Ermenilerce gerçekleştirilen provokasyonlar sonrası Azerbaycan harekete geçti. Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Karabağ'da anayasal yapıyı yeniden tesis etmek amacıyla antiterör operasyonu başlatıldığını duyurdu.
Azerbaycan'dan peş peşe açıklamalar gelirken Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hacıyev, "Operasyonun ana hedefleri neredeyse tamamlandı." dedi.
OPERASYON SONRASI PAŞİNYAN'DAN İLK AÇIKLAMA
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ülkesini, büyük ölçekli askeri operasyonlara dahil etmek isteyen iç ve dış güçler olduğunu belirterek, "Ermenistan Cumhuriyeti'ni askeri bir gerilime dahil etme girişimleri bizim açımızdan kabul edilemezdir." ifadesini kullandı.
Paşinyan, Karabağ bölgesinde Azerbaycan'ın başlattığı antiterör harekatı sonrasında sosyal medyadaki hesabından açıklamalarda bulundu.
Halihazırda Ermenistan-Azerbaycan şartlı sınır hattında durumun sakin olduğunu belirten Paşinyan, Azerbaycan'ın başlattığı antiterör harekatıyla Ermenistan'ı savaşa çekmek amacında olduğunu iddia etti.
PROVOKASYON AÇIKLAMASI
Ermenistan'ın bölgedeki askeri operasyonlara karışmadığını iddia eden Paşinyan, "Önceden söylediğim ve şimdi de söyleyeceğim üzere bu operasyonun asıl ve temel hedefi ile amacı Ermenistan Cumhuriyeti'ni askeri operasyonlara dahil etmektir. Ermenistan Cumhuriyeti'nin askeri operasyonlara karışmadığını ve Dağlık Karabağ'da Ermenistan Cumhuriyeti'nin ordusunun bulunmadığını bir kez daha kaydetmek istiyorum." iddiasında bulundu.
BOMBA AÇIKLAMA: "RUSYA BİLGİ VERMEDİ"
Paşinyan, Azerbaycan'ın bu harekat konusunda Rusya'yı haberdar ettiğini ancak Rusya'nın kendilerine bilgi vermediğini öne sürdü.
Ermenistan'ı büyük ölçekli askeri operasyonlara dahil etmek isteyen bir dizi iç ve dış güç olduğu iddiasında bulunan Paşinyan, "Ermenistan Cumhuriyeti'ni askeri bir gerilime dahil etme girişimleri bizim açımızdan kabul edilemez." ifadesini kullandı.
4'LÜ ZİRVE TEKLİFİ
Bilindiği gibi Başkan Erdoğan ABD'ye hareketi öncesi Karabağ'daki Ermeni provokasyonuyla ilgili 4'lü zirve teklifinde bulunduklarını açıklamıştı. Erdoğan, "Henüz olumlu veya olumsuz bir dönüş olmadı." ifadelerini kullanmıştı.
FRANSA'DAN AZERBAYCAN'A ÇAĞRI: DERHAL DURDURUN
Fransa Dışişleri Bakanlığı, Azerbaycan'ın Karabağ'da başlattığı askeri operasyonu derhal durdurması çağrısında bulundu. Bakü'nün operasyonunu "kabul edilemez" olarak değerlendiren Bakanlık, saldırıya karşılık vermek amacıyla Avrupalı ve Amerikalı ortaklarla yakın işbirliği halinde olduklarını belirtti.
AZERBAYCAN'DAN FRANSA'YA SERT YANIT: NE KADAR UZAK OLSA O KADAR İYİ OLUR
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde hukuka aykırı olarak konuşlandırılan Ermenistan silahlı kuvvetlerinin provokasyonlarına yanıt olarak Azerbaycan tarafından alınan tedbirlere ilişkin Fransa Dışişleri Bakanlığının açıklamasının Bakü yönetimince şiddetle reddedildiği ve kınandığı bildirildi.
Açıklamada, Azerbaycan topraklarının Ermenistan'ın işgali altında bulunduğu dönemde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu eş başkanı olan Fransa'nın sorunun adil çözümünden ziyade işgal durumunun sürmesine daha çok katkı sağladığının unutulmadığı kaydedildi.
Fransa'nın 2. Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan karşıtı bir tutum sergilediği hatırlatılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"Fransa'nın savaş sonrasında da bölgedeki barış çabalarının dışında kalarak süreci olumsuz yönde etkileyecek açıklamalar yaptığı ve ayrılıkçılığı destekleyen bir tavır sergileyerek kendisini bölgeden daha da izole ettiği çok iyi biliniyor.
Fransa'nın bu tutumu, bugün karşı karşıya olduğu sömürge bölgelerindeki mevcut durumdan ders almadığını ve bu konuda daha önceki politikalarını sürdürmeye devam ettiğini göstermektedir.
Fransız yetkililer Azerbaycan karşıtı açıklamalarda ve girişimlerde Ermenistan'dan bile daha aktifler.
Fransa'nın İslam ve Azerbaycan karşıtı politikaları ve iç işlerimize kabul edilemez müdahalesi gösteriyor ki, Fransa bu bölgeden ne kadar uzak olsa bölge için o kadar iyi olur."
Fransa ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini de acil toplantıya çağırmıştı.
AVRUPA'DAN DİĞER AÇIKLAMALAR
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in ofisinden yapılan yazılı
açıklamada, "Çatışmaların derhal durdurulması ve Azerbaycan'ın mevcut askeri faaliyetlerine son vermesi çağrısında bulunuyoruz." ifadeleri kullanılırken taraflar diyaloğa dönmeye davet edildi.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel de sosyal medyadaki açıklamasında, gerçek bir diyaloğun oluşması için Azerbaycan'ın askeri faaliyetlerinin derhal durdurulması gerektiğini savundu.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ise taraflar arasında AB liderliğinde yürütülen müzakereleri desteklediklerini belirterek, Bakü yönetimine müzakere masasına dönme çağrısı yaptı.
FRANSA'NIN AZERBAYCAN KARŞITI TUTUMUFransa'nın 2. Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan karşıtı bir tutum sergilediği hatırlatılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı: "Fransa'nın savaş sonrasında da bölgedeki barış çabalarının dışında kalarak süreci olumsuz yönde etkileyecek açıklamalar yaptığı ve ayrılıkçılığı destekleyen bir tavır sergileyerek kendisini bölgeden daha da izole ettiği çok iyi biliniyor. Fransa'nın bu tutumu, bugün karşı karşıya olduğu sömürge bölgelerindeki mevcut durumdan ders almadığını ve bu konuda daha önceki politikalarını sürdürmeye devam ettiğini göstermektedir. Fransız yetkililer Azerbaycan karşıtı açıklamalarda ve girişimlerde Ermenistan'dan bile daha aktifler. Fransa'nın İslam ve Azerbaycan karşıtı politikaları ve iç işlerimize kabul edilemez müdahalesi gösteriyor ki, Fransa bu bölgeden ne kadar uzak olsa bölge için o kadar iyi olur." Fransa ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini de acil toplantıya çağırmıştı.
ANTİTERÖR ÖNLEMLERİ
Karabağ'daki sözde rejimin adımları tansiyonu artırırken Ermeni silahlı gruplar, son birkaç ayda Azerbaycan ordusunun mevzilerine sistematik şekilde ateş açmaya, arazilere mayın döşemeye devam etti.
Sözde rejim son günlerde kontrolündeki topraklarda Azerbaycan ordusunun mevzilerine yakınlaşmak, kendi mevzilerini pekiştirmek için siper kazma ve farklı istihkam faaliyetleri, sabotaj girişimleri gibi bir dizi provokasyonlarda bulunurken, Ermeni güçlerinin kontrolündeki topraklarda 9 Eylül'de sözde "cumhurbaşkanlığı seçimi" yapılması gerilimi daha da yükseltti.
Son olarak Ahmetbeyli-Fuzuli-Şuşa kara yolunda mayın nedeniyle 4 polis şehit olmuş, 2 sivil hayatını kaybetmişti.