KASIM SÜLEYMANİ KİMDİR?
İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani, 2007'de BM tarafından hakkında konulan uluslararası seyahat yasağına rağmen bir çok noktada İran'ın askeri operasyonlarını yönetiyordu.
Doğrudan İran lideri Hamaney'e bağlı hareket eden Süleymani, 1998'den bu yana İran'ın ülke dışındaki askeri-istihbari operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü'nün komutanlığını yürütüyordu.
Kasım Süleymani, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2007'de getirilen uluslararası seyahat yasağına rağmen Suriye ve Irak başta olmak üzere bir çok noktada İran'ın askeri operasyonlarını yönetiyordu.
Süleymani, Trump'ın Temmuz 2018'de İran'a yönelik savaş tehditlerine ilişkin yaptığı bir konuşmada, "Bizi dünyada 'benzeri görülmemiş' bir eylemle tehdit ediyorsunuz. Savaşı başlatabilirsiniz ancak onu bitirecek olan biziz." ifadelerini kullanmıştı.
ABD NÜKLEER ANLAŞMADAN ÇEKİLMİŞTİ
ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesinin ardından Washington, anlaşmadan tek taraflı çekilerek, İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlamıştı.
Anlaşmanın diğer taraflarından Washington'u durdurmasını isteyen ancak bunda başarılı olamayan İran, Temmuz 2019'da nükleer anlaşmanın bazı maddelerini, 5 Ocak'ta da anlaşmadan kaynaklanan tüm taahhütleri askıya aldığını açıklamıştı.
ABD'nin yaptırımlarına karşı anlaşmadaki taahhütlerini durduran İran, zenginleştirilmiş uranyum seviyesini yüzde 4,5 oranında tutuyordu.
İran, nükleer anlaşma metninde, "Yaptırımların geri getirilmesi halinde ya da taraflardan birinin anlaşmadaki sorumluluklarını yerine getirmediği durumda İran'ın nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerini tamamen ya da kısmen durdurabileceğini" ifade eden 26 ve 36'ncı maddeyi esas aldığını ve attığı adımların anlaşmayı ihlal etmediğini savunuyor.
Tahran'ın uranyumu yüzde 20 saflıkla zenginleştirmesi ciddi bir adım olarak görülüyor çünkü İran, nükleer anlaşmaya imza atmadan önce de bu oranda uranyum üretiyordu.
Uranyumun yüzde 20 saflıkta zenginleştirilmesi, nükleer bomba elde etmeye imkân sağlayacak yüzde 90 saflıkta parçalanabilir uranyuma ulaşmak için önemli bir aşama olarak kabul ediliyor.
İran ise nükleer programının barışçıl olduğunu ve anlaşmanın taraflarının yükümlülüklerine uyması halinde kendisinin de anlaşmadaki taahhütlerini
yerine getireceğini ifade ediyor.
İRAN NÜKLEER ANLAŞMASI
Anlaşma, İran'ın nükleer faaliyetlerinin denetlenmesi ve düzenlenmesi, bunun karşılığında yaptırımların kaldırılması amacıyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimî üyeleri ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin'in yanı sıra Almanya ve AB ile İran arasında 2015'te imzalanmıştı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetime gelmesiyle Washington anlaşmadan çekilmiş ve İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlamıştı. Anlaşmanın diğer taraflarından Washington'ı durdurmasını isteyen ancak bunda başarılı olamayan İran, Temmuz 2019'da nükleer anlaşmanın bazı maddelerini, 5 Ocak'ta da anlaşmadan kaynaklanan tüm taahhütleri askıya aldığını açıklamıştı.
ABD, BMGK'nin İran'a 13 yıldır uyguladığı ve 18 Ekim'de sona erecek silah ambargosunu yenilemek istiyor. Bu çabası geçen hafta başarısızlıkla sonuçlanan ABD, İran'ın nükleer anlaşma kapsamındaki taahhütlerini askıya almasını gerekçe göstererek Konseyin 2231 sayılı kararı ile kaldırılan tüm yaptırımların tekrar uygulanmasına imkân tanıyan mekanizmayı hayata geçireceği tehdidinde bulunmuştu.
İran ile anlaşmanın taraflarından AB, Rusya ve Çin ise ABD'nin İran ile yapılan nükleer anlaşmadan 2018'de çekildiğini ve anlaşmaya taraf olmayan bir ülkenin yaptırımların yeniden devreye sokulmasına olanak veren mekanizmayı hayata geçiremeyeceğini belirtiyor.