Azerbaycan'ın topraklarını kurtarmak için başlattığı karşı saldırı sürüyor. Çatışmaların fitilini ateşleyen, eski bir gazeteci olan Paşinyan, Mayıs 2018'de ABD'nin Avrupa'daki en kalabalık büyükelçiliğinin desteklediği sokak gösterilerinin ardından iktidara geldi.
Ermenistan'da Mayıs 2018'den beri işbaşında olan Nikol Paşinyan, Azerbaycan'a yönelik sıcak çatışmaları içeren saldırgan politikaları aslında 2 yıldır sürdürüyor. Temmuz 2020'de Tovuz'da sıcak çatışmaların başlamasının perde arkasında, ABD'nin Türkiye-Rusya-İran eksenine karşı Libya, Suriye ve Doğu Akdeniz'deki hamlelerinin parçası olarak gündeme geldi.
SOROS'UN UÇAĞI
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Paşinyan'ın arkasındaki Soros desteğine işaret etti. Aydınlık'ın haberine göre Rus devlet kanalı Rossiya-24'e konuşan Aliyev, "Bugün Ermenistan'da Soros rejimi var. Belarus'ta başarısız olan darbe, iki yıl önce Erivan'da başarılı oldu. Bugün Paşinyan şahsındaki Ermenistan yöneticisi Soros'un uşağı" dedi.
SOROS FONLARIYLA DÖŞENEN YOLLAR
Başbakan Nikol Paşinyan 7 yıldır aktif siyaset sahnesinde. 2013 sonunda "Sivil Sözleşme" adlı oluşumun kurucularından biri olan Paşinyan, bu tarihe kadar gazeteci kimliği ile tanınıyordu. 2015'te Elektrik zamlarına karşı başlayan kitle gösterilerinde lider olarak ön plana çıktı. Bu gösterilerin arkasında Soros'un Açık Toplum/Demokrasi organizasyonu olduğu biliniyor. 2015'te referandumla kabul edilen anayasa değişikliğiyle devlet başkanının önemli yetkileri başbakana devredildi.
Paşinyan, bir grup silahlı milisin Erivan'da 17 Temmuz 2016'da bir polis karakolunu basma eyleminde, eylemcileri sakinleştiren muhalefet lideri pozuyla yeniden sahneye çıktı.
'KADİFE DEVRİM'
2018'deki parlamento seçimlerinde önceki dönemin 2008-2018 arasında Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Serj Sarkisyan Başbakanlığa seçildi.
Soros fonlarıyla palazlandırılan grupların "Serj'i reddet" adıyla başlattığı hareketin lider figürü olarak Paşinyan öne çıkmıştı. 4 Nisan'da başlayan sokak gösterileri 17 Nisan'dan sonra hızlandı. Paşinyan, göstericileri "tüm hükümet birimlerinin çalışmalarını felce uğratma"ya çağırdı. 23 Nisan'da Erivan'da göstericilere polis müdahale etti. Sarkisyan, günlerdir süren protestoların ardından istifa ettiğini duyurdu.
1 Mayıs'ta Sarkisyan'ın istifası ardından parlamentoda yapılan ilk seçimde, başbakanlık seçimine tek aday olarak giren Paşinyan gereken oyu alamadı. Başbakan olması için gerekli olan 53 oyu alamayınca parlamentodan ayrılıp Erivan'daki Cumhuriyet meydanına giden Paşinyan, 2 Mayıs'ta eylem çağrısı yaptı. Paşinyan'ın çağrısıyla sokaklara inen göstericiler, yolları kapattı, toplu taşımayı felç etti, okullar kapandı. 3 Mayıs'ta tüm partiler Paşinyan'a destek sözü verdi. Paşinyan, göstericileri eve dönmeye çağırdı. Paşinyan, 8 Mayıs'ta parlamentodaki oyların salt çoğunluğunu alarak Başbakan seçildi.
'ANTİ PUTİN, ANTİ RUS' OLARAK BİLİNİYOR
Paşinyan, "Anti Puitin" ve dahası "Anti Rus" olarak tanımlanıyor. Rusya'nın Ermenistan ve Azerbaycan arasında Kafkaslarda bir denge oluşturmaya yönelik politikasının karşısında, Ermenistan'ın Rusya'dan bağımsızlaşması kılıfı altında NATO, AGİT ve AB gibi kurumlarla bağlantıların geliştirilmesini savunuyor.
Paşinyan, Ermenistan'ın, Rusya, Kazakistan ve Beyaz Rusya'nın oluşturduğu Avrasya Ekonomik Birliği'ne katılmasına da karşı çıkmış, aynı zamanda bu birliğe Azerbaycan'ın katılmasına da itiraz etmişti.
KUKLA PAŞİNYAN'A ABD'NİN ÖZEL İLGİSİ
ABD, 1991'den sonra eski Sovyet coğrafyasındaki bütün ülkelerde olduğu gibi Ermenistan'da da fonlarını devreye soktu. 1980'li yılların başından itibaren yasadışı olarak gerçekleştirilen CIA'nın eleman devşirme mekanizması artık İngilizce kısaltması NGO (Non Governmental Organization), Türkçesiyle hükümet dışı kuruluşlar vasıtasıyla yapılıyordu. Doğrudan ABD'nin devlet finansmanıyla faaliyet yürüten kuruluşlar bu bölgelere üşüştü. Paşinyan'ın sokak gösterileriyle iktidara geldiği yıl olan 2018'de NED'in (National Endowment For Democracy) Ermenistan'da sivil toplumu güçlendirme, insan hakları, dışpolitika ve güvenliği güçlendirmek gibi başlıklar altında yaptığı yardımların toplamı 2 milyon dolara yakın. NED'in para verdiği konular arasında "Gürcistan ve Ukrayna Devrimlerinden Çıkan Dersler" başlığı da dikkat çekiyor. NED, 2019'da da 1,5 milyon dolar civarında parayı çeşitli kuruluşlara vermiş.
Bu hesaba Soros fonları dahil değil. Soros'un Açık Toplum Vakfı'nın resmi sitesinde yer alan bilgiye göre Vakfın 1997'den itibaren Ermenistan'daki kuruluşlara yaptığı fonlamanın miktarı 53 milyon doları aşmış, 2019'da ise 3,6 milyon dolar olarak gerçekleşmiş.
Ermenistan, Kafkaslar'daki stratejik konumu ve ABD'deki Ermeni diasporası nedeniyle daha fazla önem kazanmıştı. ABD, 1990'lı ve 2000'li yıllarda uzunca bir süre dünyada İsrail'den sonraki en büyük yurtdışı askeri yardımı Ermenistan'a yaptı.
İLK İŞİ ABD İLE İLİŞKİLERİ GELİŞTİRMEK OLDU
2018'de iktidara gelen Paşinyan'ın ilk işi ABD ile stratejik ilişkileri geliştirmek oldu. 2019'un Mayıs ayında ABD ve Ermenistan arasında 'Stratejik Diyalog Görüşmeleri' başlatıldı. Bu görüşmelerin ikincisi ise 14 Eylül'de, yani Ermenistan'ın saldırısından yaklaşık 10 gün önce online olarak (pandemi sebebiyle) devam etti. İki ülke arasında gerçekleştirilen görüşmelerde, "Ermenistan-ABD stratejik diyaloğu kapsamında ülkede gerçekleştirilen reformlar, demokratik değerlerin pekiştirilmesiyle ilgili konular ve iki taraflı ekonomik, askeri işbirliğiyle ilgili meseleler" konuşuldu.
PAŞİNYAN POPÜLİZMİNİN BEDELİ
Dağlık Karabağ meselesi 30 yıldır Güney Kafkasya'nın güvenliğini en üst düzeyde tehdit eden bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Ermenistan tarafı Rusya'yı arkasına alarak uzun bir süre boyunca mevcut statükoyu sürdürmekte ısrar etti ve çeşitli bahaneler üreterek müzakere sürecini sabote etmeye çalıştı.
Nefes alırken bile birilerinden izin isteyen Paşinyan yönetiminin kendisini Türkiye gibi güçlü bir devletle aynı ligde görmesi, Ermenistan başbakanının içinde bulunduğu psikolojik rahatsızlığı gösteriyor. Azerbaycan ordusunun başarılı karşı atakları karşısındaki çaresizliklerini Türkiye'nin üzerine yıkmaya çalışan Paşinyan yönetimi, absürt açıklamalarıyla, rasyonel dünyadan ne kadar koptuğunu da gösteriyor.
Paşinyan yalanlar serisiyle, iki yıldır irrasyonel söylemlerle meydan okuduğu Rusya yönetimini sürece dahil etmeyi amaçlasa da, dengesiz politikaları sebebiyle Kremlin Paşinyan'a karşı mesafeli durmaya çalışıyor.
Tüm imkanlarıyla, hukuka uygun bir çerçevede Türkiye'nin Azerbaycan'a destek vermesi, bölgede statüko arzusunda olanlar için tehlike çanlarının çalması anlamına geliyor.
ABD'NİN ERMENİSTAN'DAKİ CASUSLUK AĞI
Aydınlık Gazetesi'nin 4 Nisan 2018'de, henüz iktidar değişikliği gerçekleşmeden önce "ABD istihbaratı Ermenistan'ı sardı" başlıklı haberinde Paşinyan'ı işbaşına getiren sokak gösterilerinin arkasındaki istihbarat yapılanması isim isim yazılmıştı. Haber şöyle:
ABD'nin Avrupa'daki en büyük diplomatik misyonuna ev sahipliği yapan Ermenistan, akla gelen ilk ülke olarak öne çıkıyor. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı sitesine göre, ülkede eşleri ile birlikte 84 ABD'li diplomat bulunuyor, ancak sayının daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Aydınlık'a konuşan güvenlik kaynaklarına göre söz konusu 'diplomatlardan' bazılarının, alanı dışında faaliyet yürüttüğüne şüphe yok.
ABD'nin Kafkasya'daki faaliyetlerine mercek tutan 'Elminbar' sitesi, 21 Şubat günkü haberinde ABD'nin nasıl olup da Ermenistan gibi küçük bir ülkeye böylesi bir yığınak yaptığını masaya yatırmıştı. Rusya merkezli 'Maksalexandrov.livejournal.com' sitesi de ABD'li diplomatların Erivan'da casusluk ağı kurduğunu detaylı biçimde kamuoyuna duyurdu. İddialar karşısında sessizliğini koruyan ABD Büyükelçiliği ise Ermeni medyasına daha sonra yaptığı açıklamada haberlerin gerçeği yansıtmadığını savundu, 'maksatlı' yorumunda bulundu.
Ancak, Kafkasya coğrafyasına hakim güvenlik kaynakları, Aydınlık'a yaptıkları açıklamada, ABD istihbaratının 'bakanlıklardan muhalefet partilerine, medyadan sivil toplum kuruluşlarına kadar sızdığını' söylediler.
ABD istihbaratının yapılanması hakkında bilgi veren kaynaklara göre tepede yer alan iki isim, Büyükelçi Richard Mills ve ABD Uluslararası Yardım Ajansı (USAID) Ermenistan Sorumlusu Debroah Grieser. Barack Obama döneminde göreve gelen Mills, daha önce ABD Dışişleri Bakanlığı Sovyet masasında yer almış, geçen hafta kapatılacağı açıklanan Rusya'nın St. Petersburg Konsolosluğu'nda bulunmuştu.
ABD'nin işgal ettiği Irak'a 2009 yılında 'Demokrasi Danışmanı' olarak giden Mills'i Türkiye kamuoyu açısından önemli kılansa sözde 'Ermeni Soykırımı' karşısındaki tutumu olmuştu. Elçi, tarihte yaşanan olayların taraflarca 'içten ve eksiksiz biçimde tanımlanması için çalışacağına söz vermişti'.
Güvenlik kaynakları, ABD Büyükeçiliği'nin Erivan merkezli faaliyetlerinin yalnızca Mills ile sınırlı olmadığını vurguladılar. Aydınlık'a konuşan kaynaklar, diplomat kimliği altında faaliyet yürüten ancak doğrudan ABD istihbaratına bağlı isimleri şunlar olduğunu savundu:
1. Makkeshova Sova: ABD Kongresi'nin 108. oturumunda Dışişleri Bakanlığı tarafından görevlendirilen Sova, 2016 yılında göreve geldi. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı'nca 'Başkatip' olarak tanınsa da güvenlik kaynakları kendisi için 'CIA'nın Erivan'daki en üst düzey temsilcisi' tanımlamasını yapıyor.
2. Nikoloz Sepashvili: CIA'nın Ermenistan temsilcisi Sova ile mantık evliliği yaptı. 'Ukrayna uzmanı' olarak tanımlanıyor.
3. Bradley Philpot: ABD'nin Ermenistan Büyükelçiliği'nde ateşe olarak görev yapıyor. 1980 doğumlu. Gürcistan alanında uzman olarak biliniyor. Erivan'daki göreve Sova tarafından getirildi.
4. Richard Hatch: Turuncu Kalkışma alanında uzman. Yine kendisi gibi ikinci katiplik görevindeki Jose Larziball ve Adam Colvin ile birlikte Ermenistan medyası ile ilgileniyor. Güvenlik kayaklarına göre her üç isim de doğrudan CIA'nın Ermenistan şefi Sova'ya bağlı ve Açık Toplum Enstitüsü ile birlikte hareket ediyor.
5. Albay Bruce Murphy: Daha önce Kosova'da görev yaptı, sonraki adresi Erivan oldu. Güvenlik kaynaklarına göre Savunma Ateşesi olarak görev yapıyor. ABD Ulusal İstihbaratı (DIA) temsilcisi.
6. Binbaşı Erik Larsen: Ermenistan'da 'Tehditleri Azaltma Koordinatörü' olarak biyoloji programı üzerinde çalışıyor. Güvenlik kaynakları, daha önce Marshall Avrupa Merkezi Güvenlik Çalışmaları'nda görev yapan Larsen'in Ukrayna, Moldova ve Azerbaycan'da deneyim kazandığını belirtiyor.
7. Michael Andrews Bashan: Adına, ABD Uluslararası Yardım Ajansı (USIAD) sitesinde rastlanmasına rağmen askeri darbelerde rol aldığı ve bu konuda uzmanlaştığı iddia ediliyor. Larsen'in Ukrayna'da bulunduğu ve 2014'te ülkenin doğusuna özel bir askeri şirket aracılığıyla savaşçı sevk ettiği öne sürülüyor.
2014 yılında Alman Bild am Sonntag gazetesi, istihbarat kaynaklarına dayandırdığı haberinde Academi isimli bir ABD'li şirketin 400 dolayında savaşçıyı Donbass bölgesine gönderdiğini yazmış, ancak haberde herhangi bir ABD'li yetkiliye işaret edilmemişti.
8. Lyla Bashan: Michale Andrews Bashan'ın kariyerinde dikkat çeken başka bir nokta, Lyla Bashan ile yaptığı evlilik.
2008 yılında The New York Times gazetesine konu olan evlilikte Michael Andrews ile ilgili hiçbir bilgiye yer verilmezken Lyla Bashan'ın 'çatışma önleme' uzmanı olarak ABD Dışişleri Yeniden Yapılandırma ve İstikrar bölümünde çalıştığı ifade ediliyordu. Aynı haberde Bashan'ın 2000 yılından 2008'in Mart ayına kadar Batı Afrika ülke koordinatörü olarak çalıştığı belirtiliyordu. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı sitesinde yer alan bilgiye göre Lyla Andrews Bashan, ikinci katip olarak görevini sürdürüyor.
9. Joshua Mulford: Mulford'un resmi görevi 'askeri ateşe yardımcısı'. Güvenlik kaynakları, Mulford'un, ABD Ulusal İstihbaratı (DIA)'ndan Albay Bruce Murphy'e bağlı olduğunu savunuyor.