İngiltere'de 4 Temmuz seçimlerini açık ara farkla kazanarak ülkenin yeni Başbakanı olan İşçi Partisi lideri Keir Starmer, insan hakları avukatlığı ve Kraliçe'nin hukuk danışmanlığı yaptı, ardından girdiği siyasette 5 yılda parti liderliğine yükseldi, Genel Başkanlıktaki 4'üncü yılında da 14 yıllık Muhafazakar Parti iktidarını devirdi.
YENİ BAŞBAKAN KEIR STARMER KİMDİR?
4 Temmuz seçimlerinden birinci çıkan İşçi Partisi liderinin avukatlıktan siyaset basamaklarında zirveye çıkan hayat hikayesi ortaya çıktı. Starmer, 4 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak 1962'de Londra'da doğdu. Adını dahi İşçi Partisi'nin kurucusu Keir Hardie'den aldığı iddia edilen Starmer'ın imalatçı babası ile ev hanımı annesi de partinin destekçisi.
Başarılı bir öğrenci olarak Reigate Grammar School'da ilkokul eğitimi alan Starmer, okulun bu dönemde özel işletmeye dönüşmesiyle burslu öğrenciler arasına alındı.
Fatboy Slim adıyla bilinen ünlü İngiliz şarkıcı Norman Cook'la aynı sınıfı paylaşan Starmer, henüz erken sayılacak yaşlarda İşçi Partisinin gençlik yapılanmalarında yer almaya başladı.
Piyano, keman ve flüt çalan Starmer, hukuk eğitimi aldığı Leeds Üniversitesinden hem onur derecesiyle mezun hem de ailesinde üniversite okuyan ilk kişi oldu.
Oxford Üniversitesinde de hukuk alanında lisans üstü eğitim alan Starmer, öğrencilik yıllarında "Socialist Alternatives" isimli dergide editörlük de yaptı.
KRALİÇE ELIZABETH'İN DANIŞMANLIĞINI YAPTI
Avukatlığa 1987'de başlayan Starmer, kariyeri boyunca Karayipler'de ölüm cezasına çarptırılan suçluların davalarından, Kuzey İrlanda'da bir genci öldüren İngiliz askerinin davasına, McDonalds'ın dava ettiği Helen Steel ve David Morris'in müdafiliğinden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi davalarına kadar ünlü yargı süreçlerinde yer aldı.
Starmer, 1990'dan itibaren ünlü avukatlık bürosu Doughty Street Chambers'ta insan hakları alanında avukat olarak görev yaptı.
Henüz 39 yaşındayken Kraliçe Elizabeth'in hukuk danışmanları arasına giren Starmer, 2008'de ise Kraliyet Savcılık Ofisinin başına getirildi. Bu görevdeyken 3 İşçi Partili milletvekili ile 1 Muhafazakar Partili Lordun harcamalarıyla ilgili yanlış bilgi vermesine ilişkin soruşturmayı başlatan isim oldu.
2013'TE KRALİYET'TEKİ GÖREVİNDEN İSTİFA ETTİ
Kraliçe Elizabeth'in hukuk danışmanlığı (QC) ve Kuzey İrlanda Polisi'nin insan hakları danışmanlığı görevlerini de yürüten Starmer, 2013'te Kraliyet Savcılık Ofisinden istifa etti.
Starmer, 2014'te hukuk alanındaki başarıları nedeniyle Galler Prensi Charles tarafından şövalye ilan edildi ve "Sir" unvanı aldı.
PARTİ LİDERLİĞİNE NASIL YÜKSELDİ?
Starmer, siyasete ise görece geç yaşta başladı. Kuzey İrlanda Polisi ile yaptığı çalışmaların siyasete girme fikrini güçlendirdiğini söyleyen Starmer, 2014'te katıldığı İşçi Partisinden 2015'te milletvekili seçildi.
Holborn ve St. Pancras seçim bölgesinden 2015, 2017 ve 2019'da katıldığı seçimlerinde meclise girmeye hak kazanan Starmer, Jeremy Corbyn liderliğindeki partide Gölge Göç Bakanı ve Gölge Brexit Bakanı olarak görev yaptı.
Corbyn'in liderliğine tepki göstererek Gölge Kabine'den istifa edenler arasında yer alan Starmer, 2019 seçim mağlubiyeti ardından Corbyn'den boşalan liderlik koltuğuna talip oldu.
Starmer, 5 yıldır aktif biçimde içinde yer aldığı İşçi Partisinde 2020'de yapılan 3 adaylı liderlik seçimi sonrası yüzde 56,2 oy alarak partinin 19. Genel Başkanı seçildi.
MUHALEFETİN BAŞINDA 3 BAŞBAKAN GÖRDÜ
Kovid-19 salgınının başlarında göreve gelen Starmer, parti politikalarından önce ülkenin çıkarını göz önünde bulunduracağını belirterek dönemin Başbakanı Boris Johnson'a Kovid-19'la mücadelede destek olma açıklaması yaptı.
Ancak Kovid-19 kısıtlamaları döneminde Johnson'ın da katıldığı Başbakanlıktaki partiler nedeniyle eleştiri oklarını iktidara yöneltti ve Johnson hakkında güvensizlik oyu çağrısı yaptı.
Starmer, 14 yıllık Muhafazakar Parti iktidarının son üç başbakanı Johnson, Liz Truss ve Rishi Sunak'ı ülkede artan hayat pahalılığı, skandallar ve grevlerden sorumlu tutarak haftalık Başbakan'a Sorular oturumunda Muhafazakar Parti liderlerini zor durumda bırakan sorular sordu.
Liz Truss'ı "verdiği söz bir hafta dayanmayan" bir başbakan olmakla, Rishi Sunak'ı ise halktan kopuk olmakla suçlayan Starmer, İsrail'in Gazze saldırıları konusunda ise başta hükümetle aynı çizgide dururken zamanla söylem değiştirdi.
STARMER'DEN SKANDAL SÖZLER: İSRAİL ELEKTRİĞİ KESMEKTE HAKLI
Starmer, 7 Ekim 2023'ten itibaren İsrail'in kendini savunma hakkı bulunduğunu belirtirken bir konuşmasında, İsrail'in Gazze'ye verilen elektrik, su ve yakıtı kesmekte haklı olduğunu söyleyerek tepki çekti. Starmer'ın bu açıklamaları çok sayıda Filistin yanlısı seçmeni kızdırdı. Acil ateşkes çağrısı yapan onlarca İşçi Partisi milletvekili Starmer'a tepki gösterdi.
İLK TEBRİĞİ DE İSRAİL'DEN ALDI
Starmer'i ilk tebrik eden ilk ülke ise İsrail oldu. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, İngiliz İşçi Partisi lideri Keir Starmer'ı İngiltere seçimlerini kazanmasından dolayı tebrik etti.
Herzog, sosyal medya platformu X'te yayınladığı tebrik mesajında "Başbakan olarak Downing Street'e girmeye hazırlanırken, rehinelerimizi eve getirmek, bölge için daha iyi bir gelecek inşa etmek ve İsrail ile Birleşik Krallık arasındaki yakın dostluğu derinleştirmek için kendisi ve yeni hükümetiyle birlikte çalışmayı sabırsızlıkla bekliyorum" ifadelerini kullandı.
İSLAMAFOBİK OLMAKLA SUÇLANIYOR
Galler'deki bir camide "esirlerin salıverilmesi" çağrısı yapması nedeniyle "İslamofobik" olmakla da eleştirilen Starmer, partinin ateşkes konusunda durduğu nokta nedeniyle sık sık ateşkes yanlısı milletvekilleri ve üyeler tarafından hedef alındı.
İsrail saldırılarının başladığı dönemlerde hükümetin, "Sürdürülebilir ateşkes" savını da destekleyen Starmer, bu yılın başından itibaren ise daha önce yapmadığı kalıcı ateşkes çağrılarını yapmaya başladı.
Ayrıca İşçi Partisi, yıllardır iki devletli çözümü, İsrail'in de yararına olacağı sözleriyle savunuyor. Hatta seçim manifestosunda, "Filistin devleti, Filistin halkının vazgeçilmez hakkıdır." ifadeleri yer alıyor.
Starmer hükümetle kavgasını sürdürürken bir yandan da parti içi skandallarla uğraştı. Antisemitizm iddiaları nedeniyle ülkenin hem ilk siyahi kadın milletvekili hem de en uzun süre milletvekilliği yapan ismi Diane Abbott'a yönelik soruşturma açıldı.
Antisemitizm iddialarıyla partiden uzaklaştırılanlar arasında ise Starmer'ın selefi Jeremy Corbyn, eski gölge bakanlar Kate Osamor ve Andrew McDonald da yer aldı. Corbyn, seçimde bağımsız aday olacağını açıklaması üzerine tamamen üyelikten çıkarıldı.
EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ SİYONİSTLER
Öte yandan Rishi Sunak'ın erken seçim çağrısı yapmasının ardından İsrailli girişim sermayesi şirketi Hetz Ventures'ın Başkanı Stuart Roden, 570 bin sterlin değerindeki bağışları Seçim Komisyonu'na yaptığı açıklanmıştı.
Hetz'in liderlik ekibinin diğer üyeleri arasında, her ikisi de seçkin İsrail askeri istihbarat birimlerinde görev yapmış olan Pavel Livshiz ve Yael Barsheshet de yer alıyor.
Şirket, Gazze'deki İsrail "savaş çabalarına" "gıda paketleme, bağış ve çiftçilik" yoluyla gönüllü olarak katılıyor.
FİLİSTİN DÜŞMANI
Roden, yakın zamanda İngiliz basınına verdiği röportajda İsrail ordusunu savundu. Röportaj, Roden'ın Liverpool'daki Filistin yanlısı bir protestoyu kınadığı ve "Starmer kesinlikle haklı. Onları kovun. Corbyn döneminde geçen sefer İşçi Partisi'ne oy vermedim" diye bağırdığı görüntülendikten sonra yapıldı.
DÜZENSİZ GÖÇLE MÜCADELE
Starmer, Muhafazakar Partinin İngiltere'ye gelen düzensiz göçmenleri Ruanda'ya gönderme planlarını desteklemese de İşçi Partisinin seçim öncesi vaatleri arasında düzensiz göçmenleri güvenli ülkelere göndermek yer alıyor.
Düzensiz göçle mücadelenin göçmen kaçakçılarıyla mücadeleden geçtiğini savunan Starmer, Muhafazakar Parti döneminde yığılma yaşanan sığınma talebi sistemini işler hale getirip talepleri bir an önce karara bağlama sözü veriyor.
Yeni göç ve vize yollarıyla insanları kaçakçıların eline düşürmeden yasal yollara yönlendirmeyi hedefleyen İşçi Partisi, sorunu göçün başladığı ülkelerde çözmek için insani krizlerle mücadeleye önem vermeyi vadediyor.
Starmer'ın Ukrayna politikası ise İngiliz ordusunu ve İngiltere'nin milli güvenliğini güçlendirmekten geçiyor. Starmer, Ukrayna'ya askeri, finansal ve diplomatik desteğin süreceğini belirtirken Ukrayna'ya NATO'ya katılım yolunda destek sağlamak istiyor.
İşçi Partisini soldan merkeze çeken Starmer, halkın gündelik endişelerini ortadan kaldırmayı, Brexit'in ülkeye etkisini azaltmayı, yasal ve bürokratik süreçleri hafifleterek üretkenliği artırmayı savunuyor.