ABD'nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, göreve gelmeden önce Grönland ve Kanada konusunda yaptığı açıklamalarla gündeme damga vuruyor.
İlk olarak 23 Aralık'ta yaptığı bir konuşmada Grönland'ın ABD'nin kontrolü altında olması gerektiğini söyleyen Trump, Danimarka'nın özerk bir bölgesi olan Grönland'ı ele geçirmeye kararlı. Danimarka da Trump'ın konuşmasının ardından Danimarka da savunma bütçesini artırmıştı. Trump salı günü Mar-a-Lago'da yaptığı konuşmada bölgeyi ABD'ye dahil etme niyetini yineledi.
TRUMP NEDEN GRÖNLAND'I İSTİYOR?
Dünyanın en büyük adası olan buzlarla kaplı Danimarka toprağı, Kopenhag'ın satılık olmadığı konusunda ısrar etmesine rağmen, önemli nakliye rotaları üzerinde yer alması ve nadir bulunan temel hammaddelerin varlığı nedeniyle uzun zamandır Washington ve diğer yerlerdeki stratejistler arasında sıcak bir konu olmuştu.
PEKİN'E GÜÇLÜ BİR MESAJ
Trump'ın geçiş dönemi çalışmalarına yakın bir kaynak salı günü The New York Post'a yaptığı açıklamada seçilmiş başkanın Grönland ısrarı ile ilgili "Neden mi? Birkaç kritik neden var. Pekin'e güçlü ve bilinçli bir mesaj göndermek. Sadece konuşmak değil. Eylem. Amerika'yı yeniden iddialı hale getirmek. Ve seçilen başkan 'Trump Doktrini'nin ilk çerçevesini ortaya koyuyor" şeklinde konuştu.
RUSYA VE ÇİN İLE MİNERAL SAVAŞI
Washington'daki dış politika odaklı düşünce kuruluşu Wilson Center'a göre ABD şu anda lityum, kobalt ve grafit gibi Arktik bölgesinin doğal kaynakları konusunda Çin ve Rusya ile üçlü bir mücadele içinde.
Trump'ın Grönland'ı ABD'ye dahil etme isteğinin kritik savunma ve elektronik üretimi için gerekli olan nadir toprak elementlerinin büyük yatakları olmasından kaynaklandığı belirtiliyor. İkinci neden olarak ise Grönland'ın Kuzey Kutbu'nda meşru olarak büyük bir hak iddiasının ABD'ye navigasyon ve kaynaklar için rekabet kızışırken daha güçlü bir pozisyon sağlayacağı düşünülüyor.
SESSİZ YARIŞ
ABD, yıllardır Arktika'ya erişim konusunda Çin ve Rusya ile sessiz bir yarış içindeydi ve kaynak zengini donmuş tundrayı keşfetme misyonlarıyla bölgeye askeri buz kırıcı gemiler konuşlandırıyordu.
CEP TELEFONLARINDAN KİTLE İMHA SİLAHLARINA
Washington, geleneksel olarak nadir toprak mineralleri konusunda Çin'e aşırı bağımlı olmuştur. Bu mineraller Asya'nın yanı sıra Arktika'da da sıklıkla bulunur ve cep telefonlarından kitle imha silahlarına kadar her şeyde kullanılır. New York Post'a konuşan Alex Plitsas'a göre Pekin'e olan bu bağımlılık "jeopolitik gerçekler göz önüne alındığında sürdürülebilir değil."
Wilson Center'ın 2023 raporunda, "Elektrikli araçlara, yenilenebilir enerji sistemlerine ve gelişmiş elektronik cihazlara olan talebin artmasıyla birlikte, ABD yeniliği teşvik etmek ve küresel ekonomik rekabet gücünü korumak için kritik malzemelere büyük ölçüde güveniyor" ifadeleri yer aldı.
"ABD SAVUNMA TEKNOLOJİSİNDE BAĞIMLI"
Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi kritik mineraller güvenlik programı direktörü Gracelin Baskaran Trump'ın Grönland ısrarını "[Nadir toprak mineralleri] ulusal savunmanın birçok biçiminde, teknolojide, füzelerde, tanklarda, uydularda, savaş gemilerinde, savaş uçaklarında kullanılıyor ve sonuç olarak bunların güvenliğini sağlamak ulusal güvenlik zorunluluğu haline geliyor" diye açıklıyor.
Plitsas'ın ifadesiyle ise laboratuvalarda üretilen sentetik toprak elementlerinin iyi performans gösteremediğini ve son yıllarda Çin ile yaşanan gerginliğin artması nedeniyle ABD'nin savunma üretiminde "savunmasız" kalıyor.
ABD'nin Çin'e olan bağımlılığını azaltma yönündeki son hamlesinin bir parçası olarak daha fazla nadir toprak minerali işleme tesisi inşa ettiği şu dönemde, ek buz kırıcılar ve Grönland'ın satın alınması özellikle cazip ihtimaller olarak öne çıkıyor.
Ancak ABD, dünyadaki nadir toprak minerallerinin yalnızca %1,3'üne ev sahipliği yaparken, Çin'in bu oranı %70'e kadar çıkıyor. Baskaran, "Artık bu nadir toprak minerallerini bir yerden temin edip kendi ülkemizde işlememiz gerekiyor... Bu da Grönland'ı cazip kılıyor çünkü burası nadir toprak minerallerinin kaynağı olabilir" dedi.
MAR-A-LAGO'DA YENİDEN DUYURDU
Seçilmiş Başkan Donald Trump, Mar-a-Lago'da düzenlediği basın toplantısında Batı Yarımküre'ye ilişkin vizyonunu şöyle özetledi:
GRÖNLAND
Trump Gröland ile ilgili "Bu konuda şunu söyleyebilirim ki ekonomik güvenlik için onlara ihtiyacımız var." dedi.
MEKSİKA KÖRFEZİ
Meksika Körfezi'nde açık deniz sondajını genişleteceğini söyleyen Trump "Değiştireceğiz - Biden'ın her şeyi kapatıp 50 ila 60 trilyon dolar değerindeki varlıklardan kurtulmasının tam tersi - Meksika Körfezi'nin adını güzel bir halkası olan Amerika Körfezi olarak değiştireceğiz." dedi.
KANADA
Trump Kanada'nın 51. eyalet olabileceğini ve hokey ustası Wayne Gretzky'nin de vali olabileceğini söyledi ve "Yapay olarak çizilmiş bu çizgiden kurtulursunuz ve bunun neye benzediğine bir göz atarsınız. Ayrıca ulusal güvenlik açısından da çok daha iyi olur. Onlar harika ama biz onları korumak için yüz milyarlarca dolar harcıyoruz. Kanada'ya bakmak için yılda yüz milyarlarca dolar harcıyoruz. Ticaret açıklarından kaybediyoruz." şeklinde konuştu.
PANAMA KANALI
Seçilmiş Başkan Panama Kanalı konusunda ise "Çin tarafından işletiliyor! Çin tarafından! Panama Kanalı'nı da Panama'ya verdik. Çin'e vermedik. Ve onlar bunu kötüye kullandılar, bu hediyeyi kötüye kullandılar." dedi.
TRUDEAU'DAN CEVAP
Justin Trudeau, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ABD'nin 47'nci başkanı seçilen Donald Trump'ın Kanada'nın ABD'ye katılması yönündeki açıklamalarına yanıt verdi. Kanada'nın ABD'ye katılmasının en ufak bir ihtimali olmadığını kaydeden Trudeau, iki ülkenin en büyük ticaret ve güvenlik ortağı olarak yıllardır birbirlerine fayda sağladığını aktardı.
ELON MUSK: KIZIM ARTIK VALİ DEĞİLSİN
Trudeau'un paylaşımına ise Donald Trump'ın en büyük destekçisi Elon Musk'tan bomba bir cevap geldi. Musk, X hesabından yaptığı paylaşımda Trudeau'ya "Kızım, artık Kanada valisi değilsin, bu yüzden ne söylediğinin bir önemi yok" diye cevap verdi.
FRANSA VE ALMANYA'DAN TEPKİ
Fransa ve Almanya'dan Donald Trump'a tepki geldi.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot France Inter radyosuna yaptığı açıklamada "AB'nin, kim olursa olsun, dünyadaki diğer ulusların egemenlik sınırlarına saldırmasına izin vermesi söz konusu olamaz. Biz güçlü bir kıtayız. Kendimizi daha da güçlendirmemiz gerekiyor" dedi.
Berlin'de Alman hükümet sözcüsü Steffen Hebestreit, Trump'ın sözlerine cevaben "Her zaman olduğu gibi, sınırların güç kullanılarak değiştirilmemesi gerektiği yönündeki kesin ilke geçerlidir" dedi.