İngiltere'de 1960'lı yıllarda göçmen kadınlar üzerinde yapılan radyoaktif deneye soruşturma talebi

İngiltere'de,1960'larda Güney Asya kökenli göçmen kadınlara radyoaktif madde içeren Hint Yarımadası'nın geleneksel "çapati" ekmeği verilerek yapılan deneye ilişkin yasal soruşturma talep edildi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :28 Ağustos 2023 , 18:11 Güncelleme Tarihi :28 Ağustos 2023 , 18:11
İngiltere’de 1960’lı yıllarda göçmen kadınlar üzerinde yapılan radyoaktif deneye soruşturma talebi

İngiltere'de,1960'larda Güney Asya kökenli göçmen kadınlara radyoaktif madde içeren Hint Yarımadası'nın geleneksel "çapati" ekmeği verilerek yapılan deneye ilişkin yasal soruşturma talep edildi.

The Guardian'ın haberine göre, Coventry kenti milletvekili Taiwo Owatemi, 1960'lı yıllarda İngiltere'ye yeni gelen ve İngilizce bilgisi az olan göçmen kadınların denek olarak kullanıldığı araştırmaya ilişkin yeni bir yasal soruşturma istedi.



Cardiff Üniversitesinden Prof. Peter Elwood'ın yürüttüğü ve Tıbbi Araştırma Konseyi'nin (MRC) fon sağladığı araştırma, ilk kez 1995 yapımı "Ölümcül Deneyler" belgeselinde ortaya çıkarıldı.

MRC'nin teyit ettiği bilgilere göre, 1969'da yayımlanan söz konusu araştırmada, 21 Hint asıllı göçmen kadına, gamma ve beta radyasyonu yayan Demir-59 izotopu içeren "çapati" verildi.

Güney Asya nüfusunda demir eksikliği üzerine yapılan araştırmada, ekmeği tüketen göçmen kadınların daha sonra Oxfordshire'daki Atomik Enerji Araştırma Kurumu'na (AERE) götürülerek, radyasyon seviyelerine göre vücutlarının emdiği demir miktarının hesaplandığı bildirildi.

Deneyin ilk kez gün yüzüne çıktığı yıllarda kimliği belirlenen birkaç katılımcı kadın, deneyde radyoaktif izotopların kullanıldığının farkında olmadıklarını ve deney için onay vermediklerini belirtti.

Milletvekili Owatemi, eylülde Avam Kamarası açıldığında söz konusu araştırmayı gündeme taşıyacağını ve yasal soruşturma talebinde bulunacağını kaydederek, "En öncelikli endişem, bu araştırmada denek olarak kullanılan kadınlar ve ailelerine yönelik." ifadelerini kullandı.

Owatemi, araştırma sonrasında uzun vadede katılımcıların sağlığı hakkında bir kontrol mekanizması olmamasının "dehşet verici" olduğunu belirtti.

Warwick Üniversitesi'nden akademisyenlerle çalışarak araştırmadaki kadınlara ulaşmaya çalıştıklarını söyleyen Owatemi, söz konusu kadınlara yol göstericilik yaparak ihtiyaç duydukları desteği almalarını sağlamayı hedeflediklerini aktardı.



MRC SORUŞTURMASI
MRC'nin 1998 soruşturmasında, araştırmanın yarattığı sağlık riskinin "oldukça düşük" ve katılımcılardaki radyasyon seviyelerinin "o dönemde çekilen tek bir göğüs röntgeninde ya da yaklaşık üç ayda maruz kalınan doğal radyasyona eşit" olduğunu bildirdi.

Söz konusu soruşturma raporunda, araştırma ekibinin sıklıkla katılımcıların çocuklarından çeviri yapmasını istediği, "kadınların konuştuğu dil ve lehçelerde 'radyasyon' kelimesinin karşılığının olmayabileceği" ve araştırmanın çevirmenine erişilemediği kaydedildi.

MRC, soruşturma tarihinden bugüne araştırma uygulamaları, etik ve yönetmeliğin iyileştirildiğini vurgularken Cardiff Üniversitesi konuya ilişkin açıklama yapmadı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN