklamak için uzun süreleri vardı. Her zaman bir Plan B'leri vardı ve şimdi sürgün için iyi donanımlılar." ifadelerini kullandı.
Esad, 8 Aralık'ta başkent Şam'a yaklaşan muhalif isyancıların ilerlemesiyle Suriye'yi terk ederek Rusya'ya geçti. Bu durum, babasının yaklaşık 30 yıl süren yönetiminin ardından, 24 yıl süren diktatörlüğünün sonunu işaret etti. Her iki lider de, aile üyelerini yurt dışında servetlerini saklamak için kullanmıştı; bu durum, aile üyelerinin zenginleşmesine yol açarken Esad ailesi içinde gerilimlere neden olmuştu.
Esad ailesinin servetinin tam büyüklüğü ve hangi aile üyesinin hangi varlıklara sahip olduğu kesin olarak tespit edilemezken 2022 yılında yayımlanan ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda, Esad ailesine ait işyerleri ve varlıkların değerinin 1 milyar ila 12 milyar dolar arasında olduğu tahmin edildiğine dikkat çekildi.
Raporda, daha önce Takvim. com.tr'nin de gündeme getirdiği Esad ailesinin captagon ticaretine ilişkin dikkat çeken detaylar yer aldı. Raporda, Esad ailesinin servetlerini büyük ölçüde devlet tekelleri ve amfetamin captagon ticaretinden elde ettiği, ayrıca bu varlıkların uluslararası hukukun dışında olan yargı bölgelerine yeniden yatırıldığı yer aldı.
2011 yılında başlayan iç savaşın etkisiyle, Suriyeliler yoksulluk sınırının altında yaşarken Dünya Bankası'nın tahminlerine göre, 2022 yılı itibariyle ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 70'i bu zorlu koşullarda hayatta kalmaya çalıştığı ifade edildi.
The Wall Street Journal, devrik Esad rejiminin önemli isimlerinden biri olarak, JPMorgan'da eski bir çalışan olan ve ailenin finansal operasyonlarında aktif rol oynayan İngiltere doğumlu Esma Esad'ın oynadığı role dikkat çekti.
Esad'ın varlıklarını araştıran Londra merkezli insan hakları avukatı Toby Kedman, yaptığı bir açıklamada, "İktidar ailesi mali suçlarda olduğu kadar kriminal şiddet konusunda da uzmandı " ifadelerini kullandı.
FRANSA HÜKÜMETİ 90 MİLYON AVRO DEĞERİNDEKİ MAL VARLIĞINI BLOKE ETTİ
Esad ailesinin mal varlıklarının dondurulmasına yönelik girişimler birkaç yıl önce başlatıldı. Özellikle 2019 yılında Paris'teki bir mahkeme, Beşar Esad'ın amcası Rıfat Esad'ın kamu fonlarını aklayarak kazandığı 90 milyon Avro değerindeki mal varlığını bloke etti. Ancak Dubai ve Rusya gibi vergi cennetlerinde yer alan varlıkların geri alınması daha karmaşık bir süreç olarak değerlendiriliyor.
Paris'teki davayı açan insan hakları avukatı William Bourdon'a göre, Dubai ve Rusya gibi vergi cennetlerindeki paranın geri alınmasının çok daha zor. Soruşturmacılar, Bourdon, varlıkları dondurmak için mahkeme kararları almak ve ardından bunları geri almak için uygulama yapmak zorundalar ve ayrıca bu paraların kime gideceği de net değil. ifadelerini kullandı.
Wall Street Journal'a göre, Esad ailesinin varlıkları uzun yıllardır birikiyor. Danışmanlar ve araştırma kuruluşlarına göre, aile üyeleri gayrimenkuller, oteller ve hatta Arjantin'de bir çay işletmesi gibi yatırımlar yaptı. Birçok varlık, paravan şirketler aracılığıyla yönetildiği için izlerinin sürülmesi oldukça zor hale geliyor. Uluslararası yaptırımlar ve soruşturmalara rağmen, Esad ailesinin birçok üyesine ulaşmak mümkün olmuyor ve varlıklarının tam olarak nerede oldukları hala belirsizliğini koruyor.
DÜNYADAKİ EN ZENGİN MÜLTECİ
Rus basınında yer alan haberlere göre, muhaliflerin rejimi devirmesinin ardından Suriye'den kaçan Beşar Esad'ın, devlet hazinesinden 135 milyar dolar kaçırarak dünyadaki en zengin mülteci haline geldiği öne sürüldü. Esad, 40 milyar dolar çaldığı iddia edilen eski Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'i bile geride bırakmış oldu.
ESAD'LARIN ŞANSÖLYESİ MAHLUF
Devrik lider Beşar Esad'ın babası Hafız Esad'ın iktidarı ele geçirdikten sonra hızla artan servetine dikkat çeken ABD basını, o dönemde mütevazı bir hava yolu çalışanı olan eniştesi Muhammed Mahluf 'u, ülkenin kârlı tütün ithalatı tekeline başkanlık yapması için atayan Hafız'in, bu sayede büyük bir ekonomik güce sahip olduğuna dikkat çekti.
Beşar Esad'ın üniversiteden arkadaşı Ayman Abdel Nour'a göre, Mahluf büyüyen inşaat sektöründen de önemli komisyonlar aldı ve daha sonra Beşar'a danışmanlık yaptı. 2000 yılında babasının yerine geçtikten sonra, Beşar Esad, Mahluf 'un iş imparatorluğunu oğlu Rami'ye devretti.
Mahluf ailesi, Esad ailesinin finansal destekçileri olarak önemli bir rol üstlendi. Parisli avukat Bourdon'a göre, Mahluf ailesi, Esad ailesinin "şansölyeleri" olarak kabul ediliyordu ve rejimi finanse etmeleri bekleniyordu. Rami Mahluf , bankacılık, medya, gümrüksüz mağazalar, havayolları ve telekomünikasyon gibi sektörlerde büyük varlıklara sahip oldu ve Esad rejiminin birincil finansörü haline geldi. Dışişleri Bakanlığı'na göre, Rami'nin serveti 10 milyar dolara kadar ulaştı. 2008'de ABD, Rami Mahluf u, Suriye rejiminin kamu yolsuzluğundan faydalandığı gerekçesiyle yaptırım uygulayarak hedef aldı.
ESAD'LARIN UYUŞTURUCU İMPARATORLUĞUNA UZANAN YOLU
2011'deki Suriye iç savaşının patlak vermesiyle Esad ailesi, yeni ekonomik fırsatlar yaratmaya başladı. Beşar Esad'ın küçük kardeşi Mahir, Suriye'nin Dördüncü Zırhlı Tümeni'ne komuta ediyordu ve bu birim, Orta Doğu'ya Captagon adlı uyuşturucu kaçırmakla uğraşıyordu. Dışişleri Bakanlığı'na göre, uyuşturucu ticaretinden elde edilen gelirler, Batı'nın uyguladığı sıkı ekonomik yaptırımların etkisini dengelemeye yardımcı oldu. 2020 ile 2022 arasında bu ticaretin yıllık ortalama 2,4 milyar dolar gelir getirdiği belirtildi. Suriye ve Arap araştırma kuruluşu Siyasal ve Ekonomik Ağlar Gözlemevi, Captagon ticaretinin rejimin ekonomik ayakta kalmasını sağladığını vurguladı.
Suriye'de geçici bir hükümet kurmayı amaçlayan muhalifler, Captagon ticaretini yasaklamayı planladığını açıkladı. Esad rejiminin çökmesinin ardından, Mahir el-Esad'ın kontrolündeki bazı tesislerde sanayi ölçeğinde Captagon üretildiğini gösteren görüntüler yayımlandı.
SAVAŞ ÖNCESİ YURT DIŞINA DEV YATIRIM
Eski bir Avrupa istihbarat yetkilisi ve devrik rejime danışmanlık yapan bir kaynak, Esad'ın kardeşi Mahir'in iç savaşın patlak vermesinden önce yurt dışında yatırımlar yapmaya başladığını söyledi. Kaynaklara göre, bu yatırımlar arasında Arjantin'de bir çay plantasyonu da yer alıyordu.
Yine aynı şekilde, 2018 yılında Washington merkezli Center for Advanced Defense Studies tarafından hazırlanan bir rapora göre, Mahluf ailesi de yurt dışında yatırım yaparak, Dubai'de yaklaşık 3,9 milyon dolar değerinde gayrimenkuller satın aldı. Bu yatırımlar arasında, Dubai'nin palmiye şeklindeki yapay adasında bulunan köşkler de bulunuyordu. Raporda, mülk verileri gizli kaynaklardan alınarak incelenmişti.
Aile, Viyana'da 20 milyon euro değerinde butik oteller ile Paris'teki ünlü Buddha Bar'ın bağlantılı olduğu bir franchise de satın aldı. Ayrıca, yolsuzlukla mücadele grubu Global Witness'in 2019 yılında yayımladığı bir araştırmaya göre, Mahluf ailesi Moskova'daki lüks gökdelenlerde yaklaşık 40 milyon dolar değerinde mülkler edinmişti.
BEŞAR ESAD RAMİ MAHLUF'U SAF DIŞI BIRAKTI
2020 yılında ise Suriye rejiminde ekonomik yapının ciddi bir sarsıntıya uğramasıyla Beşar Esad, Rami Mahluf'u kamuoyu önünde saf dışı bıraktı. Aralarındaki anlaşmazlık hâlâ belirsizliğini koruyor, ancak Esad, iflas etmekte olan Suriye ekonomisini daha sıkı bir şekilde kontrol altına almayı amaçlıyordu. Mahluf ev hapsine alındı ve birçok iş girişimi devletin kontrolüne geçti.
ABD basınına göre, bu gelişmenin bir diğer nedeni ise halkın tepkisiydi. Suriye halkı iç savaşın zorluklarını çekerken, Rami Mahluf'un iki oğlu, Dubai'deki lüks gece kulüplerinde sosyal medyada dikkat çekici pozlar paylaşıyorlardı. Ferrari sürüyor, şampanya şişeleri sallıyor ve Dubai spor salonlarında vücutlarını sergiliyorlardı. Sosyal medyada yer alan bir reklamda, en büyük oğlu Mohammad, Dubai'de 43 milyon dolara özel bir jet satın aldığını ve jette iki oturma odası ile bir duşakabin bulunduğunu belirtti.
Mohammad, Cuma günü yaptığı sosyal medya açıklamasında, Suriye'den beş yıldan fazla bir süre önce sürgün edildiğini ve babasının endişeleri nedeniyle Esad rejimini doğrudan eleştirmediğini ifade etti. Ayrıca, altı yıldır babasını görmediğini ve Esad'ın çöküşünü "gerçekleşen bir rüya" olarak nitelendirdi.
Rami Mahluf, 5 Aralık'ta Facebook üzerinden Halep şehrinin muhalif güçlere kaybını "utanç verici" olarak nitelendirirken paylaşımında, Halep'in kontrolü için yapılan çatışmalarda sivil halka varil bombası ve zehirli gazla saldırdığı için, yaptırım uygulanan Suriye komutanı Albay Suhayl al-Hasan'a ABD tarafından milyonlarca dolar teklif ettiğini de ekledi.
ESMA ESAD VARLIKLARIN DEVRİNİ DENETLEDİ
Rami Mahluf'a baskıların ardından, Esma Esad, Suriye içindeki varlıklarının devralınmasını denetledi. Eski bir rejim danışmanı ve ve diplomat olan bir kaynağa göre bu varlıklar, aralarındaki iş ortakları tarafından yönetilmeye başlandı. Bu varlıklar arasında büyük bir telekomünikasyon operatörünün kontrolü de bulunduğu ifade edildi.
2020 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı, kendisinin ve aile üyelerinin Suriye'nin "en kötü şöhretli savaş vurguncularından" biri haline geldiğini söyleyerek yaptırım uyguladı. Dışişleri Bakanlığı, Esma Esad ve ailesinin "Avrupa, Körfez ve diğer yerlerdeki bağlantıları olan geniş, yasadışı bir ağ üzerindeki kontrolleri sayesinde Suriye halkının pahasına haksız elde edilmiş zenginlikler" elde ettiğini söyledi. Paris'teki insan hakları avukatı Bourdon, "Suriye halkının parasını geri alma görevimiz var" dedi.
İNGİLTERE'DE GİZLİ KASA
Öte yandan İngiliz medyasının bankacılık sektörü kaynaklarına dayandırdığı habere göre, devrik lider Beşar Esad'ın Londra'da dondurulmuş bir banka hesabında 55 milyon pound (69,4 milyon dolar) bulunduğu iddia edildi.
13 YILDIR FAİZDE
Habere göre, Esad'ın kişisel hesabı, 2011 yılında İngiltere'nin yaptırımları kapsamında dondurulmasından bu yana faiz getirisi sağlıyor. Söz konusu hesapta bulunan para, Esad ailesi ve müttefiklerinin İngiltere'deki toplam 163 milyon poundluk (205,7 milyon dolar) varlığının bir kısmını oluşturuyor.