Eski bir Meta çalışanı, Filistinli aktivistlere sansür uygulandığına yönelik iddiaları incelemesinin ardından işten atıldığı gerekçesiyle şirkete dava açtı.
FİLİSTİNLİ MÜHENDİS META'YI MAHKEMEYE VERDİ
ABD'nin "NBC News" televizyonunda yayımlanan habere göre, Filistinli-Amerikan yazılım mühendisi Ferras Hamad, Facebook, Instagram, Threads ve WhatsApp'ın sahibi Meta'nın hukuka aykırı şekilde kendisini işten çıkardığı gerekçesiyle şirketi mahkemeye verdi.
SANSÜR İDDİALARINI ARAŞTIRIYORDU
Hamad'ın avukatları açılan davada, mühendisin "Filistinli ve Müslüman olmasının yanı sıra Filistinlilere sansür iddialarını araştırdığı için şirket tarafından yakın takibe alındığı, sorgulandığı ve işine son verildiğini" kaydetti.
Avukatlar ayrıca, "Hamad'ın Meta'nın kronik ve sürekli Filistin karşıtı önyargısının son kurbanı olduğunu" savundu.
Meta'dan yapılan açıklamada ise Hamad'ın "veri erişim politikalarını ihlal ettiği iddiasıyla işten çıkarıldığı" savunulurken, mühendisin avukatları ise Hamad'ın "veri erişim politikalarını ihlal etmediği ancak Filistinlilere sansür uygulanıp uygulanmadığını araştırırken işini yaptığına" dikkati çekti.
SUÇ ORTAĞI ABD'Lİ ŞİRKETLER
Katil İsrail aylardır süren saldırıları sonucu Gazze Şeridi'nde birçok savaş suçu işledi. Gözü dönmüş siyonistler yeni doğan bebekleri öldürüyor, birçok çocuk açlıktan hayatını kaybediyor, çadırlarda kalan insanlar diri diri yakılıyor, hastaneler bombalanıyor ve ambulanslar hedef alınıyor.
KATLİAMA EN BÜYÜK DESTEK ABD'DEN
36 binden fazla sivili acımasızca öldürdüler. Bu süreçte İsrail'e en büyük desteği ABD yönetimi veriyor. Londra merkezli Şavkul Avsat sitesi ABD'nin İsrail'e askeri, siyasi ve ekonomik desteklerinin yanı sıra verdiği teknolojik katkıları haberleştirdi.
TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİ SİVİLLERİN YERİNİ BİLDİRİYOR
Amazon, Google, Meta, Microsoft gibi ABD merkezli şirketler katil İsrail'e katliam desteği sağlıyor.
Bu şirketler Facebook, Instagram, YouTube ve WhatsApp gibi sosyal medya medya veya mesajlaşma hizmetleri veriyor.
Söz konulu şirketler, İsrail'in, aralarında The Gospel ve Lavender gibi iki sistemin de bulunduğu yapay zekâ tabanlı savaş teknolojisi sistemlerini besliyor.
Bu sistemler, işgalci İsrail ordusuna hedefleme verileri gönderiyor. İsrail ordusu bu verilere dayanarak sivil ya da savaşçı ayrımı yapmaksızın evlere baskınlar düzenliyor.
MASUMLARI GÖZETLEYEN BİRİM 8200 DEVREDE
Uluslararası şirketler ile İsrailli kuruluşlar arasındaki işbirliğinin bir başka örneği 'Birim 8200' olarak bilinen İsrail sinyal istihbarat teşkilatı ile Microsoft arasında yapılan anlaşma.
TIME DERGİSİ: GOOGLE BİLGİ VERİYOR, İSRAİL ÖLDÜRÜYOR
İsrail hükümeti ile Google arasındaki işbirliği çok geniş. Time dergisi nisan ayında bir belge ile bu kirli işbirliğini ortaya çıkarmıştı. İşgalci İsrail ordusu, Google'ın sağladığı servisler aracılığıyla kendilerine verilen bilgilere dayanarak harekete geçiyor.
Habere göre sistem, bombardıman sırasında sivil kayıplardan kaçınmak ya da sadece hedefin çevresini doğru bir şekilde bombalamak için en iyi şekilde eğitilmediğinden genellikle kayıp sayısında artışa yol açıyor.
FİLİSTİNLİLERİN MESAJLARINI İLETİYORLAR
Filistinli ve İsrailli gazetecilerin kurduğu ve kâr amacı gütmeyen +972 Magazine sitesindeki bir haber de ABD'li şirketlerle İsrail ordusunun başka bir işbirliğini ortaya koymuştu.
SOSYAL MEDYADA İSRAİL KARŞITI PAYLAŞIMLARI SİLİYORLAR
ABD merkezli sosyal ağlar İsraillilere yönelik söylemlere anında müdahale ediyor. Meta ayrıca 'siyonist' ifadesinin kullanımını da kısıtlamak istedi. Meta'ya göre bu ifade antisemitizmi körükleyebilirdi.
Aynı şirketler Filistin'i destekleyen içeriklerin ise sosyal ağlar üzerinde görüntülenmesini kısıtlıyor.
YANLIŞ BİLGİLERİ YAYIYORLAR
İngiltere merkezli Guardian gazetesinin haberine göre İsrailli firmalar Filistin hakkında yanlış bilgileri yayıyor. Bir İsrailli firmanın ABD'de Gazze saldırılarını protesto eden üniversite öğrencilerini sahte hesaplarla hedef aldığı ortaya çıktı.
GAZZE'DEKİ KATLİAMDA HEDEFLERİ WHATSAPP MI VERİYOR?
Geçtiğimiz haftalarda İsrailli yayın organları "+972" ve Local Call'un haberinde, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırılarında yapay zekadan faydalandığına ilişkin bilgi paylaşıldı.
İSRAİL KATLİAM İÇİN YAPAY ZEKA KULLANIYOR
Söz konusu haberde, İsrail tarafından Gazzeli hedeflerin belirlenmesi için "The Gospel", "Lavender" ve "Where's Daddy?" gibi yapay zeka sistemlerinin kullanıldığı ve en az gözetimle "toplu suikast fabrikası"nın işletildiği ifade etti.
Özellikle Lavender ve Where's Daddy? programlarının kullanımına ilişkin nisan başında elde edilen verilerden yola çıkılarak Meta'nın mesaj ve sosyal medya uygulaması WhatsApp üzerinden veri topladığı aktarıldı.
Filistin'e fayda sağlamak amacıyla çalışan teknoloji uzmanlarından oluşan sivil toplum kuruluşu Tech For Palestine'ın kurucularından Paul Biggar, yapay zeka programlarının İsrail tarafından kullanımına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Biggar, Lavender'in, İsrail'in "soykırımı otomatikleştirmek için" kullandığı araçlardan biri olduğunu ifade ederek bu programla kişilerin, hedef olarak belirlendiğini ve yapay zeka ile tespit edilmesinin de "makul bir inkar edilebilirlik katmanı" oluşturduğunu söyledi.
İsrail ordusunun, Gazze'nin orta kesiminde yer alan Nuseyrat Mülteci Kampı'ndaki bir eve düzenlediği saldırı sonucu ölü ve yaralıların olduğu bildirildi. Saldırıda hayatını kaybedenlerin cenazeleri Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Deyr Belah'taki Aksa Şehitleri Hastanesi’ne getirildi. Hayatını kaybedenlerin yakınları üzüntü yaşadı. (25 Mayıs 2024)
Söz konusu hedeflerin "geçerliliğine inanmanın güçlüğüne" dikkati çeken Biggar, İsrail ordusunun yapay zekanın önerdiği hedefleri soruşturmada, "gereken titizliği göstermediğini" dile getirdi.
META'NIN WHATSAPP'TAN NASIL BİLGİ TOPLADIĞI ORTAYA ÇIKTI
Gazze'deki katliamda yapay zekanın aktif bir şekilde kullanıldığı ortaya çıkarken Meta'nın WhatsApp üzerinden nasıl bilgi topladığı ortaya çıktı.
The Intercept'te yer alan habere göre, Whatsapp'ın güvenlik ekibi Mart ayında meslektaşlarına bir dahili uyarı yayınladı. Uyarıda yazılımın güçlü şifrelemesine rağmen, bir tür devlet gözetimine karşı savunmasız kaldığı bildirildi.
3 KRİTİK BİLGİYE ULAŞIYOR
2 milyar kullanıcının mesajlarının okunmadığı ifade edilirken devlet kurumlarının hangi kullanıcıların birbirleriyle iletişim kurduğunu, özel grupların üyeliklerini ve konumlarını takip etmek için "şifrelemeyi atladığı" belirtildi.
Güvenlik açığı, onlarca yıllık bir ağ izleme tekniği olan "trafik analizine" dayanıyor ve internet trafiğinin büyük bir ulusal ölçekte araştırılmasına dayanıyor. Belge, WhatsApp'ın bu durumdan etkilenen tek mesajlaşma platformu olmadığını açıkça ortaya koyuyor.
HEDEFLERİ WHATSAPP VERİYOR İDDİASI
Meta'da çalışan 4 kişinin açıklamaları ise Gazze'deki katliamda WhatsApp'ın büyük bir rolü olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Buna göre, çalışanlar dijital gözetimin Gazze Şeridi'nde kimi öldüreceğine karar vermeye yardımcı olduğu bir dönemde, katil İsrail'in Filistinlileri izleme programının bir parçası olarak bu güvenlik açığından yararlanabileceğini öne sürdü.
META SORULARI YANITSIZ BIRAKTI
Meta sözcüsü Christina LoNigro, iddiaları reddetse de şirketin İsrail'in bu güvenlik açığından yararlanıp yararlanmadığını sorulduğunda yanıt vermedi. Yazılımda konuşma konuları bir sır olarak kalsa bile, hangi bireylerin birbirleriyle sohbet ettiğine dair güçlü çıkarımlar yapmak için yeterli olduğu bildirildi.
İNSANLARI META VERİLERE DAYANARAK ÖLDÜRÜYORUZ
Dünya üzerindeki savaşlar giderek daha fazla bilgisayarlaştırılırken, Meta'nın sunduğu veriler (konuşmaların kim, ne zaman ve nerede olduğu hakkındaki bilgiler) dünya çapındaki istihbarat, ordu ve polis teşkilatları için büyük değer taşımaya başladı. ABD'nin eski Ulusal Güvenlik Teşkilatı şefi Michael Hayden daha önce rezil bir şekilde "İnsanları meta verilere dayanarak öldürüyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
Uzmanların yaptığı analize göre WhatsApp, kullanıcılarının maskesini, bağlı her cihaza atanan benzersiz bir numara olan IP adreslerini internet veya hücresel servis sağlayıcı hesaplarına kadar takip ederek ortaya çıkarabilir.
Yapılan değerlendirmeye göre, kullanıcıların mahremiyeti yüksek risk altında. Ağ trafiğinin analiz edilmesiyle, kimin kiminle mesajlaştığı, aradığı ve gruplarda bulunduğu gibi bilgiler ortaya çıkarılabiliyor. Hükümetler, WhatsApp kullanımlarını Meta'nın sunucularından geçen veriler aracılığıyla takip edebiliyor. Korelasyon saldırıları olarak bilinen teknikler sayesinde, mesajların gönderim ve alım zamanları ile veri patlamaları izlenerek kullanıcıların kimlikleri ve konumları tespit edilebiliyor. Özellikle aynı ağda veya aynı ülkede bulunan kullanıcılar daha savunmasız. ABD'nin Beş Göz ittifakı kapsamında bu tekniklerin kullanıldığı belirtiliyor. Uzmanlar, mesajlaşma hizmetlerinin Meta verileri korumak için yeterince güvenli olmadığını vurguluyor.
META DÜZENLEME YAPMAK İSTEMİYOR
WhatsApp, geçen yıldan bu yana trafik analizine dayalı gözetim risklerinin farkında. Bu tehdit, diğer mesajlaşma uygulamaları için de geçerli. Uluslararası Af Örgütü Güvenlik Laboratuvarı Başkanı Donncha Ó Cearbhaill, büyük mesajlaşma uygulamalarının trafik analizine karşı savunmasız olduğunu belirtti. WhatsApp mühendisleri sorunun ciddiyetini kavramış durumda, ancak Meta'nın sorunu çözmeye ikna edilmesi zor görünüyor.
Meta, uygulamanın güvenliğini artırma konusunda adımlar attığını belirtse de, bu tür önlemler performans ve gizlilik arasında denge gerektiriyor. WhatsApp, kullanıcılarını korelasyon saldırılarına karşı daha iyi korumak için performans kaybı veya yüksek maliyetler gibi olumsuz sonuçlar doğurabilecek çeşitli yöntemler öne sürüyor. Örneğin, mesajlara yapay gecikme eklemek veya sahte veri akışları göndermek bu yöntemler arasında.
WhatsApp güvenlik personeli, sorunu tek başlarına çözemeyeceklerini ve risk altındaki kullanıcılar için özel koruma oluşturmak üzere ekip olarak hareket etmeleri gerektiğini vurguluyor. Apple'ın "Kilitleme Modu" gibi güçlendirilmiş bir güvenlik modu önerisi bulunsa da, bu tür önlemler kullanıcıları daha belirgin hale getirerek tehlikeye atabilir. Özellikle Gazze gibi bölgelerdeki kullanıcılar için bu durum risk oluşturuyor.
