ABD üssüne saldırının perde arkası dünyayı sarstı! İran 3 saat önceden haber vermiş

New York Times gazetesi, İran'ın Irak'taki ABD üslerinden Erbil ve Ayn el Esad'a düzenlediği füze saldırıları öncesi son 3 saatte Beyaz Saray'da yaşananları aktardığı bir haber yayımladı. Habere göre Beyaz Saray yetkililerinin saldırılar öncesi önlem almak için vakitleri oldu. Time dergisine konuşan bir üst düzey Amerikalı yetkili ise İran'ın Washington'ı Avrupa'daki bir büyükelçilik aracılığıyla saldırıdan önce haberdar ettiğini söylediğini iddia etti.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :09 Ocak 2020 , 16:26 Güncelleme Tarihi :09 Ocak 2020 , 20:04
ABD üssüne saldırının perde arkası dünyayı sarstı! İran 3 saat önceden haber vermiş

İÇİNDEKİLER

Gazeteye göre, Amerikan istihbarat servislerinden Beyaz Saray'a Salı günü yerel saatle 14.00'te bir mesaj geldi:

"Önümüzdeki saatlerde, İran'ın Amerikan askerilerine yönelik bir saldırı düzenleyeceği neredeyse kesin."

Böylece, Beyaz Saray yetkililerinin saldırılar öncesi önlem almak için vakitleri oldu.

New York Times haberini, Washington ve Irak'taki mevcut ve emekli Amerikalı siyasi ve askeri yetkililerle yapılan röportajlara dayandırdı.

Habere göre, istihbarat servislerinden gelen mesajdan kısa bir süre sonra ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert C. O'Brien ve diğer üst düzey yetkililer Beyaz Saray Durum Odası'ndaydı (Beyaz Saray'ın zemin katında yer alan bu özel oda, konferans salonu ve istihbarat yönetim merkezi olarak kullanılıyor. Oda, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından yönetiliyor)

3 saat sonra, İran'dan fırlatılan balistik füzeler Irak'ta Amerikan askerlerinin bulunduğu iki üssü vurdu. Öncesinde, ABD Başkanı Trump, yardımcılarıyla birlikte saatlerce olası tehditleri gözden geçirdi. Askeri uzmanlarsa İran'ın Amerikan askerlerini öldürmesi halinde atılabilecek adımları hesapladılar.

Herhangi bir Amerikan askerinin ölmediğinin anlaşılmasının ardından Trump ve yardımcısı Pence, Demokrat ve Cumhuriyetçi Kongre liderleriyle görüştü, bu liderlerden bazıları krizin sona erdirilmesi çağrısı yaptı.

New York Times'ın haberine göre, Washington'da yetkililerin Salı günü ofislerine varmalarından çok önce, Irak'taki Amerikan askerleri İran'ın olası bir misillemesine karşı hazırlık yapıyorlardı.

İran'ın füze rampalarının hareketlerini gözlemleyen casus uyduları ve Ulusal Güvenlik Ajansı tarafından takip edilen İran'ın askeri liderlerinin iletişimleri, General Kasım Süleymani'nin öldürülmesine yönelik misillemenin o gün gerçekleşebileceğine işaret ediyordu.

Irak'ın Anbar eyaletindeki Ayn el Esad Hava Üssü, tehditlere dair muğlak raporlardaki ana odak noktasıydı. Bunlardan birinde, İran tarafından desteklenen Irak'taki Şii milis gücü Kata'ib Hizbullah'ın yüzlerce üyesinin üsse saldırı düzenlemesi ihtimali yer alıyordu.

Üs göreceli olarak korunmasızdı. Bir Amerikalı askeri yetkilinin gazeteye verdiği bilgiye göre, üste füzeleri durduracak Patriot hava savunma sistemi konuşlu değildi. Bu nedenle komutanlar üssün bir kısmını tahliye etmek, diğer kısmındaki askerleri ise sığınaklara yönlendirmek için hazırlık yaptılar.

Washington'da sabah saatlerinde istihbarat bilgileri o kadar muğlaktı ki, yetkililer Trump'ın günlük programını iptal etmemeye karar verdiler.

O sırada Beyaz Saray yetkilileri artan eleştiriler karşısında halen Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin gerekliliğini savunuyorlardı. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, yoğun katılımlı geçen bir basın toplantısında muhabirlere General Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin "doğru karar" olduğunu söyledi.

İstihbarat servislerinden uyarı geldiğinde, Trump, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile görüşüyordu. Pence ve O'Brien Beyaz Saray Durum Odası'nda İran'ın olası hedefleri hakkındaki istihbarat bilgileri üzerinden ne yapılması gerektiği konusundaki görüşmelere başladı. Yunanistan Başbakanı ile görüşmesinin ve kısa basın toplantısının ardından, Trump da Durum Odası'ndaki yetkililere katıldı.

Toplantıya katılanlar arasında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley, Pence'in Ulusal Güvenlik Danışmanı emekli Korgeneral Keith Kellogg ve Ulusal İstihbarat Dairesi Başkan Vekili Joseph Maguire de vardı.

Toplantıya katılan bir diğer isim de Trump yönetiminin İran politikasını belirleyen, Kasım Süleymani'yi öldüren saldırının düzenlenmesinin başlıca savunucularından Dışişleri Bakanı Pompeo'ydu.

Ancak New York Times'a göre Durum Odası'ndaki uzun, dikdörtgen masanın etrafındaki diğer yetkililerin dış politika konusunda göreceli olarak daha az deneyimi vardı.

Durum Odası'na uzaktan bağlanan Merkezî İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü Gina Haspel, durumu CIA'in Kuzey Virginia eyaletindeki merkezinden takip ediyordu. Mevcut ve emekli Amerikalı yetkililere göre, General Süleymani'nin öldürülmesinden önceki günlerde Haspel Trump'a, İranlı komutanın oluşturduğu tehdidin, öldürülmesi halinde İran'dan gelecek yanıtın oluşturacağı tehditten daha büyük olduğunu söylemişti. Gerçekten de Haspel İran'ın muhtemel misillemesinin, Irak'ta Amerikalı askerlerin konuşlandığı üsleri vurmak olduğunu düşünüyordu.

Haspel, General Süleymani'nin öldürülmesi konusunda resmi bir tutum takınmasa da, onun analizlerini dinleyen yetkililer, CIA'in, Süleymani'nin öldürülmesinin Orta Doğu'da güvenliği azaltmak yerine artıracağına inandığı düşüncesiyle toplantıdan ayrıldılar.

İran'ın saldırısının gerçekleştiği gün, Trump ve danışmanları çelişkili istihbarat bilgilerle boğuşuyorlardı. Yerel saatle 16.00 civarında, önce Bağdat'ın kuzeyinde eğitimlerin verildiği Taci hava üssünün vurulacağı bilgisi geldi, ancak bu bilgi yanlış çıktı. Taci hava üssü hakkındaki raporlar gelirken, Bağdat'taki Amerikan Büyükelçiliği'ndeki hoparlörlerden bir saldırının an meselesi olduğu bilgisi paylaşıldı, içerideki Amerikalı ve Iraklı personel sığınaklara koştu.

Nerdeyse bir saat sonra, Ayn el Esad hava üssünü vurmak için atılan ilk füzeler başlarının üzerinden geçti.

Washington saatiyle 17.30 civarında, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), İran'ın 3 farklı noktasından atılan 16 kısa ve orta mezilli Fateh-110 ve Şabab füzelerinin ilkini saptadı.

Bir dizi füze Ayn el Esad hava üssünü vurdu, ancak verdiği hasar çok azdı. Hasar tespit çalışması hakkında bilgisi olan bir Amerikalı yetkiliye göre, bir Black Hawk helikopteri, keşif amaçlı kullanılan insansız hava aracı ve hava trafik kontrol kulesinin bir kısmı vuruldu.

Dakikalar sonra, bir dizi füze, Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) karşı mücadelede, yüzlerce Amerikalı asker ve müttefik gücü askerleri ile istihbarat ve lojistik personeli tarafından Özel Operasyonlar merkezi olarak kullanılmış olan Erbil'deki bir hava üssünü vurdu. Üssün aldığı hasar belirsizdi, ancak ölen ya da yaralanan olmamıştı.

İRAN'IN SALDIRILARI NEDEN AZ HASARLA ATLATILDI?
ABD Başkanı Trump bunu "alınan önlemlere, askerlerin farklı yerlerde konuşlanmasına ve iyi işleyen erken uyarı sistemine" bağlıyor.

New York Times'a konuşan üst düzey bir Amerikalı askeri yetkili İran'ın bilerek Amerikan askerlerini öldürmekten kaçındığı ve üslerin kullanılmayan bölümlerini vurduğu fikrine karşı çıkıyor.

CNN televizyonunun muhabiri Jake Tapper ise, ismini vermediği bir Pentagon yetkilisi ile yaptığı konuşmanın detaylarını Twitter hesabından paylaştı.

ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi CNN muhabirine, pek çok Amerikalı askeri yetkilinin İran'ın Irak'taki hedeflerini seçerken can kaybının yaşanmamasına dikkat ettiğini düşündüklerini söylemişti.

New York Times yine de, İranlı yetkililerin füze saldırılarını planlarken itidalli davrandığı konusunda Amerikalı yetkililerin hemfikir olduğunu yazıyor.

TİME: İRAN WASHİNGTON'A SALDIRIYI ÖNCEDEN DOLAYLI OLARAK HABER VERDİ
Time dergisine konuşan bir üst düzey Amerikalı yetkili ise İran'ın Washington'ı Avrupa'daki bir büyükelçilik aracılığıyla saldırıdan önce haberdar ettiğini söylediğini iddia etti.

Dergi 3 Amerikalı yetkiliye dayanarak, İranlıların saldırı hazırlığını Amerikan casus uydularının ve elektronik dinleme cihazlarının yakalayabileceği şekilde yaptıklarını yazdı.